Organize hata örgütü önderi Sedat Peker, Demirören Grubu’na reaksiyon göstererek iş insanı Yıldırım Demirören’e “Akşam saatlerinde beni bekle” tabirlerini kullanmıştı. Sedat Peker dün yaptığı “Yarın Demirören evrakını açacağım” açıklamasının akabinde bugün Yıldırım Demirören’e yönelik paylaşımlarda bulundu.
Peker’e ilişkin olduğu öne sürülen Mecnun Çavuş isimli hesap, Demirörenlerin Demirören Medya Grubu’nu alırken Ziraat Bankası’ndan aldıkları krediyi ödemedikleri üzere, Anadolu Ajansı’na da 30 milyon TL’lik borçlarını kapatmadıklarını tez etti.
Deli Çavuş isimli hesaptan atılan tweet’ler şöyle:
“Kıymetli dostlarım, 40 yaşından küçük kardeşlerim; bugün size Türkiye tarihinin en iğrenç en haramzade ailesini anlatacağım. Lan pambıkören, bugün prestiji ile başlayıp sana pambığı takacam. Seni yaşayan ölüye çevireceğim. Yaşarken pambık takılan pambıkören olacaksın. demirören medyada güya benim eşim de hatalıymış üzere haberler yapılmasına müsaade verdin. Böylece ruh sıhhatimi bozdun. Bugün de ben senin ruh sıhhatini bozacam. Senin kemiklik köpek gazetecilerin de benim için durmadan cürüm örgütü önderi diyorlardı. O kuçulara da gerçek hata örgütü başkanının işverenleri olduğunu anlatacam. Lakin daha evvel rahmetsiz olan babasını, Erdoğan Demirören’i anlatacam.
“YERALTI DÜNYASINDAN OLAN İSİMLERLE MİLANGAZ’A ÇÖKTÜ”
70’li yılların başında rahmetsizin hiç bir gücü yokken, çocukluk arkadaşı olan Milangaz’ın sahibi Şevki Kurtkaya’nın takviyesi ile Sirkeci Nöbethane caddesi no: 8 de, 50 m2 dükkanda makas, irtibat yay çatalı satan bir dükkan açmıştı. Hatta rahmetsize kız istemeye de yani pambıkörenin annesi Tülin hanımı istemeye giden de Şevki Kurtkaya ve eşi olmuştu. O günlere ilişkin elimde bir sürü fotoğraf de var. Şevki Kurtkaya, Milangaz’ın %60 nın sahibiydi. Geri kalan %40 da Şevki Kurtkaya’ nın kardeşlerinin üzerindeydi. Şevki Kurtkaya, yaşadığı birtakım ticari sıkıntılar yüzünden paylarını emaneten rahmetsizin üzerine yaptı. Sonra meselelerini halledip payları geri isteyince, rahmetsiz Erdoğan Demirören bu mühlet zarfında tanıştığı yeraltı dünyasından olan isimlerin takviyesi ile Milangaz’a çöktü.
Kendisine kız istemeye giden ve kendisine geçimini sağlasın diye birinci dükkanını açan Şevki Kurtkaya’ya bu kahpeliği yaptı. rahmetsiz ölmeden evvel helalleşmek için Şevki Kurtkaya‘ nın torunlarını çağırıyor. Fakat hiç bir tanesi oraya gitmiyor. Kahpelik bunların genlerinde var. (Lan pambıkören yalanlasana beni) Kimileri Sedat Peker bu bilgileri nerden buluyor diye fantastik masallar anlatıyorlar.
40 yaşından genç kardeşlerim, 1990 yılında Bolu cezaevinde yatarken, Trevanian’nın Şibumi isimli kitabını okumuştum. Lütfen sizler de o kitabı okuyun. 19 yaşında Bolu cezaevinde karar vermiştim, hem Türkiye’de hem de gelecekte tüm dünyada beni ayakta tutacak güç, (YÜCE ALLAH’tan sonra) sahip olacağım tehlikeli bilgilerdir demiştim. Size biraz sonra rahmetsizin Yorgi Papadolos isimli Rum asıllı bir gayrimüslimin tüm mallarına nasıl çöktüğünü, adamı nasıl öldürdüklerini anlatacam. Değerli büyüğümüz Sadettin Tantan abi Sedat Peker’in yaşı yetmez, bu cinayetin bilgileri devletten verilmiştir demişti.(daha evvelki tarihlerde) Sadettin abi, 1971- 1974 yılları ortasında İstanbul Asayiş Şube Müdürü olan Cemil Gülmen’i tanırsınız. 1990 yılında kendisi vefat etmişti.
