Sınav süreçlerinin ruhsal olarak hakikat yönetilmesi için ebeveynlere dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi veren Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Anabilim Kolu Lideri Dr. Süleyman Çakıroğlu, “Her imtihanın bir dönüm noktası olduğu unutulmamalıdır ancak imtihanların bütün hayatın olmazsa olmazı olarak da görülmemesi gerekir. Aileler birinci olarak imtihanların kendileri için ne manaya geldiğini anlamalı. Beklentiler, korkular, sonuçlar ve bunların manaları aileler tarafından sorgulanmalıdır” sözlerini kullandı.
“SINAVLARI, HEDEF OLARAK DEĞİL ARAÇ OLARAK GÖRMELİ”
Ailelerin çocuklarıyla ilgili korkularını imtihan periyodunda çocuklarına yansıtarak bu sürecin daha sıkıntı yaşanmasına sebebiyet verebildiklerini anlatan Dr. Süleyman Çakıroğlu, “Ailelerin çocuklardan yüksek beklentilerinin olması, dersler ve imtihan ile ilgili detaylarla çok uğraş sergilemeleri ve imtihanı bir araç değil hedef olarak görmeleri epey sakıncalı. Her çocuk farklı seviyede bir potansiyele sahiptir. Aileler, potansiyeli aşan her beklentilerinin bir hüsran ile sonuçlanabileceğini akıllarından çıkarmasınlar. Bunun, çocuklarında bir başarısızlık hissi yaratacağını unutmasınlar. Müziğe yeteneği olan bir çocuğun fotoğraf yeteneği ile test edilmesi anlamsızdır. Bu yüzden çocuğun akademik gücünün farklı alanlarda değişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır” formunda konuştu.
“ÇOCUKLARIN HAYATLARINI YÖNETMEYİN”
Dr. Çakıroğlu, ebeveynlerin bilhassa imtihanlardan sonra hudutlarının farkında olmalarını söyleyerek, “Ailelerin çocuklarını yönlendirmek ve onlar için fırsatlar yaratmak istemeleri çok bedelli ancak çocukların hayatlarını tümüyle yönetmek ve belirlemek tehlikeli bir durum. İmtihanlardan evvel olması gerektiği üzere imtihan sonrasında da çocuklarına inanç vermeli ve onlara sorumluluk almaları için fırsat tanımalılar” tavsiyelerinden bulundu.
Tercih yaparken çocukların isteklerinin, maksatlarının, isteklerinin ve bu hayatı nasıl yaşamak istediklerinin göz önünde bulundurulması gerektiğine değinen Dr. Çakıroğlu, çocukların hayatlarını makul hudutlar içinde yönetmesi ve yönlendirmesi için ailelerinin onlara olanak sağlanmasının altını çizdi.
“GELECEK BAŞARISI İÇİN, KENDİ KARARLARINI ALABİLMELİLER”
Dr. Çakıroğlu, “Kararlar, çocukların yerine ebeveynlerinin aldığı yönlendirmelerden oluşmamalı. Bu ileride farklı başarısızlıkların kapılarını açabilecek riskli bir tavırdır. Çocukların kendi hayatının sorumluluklarını her yaşa uygun ölçüde alabilmesi, imtihanların sonuçlarını göğüsleyebilmeleri için gerekli” sözlerini kullandı.
“BAŞARILAR, SEVİLMENİN VE GÖRÜLMENİN ŞARTI ASLA OLMAMALIDIR”
Dr. Çakıroğlu, son olarak ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
“Çocuklar, kendi varlığının onaylanmasının ve kendi benliğinin görülebilmesinin şartını imtihanlar olarak görmemeli. İmtihana ait konuşmalarda ihtimamlı davranmalı, gerçekçi olmalı, kendisini akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. His ve niyet paylaşımı, empati değerlidir. Ailelerimize, imtihanı yüceltmemelerini, vefat kalım sorunu haline getirmemelerini, yüreklendirici davranmalarını öneriyoruz. En değerlisi de çocuklarını şartsız sevmeli, muvaffakiyetleri, sevilmenin ve görülmenin şartı haline asla getirmemeliler.”