Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Giresun’da parti küme toplantısını gerçekleştirdi. CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu toplantıdaki konuşmasında fındığın taban puanı üzerinden iktidara yüklendi ve Ferrero’nun tekelleştiğini belirtti. Firmanın fındığın taban fiyatını belirlediğini belirten Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde yapacaklarını husus madde sıraladı ve “Fındıkta monopolleşmeye son vereceğiz. Yabancı monopollerin Türkiye’de at koşturmasına müsaade vermeyeceğiz” dedi.
Öte yandan Kılıçadroğlu, yalıların İBB’den alınmasına da reaksiyon gösterdi ve “İstanbul Belediyesi’nin iki yalısına el koydular. O yalıları size yedirmeyeceğiz. O yalılar bu ülkenin” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu formda:
Bize katılın dedim bunu tekraren lisana getirdim zira Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar güzel değil. Her birimizin, vatanseverin başında soru işaretleri var hepimiz düşünüyoruz: Bu memleketin hali ne olacak? Bu memleketin hali hoş olacak, bir arada olursak, birlikte çaba edersek, seçimlerde sandığa gidersek, oyumuzu kullanırsak, oyumuzu kullanırken vicdanımızın sesini dinlersek bu memlekette her şey düzelir. Her şey hoş olur. Benim gayem bu. Bir arada yaşamak, birlikte yaşamak, yalnızca bir avuç insan için değil 85 milyon insan için çaba etmek.
Özgür Bey de açılış konuşmasında Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Giresun’un değerine vurgu yaptı. Ben 25 Ağustos’ta Afyon’a gittim. 26 Ağustos’ta Kocatepe’ye gittik. Sabah’ın 5’inde Kocatepe’den Afyon Ovası’na baktık.
Tam 100 yıl evvel o zirvede beşerler bu ülkenin bayrağı için gayret ettiler ve hayatlarını verdiler. Onlara dualarımızı gönderdik.
Oradan indim aşağıya 42. ve 47. alayların olduğu Giresun şehitliğine gittim. Sizin dedelerinizin mezarına gittim. Onları anmak onlara dua okumak için gittik. O nedenle Giresun’un bizim Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihimizde özel bir yeri vardır.
‘Sakın ola ki kamplaşmayın’
Tabii ortadan 100 yıl geçti artık yeni bir süreç var. 100 yıllık süreçte pek çok acı olaylarla karşılaştık. Bu ülkede başbakanlar idam edildi. Gencecik fidan üzere evlatlarımız idam edildi. Beşerler sağcı solcu diye birbirini öldürdüler. Münasebetiyle büyük acılar yaşadık. Artık yeni bir kamplaşma süreci başlatılmak isteniyor. Sakın ola ki kamplaşmayın. Herkesin kanısı kıymetlidir, herkesin fikrine hürmet göstermeliyiz. Bir arada bu hoş ülkede huzur içinde yaşayabiliriz. Hiç kimsenin kimliğini, inancını, hayat şeklini siyasete materyal etmeden herkese hizmet etmenin vazifesini aşkını yaşamalıyız. Türkiye’ye yeni bir iklim getirme gayesindeyim. Yeni bir hedefim var. Ya neyin hengamesini veriyoruz? Çocuk yatağa aç giriyor onun mu hengamesini veriyoruz? Hayır öbür arbedeler peşindeyiz. Buradan Türkiye’yi güçlü olarak çıkaracağız.
‘Fiskobirlik yine fındık üreticisinin dostu olacak’
O nedenle dedim ki ‘bize katılın.’ Katılın ki yolumuz aydınlık olsun. Katılın ki demokratik metotlarla bir dikta idaresini değiştirelim. Katılın ki Türkiye’ye huzuru, prestiji bir arada getirelim dedim.
Bu ülkeyi kuranlar ‘köylü milletin efendisidir’ dediler. Yani ‘üreten, alınteri dökenler bu milletin efendisidir’ dediler. Köylünün ürettiği eseri birileri elinden kapmasın, ziyan etmesin diye Toprak Mahsulleri Ofisi, Tariş’i Fiskobirlik’i kurdular. Pek çok alanda. Hasebiyle çiftçi ürettiği eserin karşılığını alsın.
Fiskobirlik’i aldılar. Kurulmadan evvel Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937’de Meclis’te yaptığı bir konuşma var. Şöyle der:
Önümüzdeki yıl fındık başta olmak üzere öteki aşikâr başlı eserlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır.
