◊ Yeni single’ınız “Senden” yayınlandı. Müzik serüveniniz nasıl başladı?
– Müzik başlı başına bir serüven. Neresinde olursanız olun sorumluluk gerektiriyor. Bu serüven ise gerçek şahıslarla çalışma fırsatı bulduğunuz vakit zorluktan çok eğlenceli bir hale bürünüyor. Bu serüvenimde bana eşlik eden direktör Alişan Günay Yıldırım ve aranjör Ufuk Kevser’e çok teşekkür ediyorum.
◊ Müzikleriniz dijital platformlarda dikkat çekiyor. Bunun sırrı sizce nedir?
– Beşerler artık birebir şeyin farklı hallerini dinlemekten epeyce sıkıldı. Ben ve grubum, bu mevzuda dikkatli tercihler, çalışmalar yaparak alışılmışın dışında bir müzik anlayışı edinmek istedik. Dijital mecralardaki sayıların da gösterdiği üzere sanırım bunu başardık.
Sanat ve estetik iç içedir
◊ Toplumsal medyada size “Barbie” lakabı takmışlar. Ses kadar sizce hoşluk de değerli midir?
– Barbie tabirini pek tercih etmem lakin Türk popunun yeni ve farklı bir yüzüyüm diyebilirim. Estetik ve sanat, iç içe bir kavramdır. Bu iki kavramı kendimde barındırdığım sürece memnunum demektir. Bu memnunluğu devam ettirebilmek için sanatın estetik anlayışını dinleyiciye de yansıtmak gerekir. Fakat bu sayede müzikseverlerin beklentilerini karşılayabiliriz.
◊ Sahneye dansçılarla çıkıyorsunuz ve görsel gösterilere kıymet veriyorsunuz. Son olarak 2 milyon TL harcadığınız sahne gösteriniz konuşuldu. Bu maliyetleri birçok ünlü isim karşılayamazken siz nasıl karşıladınız?
– Kadıköy Noah Festivali’ndeki sahnem Türkiye’deki birinci sahnemdi. O yüzden hem görsel hem de sanatsal açıdan dünya standartlarında olmasını istedim. Bunun için de imal şirketim hiçbir masraftan kaçınmadı.
Çünkü bu performanslar, sanatsever insanların tatmini ve hayallerimin gerçekleşmesi için çok kıymetliydi. Başka sanatkarların mali durumlarını takdir edersiniz ki takip edemem.
Snoop Dogg ile proje yapacağım
◊ Serdar Ortaç’la “Fırtına” müziğinde düet yaptınız. Bu çeşit ortak çalışmalar olacak mı?
– Dünya standartlarında kendini ispatlamış sanatkarlar daima olarak gündemimizde. Snoop Dogg ile olan çalışmamı da dinleyicime sunacağım.
◊ Almanya’da doğup büyüdünüz lakin meslek için Türkiye’yi seçtiniz. Neden?
– Türküm ve memleketimi seviyorum. Bu sebeple hem yatırımımı hem de mesleğimi ülkemde yapmak istedim. Bunun bir nedeni de Türkiye’de müzik dalıyla alakalı birtakım açıklar ve eksiklikler mevcut. Eksiklikleri gidermeye, açıkları kapatmaya çaba etmek benim için kıymetli.
Astroloji ve edebiyatla ilgiliyim
◊ Tanınmak için skandallara sizce gereksinim var mı?
– İnsan yaptığı işin başarısı ile tanınmamışsa şayet geri kalan muvaffakiyetlerin hiçbir ehemmiyeti yok. İnsan yaptığı işin, dürüst hayatın getirdiği başarılara bürünmelidir. Tanınmış ya da şöhret olmak için tuhaf yollara başvurmak biraz şaklabanlık üzere geliyor bana…
◊ Şahsî ilgi alanlarınız nelerdir?
– Astroloji, Alman ve Türk edebiyatı, ideoloji ve en değerlisi Müzik. İşlerden arta kalan vakitlerde spor, dans ve şahsî işlerimle ilgileniyorum. Bol bol da okuma yapıyorum.
◊ Bir uğurunuz var mı?
– Kendi adıma bir totem ya da uğur getirdiğine inandığım bir eşya yok. Lakin uğur ve talihe elbette inanıyorum. Hayatta olmazsa olmaz olarak değil de konjonktüre nazaran kesin olmayan prensiplerim var. İnanç, dürüstlük, merhamet ve sevgi olmazsa olmazlarım diyebilirim.