Rahmetlinin eşi olan Neriman Gülmen abla ile 2001 yılında tanıştık. Neriman abla şu an hayatta. Söylediklerimin doğruluğunu gazeteciler kendisinden öğrenebilirler. Merhum Cemil Gülmen’nin sakladığı 5 çuvalık kapalı arşivini bana getirmişti, “rahmetli bunlara çok kıymet verirdi, Sedat oğlum al, bunlar tahminen senin işine yarar” diyerek bana armağan etti. Merhum Cemil müdür, üstleri ile gayrimüslimlere yapılan eziyetlere seyirci kalındığı için tartışıp, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’nden ayrılmıştı.
Bizim paranoyaklar, bilgiler şurdan gidiyor, burdan gidiyor diye ( yabancı istihbarat teşkilatlarından) senaryo yazıyorlar . Bilgiler para ile satın alınabilinir, dostlar sayesinde elde edilebilinir, vatan fedaisi olan fedailer tarafından ulaştırılabilinir. Bu yüzden değerli olan aklı kullanıp, sistemi kurabilmektir.
“PAMBIKÖREN HALA EMBESİLSİN”
Neyse mevzumuza dönelim. Lan Pambıkören, rahmetsiz baban Cet Koleji’ni niçin satın aldı? Sen gerizekalı olduğun için sınıfı geçemezsin diye aldı. O tarihte de embesildin, hala daha embesilsin. Aziz Allah’ıma tek duam; seni, derin Mehmet’i, Süslü Sülü’yü, Sadatçıları köçek üzere oynatmaktır. Lan pambıkören, rahmetsiz baban Recai Erkli’ye ilişkin şirkete ve binalarına nasıl çöktü? (mafya dostlarının yardımıyla) Ben cürüm örgütü önderiyim o denli mi? BÜYÜK ALLAH sizin belanızı versin. Siz kahpesiniz ulan. Rahmetsiz baban insanlara evvel dost olarak yanaşır sonra da gasp ederdi. Yorgi Papadolos’a ilişkin Arşimidis şirketinin hukuk müşavirliğini necdet çobanlı yaparken (bu da rahmetsiz), adam yurtdışına çıktı diye beyanda bulunup, düzmece vekaletnamelerle tüm servetini iki rahmetsiz üzerlerine geçirdiler.
“BABAN MAFYALARLA SİYASİLERLE, BÜROKRATLARLA ÇARK KURMUŞTU”
Bunun rahmetsiz babasının en büyük özelliği, mafyalarla, siyasilerle ve bürokratlarla bir çark kurmuş olmasıydı. 1980’lerde bütün Musevileri haraca bağlamışlardı. rahmetsiz kelamda onları mafyadan ve devletten koruyordu. Topladığı paranın birazını mafyaya, birazını polislere, birazını da siyasilere verip birçoklarını kendine alıyordu. Daha kendine ilişkin batık Total’i, Oyak’a nasıl sattığını konuşacağız. Bu satışa itiraz eden Cihat Yaycı Paşa’yı kimlere arattırdığını da konuşacağız. Ulan vatanımızı savunan askerlere, şehitlere, gazilere ilişkin olan Oyak’ın parasına göz diken kahpenin yanında çalışan kemikli köpekler orda mısınız? Tamammm… Daha bu ne ki? Azerbaycan’ı konuşacağız, baht oyunlarında devamlı bölüm eden, kimseye çıkmayan ikramiyeleri de konuşacağız.
“DEMİRÖREN, ANADOLU AJANSI’NA 30 MİLYON TL’LİK BORCUNU ÖDEMEDİ”
Bakın kardeşlerim size bir şey daha anlatacam. Bu pambıkörenin medya kümesini satın alırken Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi ödemediğini söylediğimde, evvel hiç biriniz inanmamıştınız. 5 milyon dolara aldığı Kemer Country’deki arsa, imara açılacak, bankaya olan borcunu bu halde ödeyecek dediğim de yeniden inanmadınız. Fakat hepsi yanlışsız çıktı. Kardeşlerim namusluca konuşacağız. Nokta kadar bir palavramı buldunuz mu? Bende KELAM NAMUS, bulamazsınız. Anadolu ajansı kimin, Devletin. pambıkören medya kümesini neyle satın aldı? Ziraat bankası’nın parasını ödemediği üzere, devletin ajansına olan 30 milyon TL’lik borcunu bile ödemedi. Lan pambıkören, devlete olan borcunu ödemezsin, olağan insanlara olan borcunu da ödemezsin. Kan, gözyaşı ve cinayetlerle oluşturulan bir servetin de üzerinde oturan kahpesin,haramzadesin.
“1-2 SAAT SONRA YAPACAĞIM PAYLAŞIMLA İNTİKAMIMI ALACAĞIM”
Emanetçisin lan sen, emanetçisin. Sen eşime yönelik saygısızca haberler yaptırdın. Bunun intikamını da 1-2 saat sonra yapacağım paylaşımla alacam. Kimse kusura bakmasın, bu kahpenin bende aile huzurunu kaçıracam. Beni lütfen ayıplamayın. Seni rezil edecem…”