Avustralya üretimi pembe dizi Neighbours’daki birinci büyük çıkışı konuk oyuncu olarak ekranda görünmesi olacaktı. Lakin yapımcıların üzerinde o denli bir izlenim bıraktı ki onu üç yıl boyunca dizide tutmaya devam ettiler.
HER ŞEY BİR TOKATLA BAŞLAMIŞ
Margot, ona asıl şöhreti getiren The Wolf of Wall Street’teki çıkış rolünü ise kısmen, oyuncu seçmeleri sırasında Leonardo DiCaprio’ya kallavi bir tokat atabilme hamasetiyle kazanmıştı. Ve Quentin Tarantino’ya bir gün onunla çalışmayı umduğunu söyleyen bir mektup yazmış; sonrasında da kendisini Bir Vakitler Hollywood’da setinde bulmuştu. Fakat hiçbir muvaffakiyet öyküsü pürüzsüz yollarda yürüyerek yazılamazdı. Margot da bundan hissesine düşeni ziyadesiyle almıştı.
Margot Robbie hakkında konuşan herkes onun iş ahlakının altını çizmeden yapamıyor. 2020 yılında oynadığı Birds of Prey’in müellifi ve düzgün bir arkadaş olan Christina Hodson “Onun üstün gücü ve onu bir kuşakta bir sefer görülen bir yetenek yapan şey, her şeyi yapabilmesidir” diyor. “Margot’nun yeni bir maharet öğrenmesini izlemek epeyce ürkütücü. Birds of Prey için dublörlerle çalıştığımızda dublör grupları ona bir defa bir şeyler gösterirdi. Margot ise bunu bir defa dener ve ikinci denemede onlardan daha güzel olurdu.”
EN BÜYÜK DİREKTÖRDEN EN BÜYÜK ÖVGÜYÜ ALDI
I, Tonya sinemasındaki rol arkadaşı Allison Janney, Margot’nun kendisine efsane oyuncu Katharine Hepburn’ü hatırlattığını söylüyor. Martin Scorsese ise Robbie’yi bir değil iki efsaneye birden benzetiyor: Carole Lombard ve Joan Crawford. “Lombard üzere o da canlı, çarpıcı derecede hoş ve mükemmel bir espri anlayışı var, en çok da kendisi hakkında. Crawford üzere onun da ayakları büsbütün yere basıyor ve anında buyruk veriyor; kadrajın içine giriyor ve siz de dikkatinizi büsbütün ona veriyorsunuz.”
Yaşayan en yeterli direktör olarak anılan Martin Scorsese’den bu övgüleri almak elbette kolay değil. Ancak tam da bu övgüleri almış bir oyuncunun Brad Pitt’le birlikte, yükselişte olan kurgusal bir Hollywood ikonunu oynaması ona çok uygun. 23 Aralık’ta vizyona girecek Babylon ismindeki sinemanın Margot Robbie’nin oyunculuk mesleğinin şahikası olduğu şimdiden konuşulmaya başladı bile.
ARTIK YALNIZCA BİR OYUNCU DEĞİL
Tıpkı yeni sinemasında canlandırdığı Nellie karakteri üzere, 32 yaşındaki Robbie de The Wolf of Wall Street’teki performansıyla Hollywood’un dikkatini çekti ve çağdaş bir sinema yıldızının nasıl olabileceğini gösteren bir meslek inşa etti. O, spot ışıklarından hâlâ biraz rahatsız olsa da, gişe rekorları kıran sinemalar ve karanlık bağımsızlar ortasında gidip gelen bir oyuncu ve artık yapımcılık da yapan bir iş bayanı.
Vanity Fair’e verdiği çok ses getiren röportaja nazaran Robbie, karakterlerinin fizikselliğine ilham veren hayvanları bulmak için bir hareket koçuyla çalışıyor. Örneğin Babylon’da canlandırdığı Nellie’nin hayvanlarının bir ahtapot ve bir bal porsuğu olduğunu, zira onun akıcı ve dokunaklı lakin gerektiğinde acımasız olduğunu söylüyor. Robbie, yanında taşıdığı siyah deftere ahtapotlarla ilgili notlar almış ve orta sıra açıp o satırları çalışıyor.
Sonra birden bekar annesinin onu ve üç kardeşini büyüttüğü Avustralya’nın Queensland kentindeki çocukluğunu anlatmaya başlıyor: “Çok gürültülü, kalabalık bir konutta büyüdüm ve bu yüzden etrafımda yalnızca kaos varken kendimi inançta ve rahat hissediyorum” diyor. “Sanırım bu yüzden sinema setlerini seviyorum.” Margot yalnız kalmaktan nefret ediyor ve bu yüzden çekim ortalarında sık sık arkadaşlarını karavanında takılmaya davet ediyor.
“OYUNCULUK YAPMAK İSTEMİYORUM ANNE”
Neighbours’tan sonra Robbie Amerika’ya taşındı ve ABC dizisi Pan Am’da bir uçuş görevlisini oynadı. Dizi yalnızca bir dönem sürdü, lakin daha sonra Scorsese’nin The Wolf of Wall Street’teki sarışın bomba Naomi Lapaglia rolünü üstlendi. Robbie, yaşayacaklarına şimdi hazır değildi. Şöhret aniden ve çok şiddetlice girmişti hayatına. Margot Robbie, mahremiyetini kaybetmeye duygusal olarak hazır değildi ve nakdî olarak hâlâ kendini inançta hissetmiyordu. Bunun, hayatındaki en berbat anlarından biri olduğunu söylüyor:
“O birinci kademelerde bir şeyler oluyordu ve her şey çok berbattı ve anneme “Bunu, oyunculuğu yapmak istediğimi sanmıyorum” dediğimi hatırlıyorum. Annemse bana tabirsiz bir hızla baktı ve “Canım kızım, bence bu yoldan dönmek için çok geç kaldın.” dedi. İşte o vakit tek yolun ilerlemek olduğunu anladım.”
