Düzce’de yaşayan Mücella Ulcay, pandemi devrinde kısıtlamalar nedeniyle dışarı çıkamayan 90 yaşındaki babası için 3 tavuk ve 1 horoz alıp müstakil meskenlerinin bahçesinde bakmaya başladı.
Sabahları öten horozdan rahatsız olan komşuları evvel polise, sonra da belediyeye şikayette bulundu. Konuta gelen polisler, ‘şikayete paha bir bahis yok’ diye ayrıldı, zabıta grupları ise horozun kesilmesini ya da öteki bir yere verilmesini istedi. Ulcay, zabıtanın isteğine karşı çıktı ve horoza bakmaya devam etti. Bunun üzerine Ulcay’a, Düzce Belediyesi Vilayet Encümen Şurası kararıyla, ‘Evinin bahçesinde tavuk, horoz baktığı, gürültüsü ve kokusuyla etrafa rahatsızlık verdiği, hayvanların bakıldığı yerin uygun olmaması‘ gerekçesiyle Kabahatler Kanunu gereği 392 lira ceza uygulandı.
CEZAYA İTİRAZ ETTİ
Cezaya itiraz ettiğini söyleyen Mücella Ulcay, “Pandemi devrinde babamın canı sıkılıyordu. Babam 90 yaşında. Tavuk bakıyordu. Folluktan her gün 1 yumurta alıyordu. 1 tane de horoz vardı. Sabahları doğal olarak horoz ötüyor. Horozun ötüşünden rahatsız olmuşlar. Evvel emniyetten birileri geldi. Şikayete husus olacak bir durum yok diyerek gittiler. Tekrar şikayet etmişler. Zabıta geldi. Tavuklar dursun, horozu kesin ya da diğerine verin dediler. Burası benim özel mülküm dedim. ‘Horozu yollarsanız biz süreç yapmayacağız’ dediler. ‘Ben büyüttüğüm, benim elimden yem yiyen 1 hayvanı öldürebilir miyim?’ dedim. ‘Siz benden resmen cinayet işlememi istiyorsunuz, ben bunu yapmam’ dedim. ‘O vakit ceza yazarız’ dediler. ‘İstediğinizi yazın’ dedim. ‘Buyurun gidin’ dedim. 26 Haziran tarihinde belediyeden tebligat geldi cezayla ilgili olarak. Gürültü ve kokudan ötürü kesilmiş. 1 horozun çıkardığı ses gürültü olabilir mi? Ya da 3-5 tavuğun kokusu koku olabilir mi? Sabahları tel örgüyle çevrili bahçemde dolaşıyorlar akşamları da kendi yuvalarına yatıyorlardı. Bu cezaya itiraz ettim. Bana tebligat geldikten 3-5 gün sonra vilayet encümenine itiraz ettim. Artık oradan gelecek olan sonucu bekliyorum” diye konuştu.
KÖYE GÖNDERDİ
Baktığı horoz ve tavukları 2 ay evvel köyde yaşayan yakınlarına gönderdiklerini söyleyen Ulcay, “Onları köyde dünürümüzün kümesine yolladık. Oradaki ortama ahenk sağlayamamışlar ve ölmüşler” dedi.