İkilinin, birinci olarak Kuş’un İzmir’de verdiği konser çıkışı yüz yüze görüştüğü akabinde Aydın’da yeniden konser çıkışında buluşup, otel odasında görüştüklerine iddianamede yer verildi. Bu görüşmede yakınlaşma olmadığı lakin Kuş ile B.B.’nin iletileşmeye devam ettikleri vurgulandı. Kuş’un, olay tarihinde Aydın’a konser için geldiği, B.B.’yi de kente çağırdığı kaydedildi.
B.B.’nin, ikramını vermek için saat 04.00 sıralarında, arkadaşlarıyla Kurtuluş Kuş’un kaldığı otele gittiğine de iddianamede dikkat çekildi. Bu sırada odada diğer şahısların de bulunduğu, saatin ilerlemesiyle odadaki öbür bölmeye geçip, sohbet ederken Kuş’un, B.B.’nin kıyafetlerini çıkarmaya çalıştığı belirtildi. Kuş’un istememesine karşın B.B. ile zorla birlikte olduğu iddianamede vurgulandı. Kuş’a direnen B.B.’nin, yaşadığı acı nedeniyle attığı çığlıkların vazifeliler tarafından duyulduğuna da dikkat çekildi.
EBEVEYNLERİ DURUMU ANLAMIŞ
B.B.’nin, olaydan sonra otele birlikte geldiği arkadaşlarına kendisini alması için ileti atıp, makus şeyler yaşandığını söylediğine fakat sonrasında içine kapanıp, kimseyle görüşmediğine iddianamede yer verildi. B.B.’nin travma nedeniyle gerilim bozukluğu yaşadığının da altı çizildi. B.B.’nin kanlı ve yırtılmış iç çamaşırlarını gören ebeveynlerinin durumu savcılığa bildirdiği belirtildi. Soruşturma kapsamında İsimli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor da iddianamede yer aldı. Raporda, mağdurun cinsel organında kolay tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek nitelikte yırtığın olduğu belirlendi.
“KAN LEKESİ VARDI”
İddianamede, şahit tabirleri de yer buldu. Olay tarihinde Kurtuluş Kuş’un kaldığı odanın yan odasındaki M.A.T., “Kaldığım mühlet zarfında bir aksiliğe rastlamadım lakin resepsiyona indiğimde vazifeliler bana, ‘Yan odanda bayan çığlık attı. Sen duymadın mı?’ dedi. Duymadığımı söylediğinde bağıran bayanın bir yakınını kaybettiği söz edildi” dedi.
Oteldeki paklık vazifelisi M.T.’nin ise “Oda içerisinde yatağın üzerindeki çarşafın kenarında ve yerde kan lekeleri gördüm. Çabucak resepsiyona gelip bilgi verdim” sözü iddianamede yer aldı.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Soruşturma kapsamında tabiri alınan Kurtuluş Kuş’un, B.B. ile isteğiyle birlikte olduklarını öne sürdüğü ve üzerine atılı suçlamaları reddettiği belirtildi. Lakin ikilinin daha evvel de bir ortaya geldikleri ve bu türlü bir durumun yaşanmadığı, alınan şahit sözlerinin B.B.’yi takviyeler nitelikte olduğu, B.B.’nin yapılan muayenesinde bağ sonrası kolay tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek halde yaralandığı, Kuş’un B.B.’yi ‘nitelikli yaralama’ meydana getirecek formda yaraladığı kaydedildi. Toplanan kanıtlar ve alınan sözler ışığında Savcı, Kuş’un ‘nitelikli cinsel saldırı’ hatasından 12 yıldan az olmamak kaidesiyle mahpusla cezalandırılmasını talep etti.
“BULGULAR İSTEK OLMADIĞINI GÖSTERİYOR”
İddianameyle ilgili açıklamalarda bulunan B.B.’nin avukatı Burcu Ece Güler, “Müvekkilim cürüm duyurusunda bulunduğunda sanık olayı inkar etmişti. Muhtemelen belgede zımnilik kararı olduğundan kanıtları bilmiyordu ve olayın kapanacağını düşündü. Toplumsal medyada net bir biçimde olayı inkar edip, müvekkilimi tanımadığını ima etmişti. ‘Takıntılı bir hayran şikayeti’ demişti. Toplumsal medya gücünü kullanmış ve müvekkilime adeta hücum kampanyası başlatılmıştı. Sanık, savcılık tabirinde ise müvekkili ile 2 kere görüştüklerini ve müvekkilimin isteğiyle bağa girdiklerini söylüyor. Belgedeki bulgular müvekkilin isteğinin olmadığını net bir halde ortaya koyuyor. Müvekkilimle hayran ilgisinin ötesinde flört boyutunda alakaları mevcuttur” dedi.
“AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK”
Olaydan sonra B.B.’nin fizikî ve ruhsal olarak büyük ziyan gördüğünü belirten Güler, “Müvekkilim olaydan büyük bir ziyan gördü ve ruhsal olarak yıprandı. Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin psikiyatri servisi 3 sefer yatış teşhisi koydu lakin ailesinden başka kalmaya hazır olmadığından tedavisine konutta devam etti. Başka seferlerde intihar teşebbüsü oldu. İsimli tıp raporunda da her şey açıkça belirtilmiş. Tüm kanıtlar savcılık tarafından toplanmış. Olayın zorla gerçekleştiği belirtilip, iddianame düzenlenmiş. Sanık hakkında cinsel taarruz kabahatinin nitelikli halinden 12 yıldan az olmamak üzere mahpus cezası isteniyor. Sanık ağır ceza mahkemesinde yargılanacak. Adalete inancımız tam. Sanığın cezalandırılması ile birlikte müvekkilim de kendisini daha âlâ hissedecektir” diye konuştu.