Cumhur İttifakı üyesi Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, TBMM’de basın mensuplarıyla birlikte bir kahvaltı düzenledi.
Mustafa Destici burada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında dikkat çeken bir açıklama yaptı. Destici, mevcut sistemin en değerli ögelerinden biri olan ve kamuoyunda büyük tenkitlere neden olan cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkanlığının ayrılması istikametinde görüşlerinin olduğunu lisana getirdi.
Destici şunları söyledi:
“Biz biliyorsunuz bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili başından itibaren bir ahenk kanunları sürecinin tamamlanması gerektiğini söyledik. İki, yeni anayasa taslağı hazırlığımızda da yani cumhurbaşkanının partili olabilir ancak önümüzdeki devirle ilgili yeni bir anayasa teklifi gelirse yapılırsa burada cumhurbaşkanı olanın parti genel başkanlığından ayrılması konusunda Büyük Birlik Partisi’nin görüşü bu istikamettedir. Hakeza cumhurbaşkanı yardımcılarının evvelden belirlenip seçimle iş başına gelmesi üzere konular bu iki unsurdan başlayarak bizim bu bahiste farklı kanılarımız var. Biz bunu daha evvel de söz ettik. Geçtiğimiz yıl anayasa teklifi gündeme geldiğinde bunu da lisana getirdik biliyorsunuz.”
“ZARAR GÖRSEK DE DESTEKLEYECEĞİZ” DEMİŞTİ
Mustafa Destici, 18 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen BBP’nin 11. Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında “Zarar görse de destekleyeceğiz” demişti.
Destici buradaki konuşmasında şunları söz etmişti:
“Parlamenter Sistem’in devleti yönetilemez hale getirdiğini, mevcut sistemle demokrasiyi 10 yıl bile yaşatamayıp daima darbelere ve darbe teşebbüslerine maruz kaldığımızı, sistemdeki arızalar nedeniyle zayıf düşen devlet yapısını ülkeyi dışarıdan müdahalelere açık hale getirdiğini, sonuçta idare biçimimizin en büyük zaafımız ve geri kalma sebebimize dönüştüğünü, bu idare zaafının müdahalelere yer oluşturduğunu sayısız sefer lisana getirdik.
Cumhurbaşkanlığı İdare Sistemi’ni bir parti için ya da bir şahıs için yahut bir zümre için desteklemedik. Partimizin Cumhurbaşkanlığı İdare Sistemi’ne geçişi desteklemesi vakit zaman haksız bir biçimde eleştirildi. Daima inandıklarımızı yaptık. Sonuçta siyaseten ziyanlı çıksak da siyaseten kaybedecek tarafta dursak da inandıklarımızla menfaatlerimiz ortasında kalmadık. Tereddüt etmeden inandıklarımızı seçtik.”