Kars’ın Arpaçay ilçesinde, kendisini 3 yıl boyunca taciz ettiği argümanıyla Birdal Doğan’ı (40) öldüren lise öğrencisi Azra Erdağ’ın (18) birinci duruşması 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen birinci duruşmaya tutuklu sanık Azra Erdağ, şahitler ve taraf avukatları katıldı. Hakkında “Tahrik altında Taammüden öldürme” cürmünden 12 yıla kadar mahpus istemiyle dava açılan Azra Erdağ, maktul Birdal Doğan ile tıpkı köyde yaşadıklarını ve komşuları olduğunu belirtti. 14 yaşından beri Doğan’ın kendisini rahatsız ettiğini belirten Azra Erdağ, “Maktul olay gününe kadar devamlı beni rahatsız ediyordu. Maktulün bana karşı birinci aksiyonu 2019’da meydana geldi, birinci olarak çeşmeye su almaya gitmiştim ben su alırken maktul benim yanıma geldi kolumdan tutarak ’ben seni seviyorum, karımı sevmiyorum eşimi boşayacağım seni karım yapacağım’ dedi. Bende kendisine ’amca2 diye hitap etmiştim, bu kelamları duyunca şok geçirdim, neden bu türlü dediğini sordum bana tıpkı formda karşılık vererek aşık olduğunu söyledi. Daha sonra oradan ayrılarak meskene geldim anneme anlattım” dedi.
“TAHLİYEMİ TALEP EDİYORUM”
Azra Erdağ, Birdal Doğan’ın toplumsal medya hesaplarından ve telefondan rahatsız ettiğine dikkat çekerek, “Maktul kızı ismine toplumsal medya hesabı açarak bana arkadaşlık isteği gönderdi, ileti attı, ben istekleri kabul etmedim. Olaydan 3-4 ay evvel maktulün eşi bizim meskene gelerek hesabın eşine ilişkin olduğunu ve bunu benden gizlediğini söyledi. Böylelikle hesabın maktulün kullandığını öğrendim. Oğlunun da hesabından bildiri atıyordu. Maktul beni telefonu gizleyerek arıyordu, telefonumu daha sonra bâtın numaralara kapattım. Olaydan 1 yıl evvel konutun önünde halı yıkarken maktul bana bakıp ’ben motoru, traktörü sattım seni seviyorum, benimle kaç seni karım yapacağım’ dedi, bu telaffuzları olay gününe kadar devam etti. Okuldayken arkadaşım yanıma gelerek ’sakın dışarıya çıkma seni kaçıracaklar’ dedi, maktul arkadaşıma ileti atarak benim hangi odada kaldığımı ve odanın penceresinin nereye baktığını sordu. Ayrıyeten arkadaşıma beni kaçırmasında yardım etmesi için para teklifinde bulunmuş. Bunun üzerine ağabeyime ileti atarak haber verdim, baba ve dayım bunun üzerine maktulü kahvede darp etmişler. Ben okulda yatılı olarak kalıyordum, olay günü annem ve abim hastaneye gideceğinden yardım etmek emeliyle konutta kaldım. Hayvanları olağanda suya ben götürmezdim maktulden korktuğum için, mecburen o gün ben götürdüm. Hayvanları çeşmeye götürürken maktul çeşmenin oradan bana bakıyordu, Birdal Doğan’dan korktuğum için mutfakta bulunan tabancayı yanıma aldım. Çeşmeye vardığımda maktul bana ’Seni s… karım yapacağım, senin üzerinden para kazanacağım dedi ve üzerime geldi. Üzerime gelince bende korktum cebimdeki silahı çıkarttım o da ban ’vur, vur’ dedi, bunun üzerine gözüm kapalı maktulün üzerine ateş ettim, hedefim maktulü korkutmaktı, öldürme kastım yoktu, pişmanım tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, şahit ve avukatları da dinleyerek Azra Erdağı’nın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
“BUGÜN TÜRK ADALETİ GERÇEKTEN CESURCA BİR KARAR VERDİ”
Mahkeme sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Azra Erdağ’ın avukatı Sinan Erdağı, “Bu çok vahim ve trajik bir olaydı. Maalesef lise öğrencisi olan 17 yaşındaki Azra Erdağı’nın başına bahtsız bir olay geldi ve endişesinden 3 yıldır taciz ve takip eden, kaçırmak için planlar yapan Birdal Doğan isimli kişiyi silahla vurarak öldürmüştü. Yargılama tutuklu olarak devam etmekteydi, bugün birinci duruşma yapıldı. Sizlerin de malumu olduğu üzere 5’inci ayda Türk Ceza Kanununun 123. Unsuruna ‘Israrla Takip Suçu’ diye bir fıkra eklendi. Toplumsal medya, irtibat araçları ve fiziki takip ile insanları rahatsız eden şahısların cezalandırılması ile ilgili bir unsur bu. Azra bu fıkranın direkt mağduruydu yeniden müvekkilim cinsel akın kabahatinin mağduruydu, tacizlerin mağduruydu. Bugün Türk adaleti sahiden cesurca bir karar vererek birinci duruşmada müvekkilim Azra’yı tahliye etti” biçiminde konuştu.
“MAHKEME HEYETİ AZRA’NIN KALDIĞI BASKIYI ALGILADI”
Azra’nın okuyarak bir hukukçu olmak istediğini belirten Erdağı, özetle şunları söyledi:
“Azra aslında okumak istiyordu, bir hukukçu olmak isteyen bir kızmış. Tanışınca biz bunu öğrendik. Umarım eğitim hayatı devam eder, umarım Azra’nın başına bundan sonra makûs şeyler gelmez, yalnızca Azra’nın değil bütün kızların, bütün gençlerin başına gelmesini istemeyeceğimiz şeyler yaşamış 3 yıl boyunca, daima bir dehşetle, tedirginlikle ve kendisine bir ziyan verileceği endişesiyle hareket etmiş ve bu kaygının sonucunda de bu sonuç meydana geldi. Azra’ya geçmiş olsun diliyoruz. Azra’nın nezdinde benzeri davalardaki mağdur bayanların da birebir formda Türk adaleti tarafından değerlendirilmelerinin yapılacağına bizler de inanıyoruz. Azra’nın yanında olmak bizler için de bir onur oldu. Mahkeme heyeti de Azra’nın kaldığı o ağır baskıyı, tacizi, takibi algılayarak bugün Azra’nın tahliyesine karar verdi. Ben müvekkilim ismine da kamuoyunun gösterdiği hassaslık ismine da hem Kars halkına hem de Türkiye halkına çok teşekkür ediyorum. Yargı ünitelerindeki yürekli yargıçlar bulunduğu surece de bu ülke sahiden güçlenecektir. Bayanların da bu ülke de güçlenebilmesi bir taraftan yargıdaki emsal kararlardan geçmektedir. Tacize, tecavüze maruz kalan bayanların ihkakı hak yapmak ve kalmak zorunda kaldıkları durumlar oluyor ki bu da gibisi bir durumdu, bir dağın başındaki bir köyde öbür devası olmayan bir kızın yaptığı bir aksiyondu bu” diye konuştu.