Ve Fiskobirlik 5 kooperatifin birleştirilmesiyle kuruldu. Fiskobirlik fındık üreticisinin kara gün dostudur. Toprak Mahsulleri Ofisi değerli üretenlerin kara gün dostudur. Geldiler Fiskobirlik’i devre dışı bıraktılar. Bütün Karadeniz’e kelam veriyorum. Fiskobirlik’i tekrar ayağa kaldıracağız. Fiskobirlik tekrar fındık üreticisinin dostu olacak.
Giresun’da kişi başına gelir 2014’te 7 bin 58 dolarken 2020’de 5 bin 291 dolara düştü. İki bin dolar her Giresunlu daha az gelir elde ediyor. Neredeyse kamuya ilişkin fabrikalar ya kapatıldı ya satıldı. Yani Giresun açıkça bu iktidar tarafından cezalandırıldı. Uzman tabip sayısı bile yetersiz.
‘Alan bazlı dayanak 9 yıldır 170 lira’
Alan bazlı gelir takviyesi fındık üreticisine veriliyor. 9 yılda değişmedi hala 170 lira. Ya dolar on kat arttı, gübre 8 kat arttı ancak teşvik hiç artmadı. Burada biraz sitem edeyim. Diyorlar ki ‘nasılsa bunlar bize oy verecekler’. ‘Gelirini düşür gelip bize oy verecekler.’ Buradan size sitemim var. Demokrasi. Verilen kelamı tutmuyorsa o iktidarı değiştireceksiniz.
Fındıkta 3 tane taban fiyat var.1 Saray’dan gelen zatın açıkladığı fiyat 54 lira. 2 hür piyasanın belirlediği fiyat, 44-45 lira. O da bu türlü giderse daha da düşecek. 3 Ferrero’nun belirlediği fiyat o da 48+1. Yani baktığınız vakit fındığın taban fiyatını belirleyen Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümeti değil bir yabancı firmanın beyanıdır. Koskoca Karadeniz’in fındık eseri bir firmanın inhisarına bırakılır mı? Şayet bu türlü giderse fındık bahçelerinin sahibi de o firma olacak. Fındık üreticisi o bahçelerde personel olacak. Milyar dolarları o kazanacak sizler minimum fiyatla geçineceksiniz.
‘Fındık üreticilerini yabancı tekellere peşkeş çektirmeyiz’
Bazen diyorlar ya ‘CEHAPE milliyetçi mi?’ CHP’nin 6 okundan birisi milliyetçiliktir. Biz fındık üreticisini yabancı tekellere peşkeş çektirmeyiz. İşte milliyetçilik budur.
Bizim insanımız kazanacak. Bizim insanımız kazanırken de hangi partidensin demeyeceğiz. Biz onlar üzere ayrımcılık yapmıyoruz.
‘Fındık piyasasını belirleyen tek bir fabrika var’
Türkiye’yi bekleyen tehlike. Fındıkta monopolleşme gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ferrero denen firma dikey bütünleşik yapıyla giderek büyüyor. En büyük fındık ihracatçısını satın aldı ve 1 numara oldu. Onun verdiği fiyat geçerlidir hiçbir siyasetçinin verdiği fiyat geçerli değildir. Açıkça sömürü bir çarkıyla bizim fındık üreticisi karşı karşıya. Fındık fiyatını denetim eden bu firma.
Şu anda fındık piyasasını belirleyen tek bir fabrika var. Kırım tesisi kurdu. Kırımı yalnızca kendisine mal satan firmalardan almaya başladı. Ayrımcılık yapmaya başladı. Birtakım işletmelerden alıyor kendisiyle orta hareket etmeyen işletmelerden almıyor. Bütün fındık üreticisi kardeşlerime açık ve net tabir etmek isterim. Yabancı monopole karşı devletin yöneticileri sessiz kalıyorsa o monopolün iştirakini yapıyorlar demektir. O yabancı monopole son veremezler. Pekala bir soru? O yabancı monopole kim son verebilir? Onun tekelciliğini kim ortadan kaldırabilir? Bay Kemal kaldıracak arkadaşlar. Zira Bay Kemal’in verilmeyecek hesabı yok ki. Neyle tehdit edecekler.
Var olan problemlerin tamamına talibiz ve var olan meselelerin tamamını azimle çözmeye kararlıyız.
Öğretmenleri dövüp, yerde sürüklediler ben de itiraz ettim. Öğretmeni dövemezsin. Şayet bir şey yapacaksan öğretmenlerin elini öpeceksin. Öğretmen dediğiniz takımlı olacak, gelecek tasası taşımayacaklar.
