Her birimizin hayatında yüzleşmeye cesaret edemediği durumlar, olaylar, kişiler olmuştur. Erteleriz, kaçarız, utanırız belki ve giderek daha çözümsüz hale gelir içinde bulunduğumuz durum. Yüklerimiz artar, çaresizlik hissine kapılmak kaçınılmaz olur ve içimizdeki karanlığa gömülürüz günden güne.
Son Yüzleşme’de sevilen bir yazar olan İpek kendini yeniden bulmak ve yaralarına çare aramak için kendi içinden başladığı bir yolculuğa çıkıyor.
Bir akıl hastanesinin odasından başlayıp Ege’nin küçük bir kasabasına uzanan bu yolculukta yeni hikâyelere tanık oluyor, en derininde taşıdığı acılardan kendine mutluluk devşirebileceğini anlıyor…
Akıl hastanesinde bir oda… Her yer gri, her yerde taştan duvarlar… Burada kalmak sonun başlangıcı mı? Yoksa başlangıcın tam da kendisi mi?
Küskünlüğe şifa
Başarılı bir yazar olan İpek’i akıl hastanesine taşıyan, yüzleşmeyi reddettiği acılar, kaybedişler ve ertelediği affedişlerdi.
En üzücü deneyiminin aslında mucizesinin yolu olduğu gerçeğiyle yaşadığı yüzleşme, Ege’nin küçük bir kasabasındaki yaşlı balıkçı, bir türlü gidemediği tepedeki ev ve diğerleri, İpek’in paramparça olmuş kalbine ve kendine olan küskünlüğüne şifa olabilecek mi?
Sayfa: 288
Son Yüzleşme
Son Yüzleşmesizi derinden etkilerken farklı yaşamların kıyılarına sürükleyecek. Sırlarla dolu satır aralarını heyecanla takip edecek ve sonunda yüzleşmeyi ertelediğiniz ne varsa karşılaşmak isteyeceksiniz.