Programda Bayülgen’le Yeşilçay ortasında farklı bir diyalog yaşandı. Bayülgen, Yeşilçay’a Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajdaki 90’lar için kurduğu cümleleri hatırlattı. Yeşilçay ise, “Şu ortalar çok 90’lar nostaljisi var. Ben herkesin 90’ları çok özlediğini düşünüyorum.” dedi.
Bayülgen ise ‘niçin sanki?’ diye sordu. Yeşilçay, “Biraz daha özgür olduğumuz için olabilir. Tutti Frutti falan izliyorduk biz akşamları. Sen bilirsin…” karşılığını verdi. Bayülgen ise “Hep aklımıza bu Tutti Frutti geliyor. Özgürlük deyince aklımıza gelen şey seks. Tutti Frutti seks değildi, hoş kızların show yaptığı bir işti.” tabirlerini kullandı.
Yeşilçay ise şöyle devam etti:
“Bir yerden başlayalım özgürlüğe… Ben Tutti Frutti diyorum. Oğuzhan diğer bir şey söylesin sen diğer bir şey söyle.”
Programda birçok mevzuda renkli sohbetler yapıldı. 2 Michelin yıldızlı TURK’un kurucusu Fatih Tutak ile ilgili Bayülgen programın başında, “Biz kendi gurmelerimizle, restoranlarımızla, gastronomimizle gurur duyan bir milletiz. Herkes kendi anasının yemeğini met eder lakin Türkiye bu yıldızlardan alamazdı, Fatih bu türlü bir şeyi kanıtlamış oldu. Dünyada çok değerli bir marka haline geldi. Restoranının telefonları susmak bilmiyor” dedi.
Bayülgen’in “Hangi aya kadar yer yok?” sorusuna Tutak “En son baktığımda Haziran’a kadar şu an dolu” karşılığını verdi. Tutak’ın karşılığı üzerine Bayülgen “Herkes müşteri beklerken Fatih’in bu kadar havalı olması garip” tabirlerini kullandı.
“DAHA SAMİMİ BULUYORLAR”
Oğuzhan Uğur, BabalaTV’de yaptığı programıyla ilgili “Bu programda artık baktık ki husus çok diğer bir yerde, beşerler çok özlemişler, soru sormayı çok özlemişler. Tahminen birebir soruyu bir öteki gazeteci soruyor ancak gazeteci yerine halkın sormasını tercih ediyorlar. Daha samimi buluyorlar” dedi.
“BİRBİRLERİYLE ARBEDELİ, İKİSİ DE GELMEDİ”
Bayülgen “Mevzular Açık Mikrofon’a kimi çağırdıysan geldi. Gelemeyenler de birbirleriyle hengameli olduğu için gelmedi. 2 kişi var çok kıymetli Türkiye medyasında. Birbirleriyle arbedeli, ikisi de gelmedi.” diye konuştu.
“KENDİSİ GÜÇLÜ BİR SANAT”
Opera sanatkarı Murat Karahan, operaya ait “Devlet Opera Balesi Türkiye’de çok esaslı bir kurum. Bilhassa bu coğrafyadaki emsallerimize bakarsak 70 yılı aşkın bir altyapısı var. 6 kentte Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı, yüzde 100 devlet tarafından desteklenen yerleşik opera ve balemiz var. Opera zenginlerin, aristokrasinin sanatıymış üzere gösteriliyor lakin opera aslında halkın sanatı. Opera çok varlıklı bir sanat, dünyanın en varlıklı sanatı ancak zenginlerin sanatı değil. Kendisi varlıklı bir sanat.” ifadelerini kullandı.