Çiftçinin kalkınması için yapacaklarını sıraladı
Ne yapacağız? Husus madde sayacağım:
1) Fındıkta monopolleşmeye son vereceğiz. Yabancı monopollerin Türkiye’de at koşturmasına müsaade vermeyeceğiz.
2) Her yıl taban fiyat bekliyorsunuz. Buna da son vereceğiz. Dönümü maliyeti aşikâr. Çağırırsınız bir uzman maliyeti nedir. Maliyet üstüne makul bir kar verirsiniz eşitti taban fiyat olur. Maliyet+kar eşittir taban fiyat.
3) Mazot çok değerli. Çiftçi, balıkçı kullanamıyor. Yata veriyorsun mazotu ÖTV’siz KDV’siz. Niçin balıkçıya, çiftçiye vermiyorsun? Mazota gereksinimi varsa ÖTV’siz ve KDV’siz vereceksin. Yata hangi fiyattan veriyorsan çiftçiye de o fiyattan vereceksin.
4) Tarım Kanunu 21. hususu diyor ki çiftçiye her yıl ulusal gelirin en az yüzde 1’i oranda takviye verilir. Bugüne kadar hiç verilmedi. En son verilen sayı binde 28. Çiftçiye yüzde 1’ini vereceğiz. Bugüne kadar çiftçiye ödenmesi gereken paranın ölçüsü 326 milyar 799 milyon lira. Beşli çete olsa koşa koşa gidiyorlar. Ben sizden yanayım. Ben alınterinden yanayım.
5) Faiz. Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan ister esnaf kefalet kooperatifinden ister Tarım kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini Allah nasip eder iktidar olursak bir hafta içinde sileceğiz.
6) Çiftçinin hiçbir üretim aracı, hayvanı haczedilemeyecek.
Tarım sigortası, teşvik, 2B, faiz…
Kırsalda kimse kalmadı çiftçi geçinemeyince gençler kırsalda kalmıyor. Kırsalda çalışan bayanlar ve gençlerin toplumsal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Yani biz ödeyeceğiz. Emekli oluncaya kadar. Kırsalda çalışan bayan ve gencin emeklilik primini öderseniz ne olur? Beşerler emekli olur. Bunu yapacağız.
Tarım sigortası. Bu kanunu yine düzenleyeceğiz.
Tarım teşviklerinde de garip bir durum var. Adam İstanbul’da oturuyor, tarlasını kirayı veriyor teşviklerden eken üreten değil İstanbul’daki beyefendi faydalanıyor. Kim çalışıyorsa teşviki o olacak.
Tarım toprakları bölünüyor. Veraset yoluyla bölünüyor. Aile içinde herkes hengameli. Buna da tahlil bulacağız. Bölünmeyi değil, birlikte olmayı, daha fazla üretmeyi nasıl sağlayabiliriz bunun altyapısını oluşturacağız.
2B meselesini da çözeceğiz. Yayla konutlarınız var. Onları da yıkmayı da çalışıyorlar. Yıkmaya çalışanın başına yakacağım.
Havza bazlı planlama yapacağız. Karadeniz’in iki stratejik eseri var. Çay ve fındık. Siz çayı ve fındığı öbür yerlerde yaparsanız burası ne ekecek. Buranın ana gelir kaynağının güçlendirilmesi lazım. Havza bazlı planlamanın dışında kendisine nazaran üretim yapanlara devlet takviye olmayacak. Kim ne ekeceğini bilecek 1 yıl sonra kaça satacağını da bilecek kimse ziyan etmeyecek.
En kıymetli soru. Diyeceksiniz ki ‘ya Kılıçdaroğlu hoş söylüyorsun da bunu nasıl yapacaksın? Para var mı? Onlar da soruyorlar.’ Para var. Bütün sıkıntı parayı nereye harcayacağınız. Ben parayı alınterinden yana harcıyorum onlar beşli çeteden yana harcıyorlar. Ortamızda siyahla beyaz kadar fark var.
Bakın nereye harcıyorlar. 2021 yılı ödediğimiz faiz 191 milyar lira. 2022 ödediğimiz faiz 342 milyar liraya çıkmış. Bu yılın sonuna kadar hükümet diyor ki 582 milyar liraya çıkacak. Hani bunlar faize karşıydı. Tefeciye hizmet edeceksin dönüp millete diyeceksin ki faize karşıyım. Sen onu Kılıçdaroğlu’nun külahına anlat.
İBB’deki yalılara el koyulmasına tepki
İstanbul Belediyesi’nin iki yalısına el koydular. O yalıları size yedirmeyeceğiz. O yalılar bu ülkenin.