İran’ın yarı resmi Tesnim Haber Ajansı, “Iran International” televizyonu için çalışan İlham Efkari’nin ülkeden kaçmaya çalıştığı sırada istihbarat üniteleri tarafından yakalandığını duyurdu.
Haberde, “tutuklanan kişinin Iran International’ın en önemli casuslarından olduğu, İran’a iftira atmak, gençleri isyana davet etmek ve halk ortasında huzursuzluk ve terör oluşturmak için çok sayıda faaliyet ve hareket gerçekleştirdiği” öne sürüldü.
Söz konusu muhalif medya kuruluşunun Suudi Arabistan tarafından desteklendiğine ait İran idaresinin savlarının yinelendiği haberde, Iran International televizyonu, “Suudi International terör şebekesi” olarak nitelendirildi.
İRAN’DAKİ GÖSTERİLER
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de ömrünü yitirmesi İran’da ülke idaresine karşı protestolara yol açmıştı.
Resmi kaynaklardan olaylarda sivillerin ve güvenlik güçlerinin öldüğüne dair açıklamalar yapılsa da meyyit sayısı hakkında net bilgi verilmiyor.
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de ömrünü yitirmesi İran’da ülke idaresine karşı protestolara yol açmıştı. Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise geçen hafta yaptığı açıklamada şovlarda 304 kişinin öldüğünü duyurmuştu. İran medyasına yansıyan haberlere nazaran, şovlar sırasında 40’tan fazla güvenlik vazifelisi ömrünü yitirdi.
İran idaresi, yaklaşık iki aydır devam eden olayları, “ülkeyi parçalamayı hedefleyen ABD, İsrail ve İngiltere üzere güçlerin komplosu” olarak kıymetlendiriyor.
Tahran idaresi, “protestolara ait dezenformasyon mahiyetinde haberler yaptığı ve şiddet içerikli aksiyonlar düzenleyen göstericileri teşvik ettiği” gerekçesiyle Iran International televizyonunu “terör örgütü” ilan etmiş, çalışanlarının da ülkedeki mal varlıklarına el konulacağını açıklamıştı.
“IRAN INTERNATİONAL’I SUUDİ ARABİSTAN FİNANSE EDİYOR” İDDİASI
Londra’dan Farsça yayın yapan Iran International televizyon kanalı 2017’de kuruldu.
Ekim 2018’de Guardian gazetesinde yayımlanan haberde, kanalın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yakın münasebeti bulunan Suudi bir iş adamına ilişkin saklı offshore hesabı aracılığıyla fonlandığı ve yayına başlarken kanala Suudiler tarafından 250 milyon dolar finansal dayanak sağlandığı tez edilmişti.
Son olarak İran İstihbarat Bakanı dün yaptığı açıklamada, kelam konusu argümanları yineleyerek, “Suudi Arabistan’ın düşmanlığı devam ederse bu ülkeye karşı stratejik sabırlarının sona erebileceğini” söylemişti.