Bu kütüphaneler geleceğin kitap kurtlarının hayatına yön verecek
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünce, 3 yıl önce, 0-3 yaş ve okul öncesi grubundaki çocukların ileriki yaşlarda kitap okuma alışkanlığı ve okuma kültürü edinmeleri için bu yaşlarda alacakları eğitimin öneminden dolayı bebek ve çocuk kütüphaneleri kurulması için çalışma başlatıldı.
Türkiye genelinde bulunan 67 müstakil çocuk kütüphanesinden 8’inin bebek ve çocuk kütüphanesine dönüştürüldüğü proje kapsamında 2023’e kadar her ilde çocuk kütüphanesi kurulacak.
Proje kapsamında çocukların erken yaşlarda kütüphanelerle tanışmasının sağlanmasının dışında ebeveynleriyle ilişkilerini güçlendirerek aile arasında etkileşimli okumanın desteklenmesi de amaçlanıyor.
Çalışmayla okuma alışkanlığının yanı sıra iyi bir kütüphane kullanıcısı, iyi bir birey ve vatandaş olmaları hedeflenen çocukların yanı sıra anne ve babaların da kütüphane kullanıcısı okur olması öngörülüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Ali Odabaş, AA muhabirine, bebek ve çocuk kütüphanelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığının yüz akı projelerinden olduğunu söyledi.
Projeyle çocuk kütüphanelerinin bebek ve çocuk kütüphanesi olarak hizmet verebilmesi amacıyla çalışma başlattıklarını anlatan Odabaş, “Bebekten kastımız 0-3 yaş grubu ve okul öncesi 0-6 yaşına kadar gidebiliyor. Yapılan araştırmalar 0-3 yaş ve okul öncesi grubundaki çocukların ileri yaşlarda kitap okuma alışkanlığı ve okuma kültürü edinmeleri açısından bu yaşlarda alacakları eğitimin çok önemli olduğunu gösteriyor. Biz de buradan hareketle bebek ve çocuk kütüphaneleri ile ilgili çalışma başlattık. Bebeklerin erken yaşta okur yazarlık bilincini kazanmalarını hedefliyoruz. Bebeklerimizin okuma alışkanlığından öte okuma alışkanlığı kültürünü kazanarak bunu hayat boyu edindikleri bir kazanım olarak görmelerini istiyoruz.” diye konuştu.
– BEBEKLER DOKUNMATİK KİTAPLARA TEMAS EDEREK KİTAPLA TANIŞIYOR
Kütüphanelerle bebeklerin ve çocukların ebeveynleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeyi de hedeflediklerini vurgulayan Odabaş, şunları aktardı:
“Bebekler kütüphaneye ebeveynleriyle geliyor. Biz burada bebekleri hedeflerken ebeveynleri ile olan ilişkilerini güçlendirerek anne ve çocukları arasında etkileşimli okumayı da destekleyerek aslında anneyi de bir kütüphane kullanıcısı okur yapmayı hedefliyoruz. Çocukların burada beş duyu testi yapılıyor, varsa problemleri onlar tespit ediliyor. Annelere etkileşimli okumayla ilgili kurslar ve evde kitap okumaları ile ilgili ödev veriliyor. Bu kütüphanelerde çocukların ve bebeklerin etkileşimli ve dokunmatik kitaplara erken yaşta temas ederek kitapla tanışmalarını hedefleyip daha sonra hayatlarında iyi bir kütüphane kullanıcısı, okur olmalarını, iyi bir birey ve vatandaş olmalarını amaçlıyoruz.”
Odabaş, bebek kütüphaneleri açılan yerlerde yoğun talep gördüklerini anlattı.
– “KİTAP KURTLARI” BEBEKKEN OKUDUKLARI KİTABI YILLAR SONRA GÖREBİLECEK
Çocukluktan başlayarak okunan kitapların yıllar sonra unutulabildiğine dikkati çeken Odabaş, “Bebekleri kütüphaneye üye yapıyoruz ve buraya okuma geçmişlerini görebilecekleri bir modül ekledik. Bu kütüphanelere bebek üye olarak kayıt yapılırsa birey çocukken annesinin üzerine ödünç aldığı, kendisinin ya da annesinin okuduğu kitapları 10-15 yıl sonra okuma geçmişine girip görebilecek. Bunu da çok kıymetli görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu kütüphanelerin anaokullarından farkı olduğuna değinen Odabaş, şöyle devam etti:
“Anaokulları daha çok oyun ve oyuncaklar üzerinden gidiyor. Çalışan anne ve babalar ya da çocukları bırakacakları yer olmayanlar çocuklarını anaokullarına bırakıyor. Bizim konseptimiz anaokulu ya da ana sınıfı konseptinden çok daha farklı. Tam bir bebek kütüphanesiyiz. Hayatı sadece basılı kitaptan öğrenmiyoruz. Bir görsel okuma kabiliyetimiz de var ve bebeklerin okumalarına görsel okuma diyoruz. Bebekler kitaplara temas ederek ve dokunarak kütüphane ortamında büyürlerse zihinlerinde ve bilinç altlarında sürekli bu kitap, kitap okuma, kitap sevgisi kalacağı için bundan sonraki hayatları için ona rehber olacak. Kütüphanelerimiz çocukların belki çok iyi okulları kazanmalarına gidecek eğitimi ve yaşam boyu öğrenmeyi destekleyici önemli aparat olacak.”
– SESLERİYLE ŞENLENDİRECEKLERİ KÜTÜPHANELER ÇOCUKLARIN HAYATLARINA YÖN VERECEK
Odabaş, kütüphanelerin çocuklarla ve sesleriyle dolacağını, kütüphaneleri sessiz mekanlardan çıkarıp yaşayan mekanlar haline getirmek istediklerini söyledi.
Bebeklerin ve çocukların erken yaşlarda kütüphanelere temas etmesinin önemine vurgu yapan Odabaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çocuklar ve bebeklerin kütüphanelerle buluşmalarını sadece kitap okuma alışkanlıkları üzerinden de görmüyoruz. Kitap okuma alışkanlığı sadece işin bir tarafı. Bu kütüphaneler, doğumdan ölüme kadar süren öğrenme sürecinde bebek ve çocuk kütüphanelerine temas eden çocukların ileri ki yaşlarında onlara rehberlik edecek mekan olmalarını arzu ediyoruz. Belki şu anda çok algılamayabiliriz ama burada emekleyen, kitap okuyan, oynayan, görerek, okuyarak öğrenen çocuklar daha sonra hayatlarında geri dönüp baktıklarında bu kütüphanelerin ne kadar hayatlarında etkin rol oynadığını ve hayatlarına şekil verdiklerini daha sonra inşallah gözlemleyeceğiz.”