Robbie, şöhretini yönlendirme konusunda artık daha uygun bir denetim sağlamış durumda. “Beni kimin sırtımdan bıçaklamaya çalıştığını artık çok âlâ öğrendim” diyor. Lakin yeniden de hiçbir şey pürüzsüz değil. Robbie, daha kısa bir müddet evvel Arjantin’de tatildeyken, bir paparazzi kendisinin ve arkadaşı Cara Delevingne’nin taksiye binmeye çalışırken fotoğraflarını çekmeye çalıştı. Fotoğraf vermek istemeyen Margot kendisini ve yanındaki Cara Delevingne’i müdafaaya çalışırken yaralandı. Olayla ilgili soruşturma devam ettiği için bir şey anlatmaktan kaçınıyor.
PAPARAZZİLER YÜZÜNDEN YARALANDI!
Robbie’nin Avustralya’daki ailesi de fotoğrafçılar tarafından takip edilirken tehlikeli durumlara sürüklendi. “Annem, benim markete giderken fotoğrafımı çekmek istediğiniz için bir otomobil kazasında ölürse yahut yeğenimi bisikletten düşürürseniz ne olacak? Bir fotoğraf uğruna mı? Bir fotoğraf için ölebiliriz” diyor.
Robbie, bu işlere girmeden evvel, basının sırf gerçeği yazdığını varsaydı. Sonra magazin gazeteleri gebe olmadığı halde daima bir formda gebe olduğunu duyurmaya başladı ve beşerler onu tebrik etmek için aradılar. Sonunda, Robbie her yanlış öyküyü çürütemeyeceği gerçeğiyle tanıştı. “Düzeltmek istiyorsun lakin yapamıyorsun. Ne yapacağımı bilmiyorum, sanırım başını çevirip öteki tarafa bakmalısın. Bu bir mayın tarlasında step dansı yapmak üzere zira çok yorgunsun ve bunu saatlerce yapıyorsun ve her vakit tetikte olmalısın. Bin sefer doğruyu söyleyebilirsin lakin bir kez yanlış söylersen mahvolursun.”
İLK MAAŞIYLA ANNESİNİN İPOTEK BORCUNU KAPATMIŞ
Margot özel hayatına girildiğinde çok daha dikkatli davranıyor. Lakin tekrar de birinci büyük maaş çekiyle annesinin ipotek borcunu ödediğini anlatıyor. Ve arkadaşlarıyla âlâ vakit geçirme düşkünlüğünden bahsediyor: Nikaragua’ya kız arkadaşlarıyla birlikte sörf seyahatine ya da İspanya’ya küme tatillerine çıkmaya karar vermesi bir anda gerçekleşiyor.
Hollywood onun bu muvaffakiyete kavuşmasını pek de beklemiyordu aslında. 22 yaşında Wolf of Wall Street’ten sonra öne çıktığında, Robbie’ye öngörülebilir ateşli sarışın rolleri teklif edildi ve o hepsini geri çevirdi. Hollywood’un onu bir kutuya koymak istediğini fakat bunu kabul etmediğini anlatıyor.
“BEN KİMSENİN BARBIE BEBEĞİ DEĞİLİM”
Ancak buna karşın, gelecek yıl vizyona girmesi beklenen Barbie sinemasında başrolde olmayı kabul etti. Rol arkadaşı Ryan Gosling ile neon taytlar giyerek Venedik Kıyısı’nda paten kaydıkları anların fotoğrafları tüm gazeteleri süsledi. Fakat ısrarla altını çiziyor:
“Ben kimsenin Barbie bebeği değilim.”
Belki de bu bahadır bayan, Barbie bebek olmadığını Barbie bebeği ete kemiğe büründürerek oynamayı seçiyor; olmadığını söylediği şeyi o kadar âlâ oynamak istiyor ki, insanların ona yapıştırdığı ‘aptal sarışın’ imajı büsbütün üzerinden silinsin.
KARAYİP KORSANLARI PROJESİ ÖLDÜ!
Robbie ve kocası artık Los Angeles’ta yeni bir konuta taşınıyorlar, Londra’da da bir konutları var. Yapımcılığını üstlendiği beş sinemanın yanı sıra Barbie’yi gelecek yaz vizyona girmesi için hazırlıyor. Robbie ayrıyeten başrolünü üstleneceği ve yapımcılığını üstleneceği bir Ocean’s Eleven ön sinemasının ön üretim kademesinde.
Röportajın bir yerinde merakla beklenen KARAYİP KORSANLARI sinemasının öldüğünü söylüyor. Ünlü serinin karakterlerinin bayanlar tarafından canlandırılacağı bu projenin mükemmel olacağını düşünmüş Margot. Lakin Disney’in bayan liderliğinde bir korsan sineması çekmeyi istemediğini itiraf ediyor. “Bir fikrimiz vardı ve bunun nitekim olağanüstü olacağını düşündük. Fakat sanırım bunu yapmak istemiyorlar.”