Diyarbakır Baro Lideri Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te, Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare’de açıklama yaptığı sırada, teröristler ile güvenlik güçleri ortasında çıkan çatışmada başına isabet eden mermiyle hayatını yitirdi. Tahir Elçi’nin vefatına ait firari PKK’lı terörist Uğur Yakışır’ın ‘olası kastla vefata sebebiyet verme’ kabahatinden 3 sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpusla, olayın meydana geldiği gün vazifeli olan tutuksuz sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.’nin ise ‘bilinçli taksirle vefata sebebiyet vermek’ hatasından 2 ile 6 yıl ortasında mahpusla yargılandığı davanın 6’ncı duruşması, Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
MAHKEME LİDERİ SALONU TERK ETTİ
Duruşmaya tutuksuz sanıklar SEGBİS sistemi ile katılırken, Diyarbakır Barosu ve Türkiye Barolar Birliği üyeleri katılan sıfatıyla yer aldı. CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun da yer aldığı duruşmada kelam alan Tahir Elçi Vakfı Lider Yardımcısı Avukat Neşet Girasun, bugüne kadar evraka ait 38 farklı talepte bulunduklarını, bunların 20’sinin reddedildiğini belirterek, “Çocuklarınıza âlâ bir kıssa bırakmak istiyorsanız; müdahaleleri beklemeyin” dedi. Bu sırada ortaya giren mahkeme lideri, “Çocuklarımı karıştıramazsın” dedi. Gerginlik üzerine mahkeme lideri, duruşmayı sonlandırdı. 1 saat ortadan sonra başlayan duruşmada mahkeme heyeti, belgenin 5 Temmuz 2023’e ertelenmesine karar verdi.
‘GERÇEĞİN AÇIĞA ÇIKMASINI İSTİYORUZ’
Duruşma sonrası baro liderleri ve avukatlar, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Barosu Lideri Nahit Eren, “Tahir Elçi duruşmasının 6’ncısını gerçekleştirdik. Diyarbakır Barosu ve Türkiye Barolar Birliği olarak davada katılan sıfatıyla yer aldık. Bizler, bugün duruşmaya başladığımız vakit, gelişmelerin bu türlü yaşanacağına ihtimal vermemiştik. Mahkeme heyeti; itirazlarımıza yönelik, kendilerini asla maksat almayan ve büsbütün savunma hudutları içerisinde yapmış olduğumuz beyanları münasebet gösterip, duruşma salonunu terk etti. Yaptığımız görüşmelerden sonra duruşma salonuna geldi. Bu türlü bir üslubun olmadığını hatırlatalım. Bir mahkeme liderinin tarafların, katılanların beyanını almadan duruşmanın bittiğini söylediğine ve salonu terk ettiğine hiç şahit olmamıştım. Ama bugün mahkeme lideri bu türlü bir sistemle duruşma salonunu terk etti. Ancak döndükten sonra taleplerimizi yeniledik. Maalesef duruşmaya başlarken lisana getirdiğimiz, soruşturma etabındaki etkisiz ve isteksiz sürecin kendileri tarafından da sürdürüldüğünü vermiş oldukları orta kararla bir sefer daha gördük. Ortadan geçen 7 yıllık bir mühlet var. Diyarbakır Barosu ve Tahir Elçi’nin dostları olarak bu adliyenin önünden şunu söyledik; ömrünü faili meçhul cinayetlere adamış Tahir Elçi belgesini faili meçhul bırakmayacağız. Biz gücümüz yettiği kadarıyla sürdürmeye kararlıyız. Biz adalet istiyoruz. Gerçeğin açığa çıkmasını istiyoruz. Bu siyasi suikastın ardındaki bütün karanlık ellerin açığa çıkmasını istiyoruz” dedi.
‘2 YILDA YALNIZCA 6 DURUŞMA YAPILDI’
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Erteleme tarihindeki uzaklık, bile bu davada adaletin gerçekleşmeyeceğini ortaya koyuyor. 2 yılda yalnızca 6 duruşma yapıldı. Bu manzara bile mahkemenin adil davranmadığı ve bu suikastı aydınlatmak istemediğini gösteriyor. Öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı’dır. Canlı yayınlar önünde öldürülmüştür. Teröre, operasyona, çatışmaya karşı çıktığını söylediği anda öldürüldü. 4 yıl süren soruşturma adil bir biçimde yapılmamıştır. Sayın Davutoğlu’nun tanıklığından duruşma olmaksızın vazgeçilmiştir. Bugün o talep yine reddedildi. Mahkeme, bu olayı aydınlatmadan uzaktır. Taraflıdır ve adil davranmamaktadır. Tahir Elçi’nin katilleri aşikardır. Siyasal suikaste kurban gitmiştir. Eski Diyarbakır Baro Lideri, insan hakları savunucusu ve milletvekili olarak söylüyorum; bu katilleri bu adliyede yargılayacağımız günler de gelecektir” diye konuştu.