CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Sakarya’da basın toplantısı düzenleyerek yeni eğitim-öğretim yılına hazır oldukları açıklayan Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e reaksiyon gösterdi. Kaya, “Sakarya’da bir sokakta gezseydin, 1999 zelzelesinde yıkılan okulların yerini sana gösterselerdi neyi başaramadığınız açığa çıkacaktı. ‘1990’dan bana ne’ diyebilirsin, haklısın. Sen esasen evresi sabık yaratıyorsun. Senden evvel yedi Ulusal Eğitim Bakanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bakanıydı. Onları yok saydınız. Sen, yeni bir tarih yaratacağını zannediyorsun ancak bu zihniyetle, bu başla, Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmayı önüne koyan bir anlayışla yeni bir çığır açamazsın” dedi.
Yıldırım Kaya, bugün CHP Kırşehir Vilayet Başkanlığı’nda bugün basın toplantısı düzenledi.
Mahmut Özer’in 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı’na ait Sakarya’daki “Hazırlıklarımız tamam” açıklamasına reaksiyon gösteren Kaya, özetle şunları söyledi:
“11 Ağustos’ta Sakarya’da Ulusal Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer, bir basın toplantısı düzenledi. 2022-2023 eğitim-öğretim yılına hazır olduğumuzu, bunun içinde Sakarya’dan seslenmek istediğini söyledi. Ben de Sayın Mahmut Özer’e Kırşehir’den cevap vermek istiyorum. Sahiden eğitim-öğretime hazır mıyız? Hazırlıklar yapıldı mı? Bir cırcır böceği üzere mi çalıştı Ulusal Eğitim Bakanlığı, yoksa karınca üzere mi çalıştı? Biraz evvel Sayın Kırşehir Vilayet Başkanı’mız açıkladı, Kırşehir’in 252 köyünde şayet 12 okul varsa köyde ve yeni periyoda hazır dediğinizde de 252 köye 3 okul daha ek ediyorsa ne kadar hazır olduğumuzu sizlerin taktirine bırakıyorum. Okulların tatile girmesiyle birlikte Ulusal Eğitim Bakanlığı, tüm yoğunluğunu hazırlık periyoduna verir. Ne hazırlığı olur? Bir; eğitim-öğretimin görüleceği okul hazırlığı olur. İki; zelzeleye güçlü olmadığı tespit edilen okullar süratle sarsıntıya hazırlıklı hale getirilir. Üç; öğretmen açığını bir yıl öncesinde, 2021-2022 periyodunda yaşamışız, yeni başlayacak süreçte öğretmen açığı olmaması gerekir.
“Öğretmenlerin, tayin olma korkusunun ortadan kalkması gerekir”
1 Eylül geldiğinde, öğretmenin tayin olma korkusu ortadan kalkması gerekir. Öğretmen gereksiniminin da giderilmesi gerekir. Dönüp bakıyoruz, eş durumu tayinlerinin müracaat müddeti bugün sona eriyor. Bu müracaatlar yapılacak, öğretmenin tayini çıkacak, tayini çıktıktan sonra gidecek tayini çıktığı yere, bulabilirse kiralık konut bulacak. Konutunu taşıyacak, okuluna adapte olacak. Ne vakit, 1 Eylül’de.
Bir öğretmen, 1 Eylül tarihi geldiğinde okulda sınıfı hazırlamakla vazifelidir. Yıllık planını yapacak, dersliğini hazırlayacak, ünite planlarını yapacak, bunların tamamını yapacak, lakin öğretmenin başı net olacak. Başında tasa olmayacak. Konutta hanım, ‘Eşyalar ortada yığılı, hala mesken bulamadın mı’ demeyecek. Artık bunların tümü yapılmış mı? Eş durumu tayinleri bile yapılmamış. Biliyorsunuz kontratlı öğretmenler var. Kontratlı öğretmenler, takımlı öğretmenlerden hiçbir farkı yok lakin onların eş durumu tayini de ne yazık ki bu sene yapılmadı. Bunların tümüne Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın çok net karşılık vermesi gerekiyor.
“Öğretmenleri, kölelik fiyatıyla çalıştırırsan iki elim yakanda olacak”
İşin özeti şudur; Sakarya’dan bir açıklama ile Türkiye’ye seslendiniz. Sana teklifim şuydu aslında; Sakarya’da bir sokakta gezseydin, 1999 zelzelesinde yıkılan okulların yerini sana gösterselerdi neyi başaramadığınız açığa çıkacaktı. ‘1990’dan bana ne’ diyebilirsin, haklısın. Sen aslında periyodu sabık yaratıyorsun. Senden evvel yedi Ulusal Eğitim Bakanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bakanıydı. Onları yok saydınız. Sen, yeni bir tarih yaratacağını zannediyorsun lakin bu zihniyetle, bu başla, Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşmayı önüne koyan bir anlayışla yeni bir çığır açamazsın, yeni bir süreç işletemezsin. Yapılması gereken çok açık ve net; öğretmen gereksinimi karşılanmadan hiçbir köye okul açmaya kalkma. Şayet o köylere fiyatlı öğretmen vermeye kalkarsan, o fiyatlı öğretmenleri de kölelik fiyatıyla çalıştırırsan iki elim yakanda olacak. Peşini bırakmayacağım…
“Yeter ki siz, ‘Bu işi nasıl yapacağız’ diye sorun; yol göstericiliği bizden”
Bu kentten doğruları ve tahlil tekliflerini kamuoyu vasıtasıyla size öneriyorum. Uymadığınız taktirde 19 milyon öğrencinin, 1 milyon 200 bin öğretmenin ve milyonlarca velinin ahını alacaksınız. Bir an evvel bu sıkıntılara tahlil üretmenizi bekliyor. Şayet bir gereksiniminiz olursa, çözemediğiniz ve de anlayamadığınız bir yeri olursa biz CHP Ulusal Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komitesi üyeleri olarak ve 136 CHP milletvekilleri olarak tahlil tekliflerimizle bu ülkenin geleceği için yanınızda yer almaya hazırız. Kâfi ki siz, ‘Bu işi nasıl yapacağız’ diye sorun; yol göstericiliği bizden. Bunu da çıkıp kamuoyunda anlatmayız, ‘Bunlar bilmiyor, bize sordular’ demeyiz. Zira bizim sıkıntımız, 19 milyon çocuğun geleceğidir. 1 milyon 200 bin öğretmenin onurlu geleceğidir.” (ANKA)