Bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından biri olan lenfatik sistemde ortaya çıkan lenfoma; lenf bezlerinin büyümesinin yanı sıra ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, inatçı kaşıntı ve kemiklerde ağrı gibi belirtiler verebiliyor. Lenfoma nedeniyle olumsuz etkilenen bağışıklık sistemi tedavi sırasında da zayıflayabiliyor. Lenfoma tedavisi sürecinde kemoterapinin kişiye göre ortaya çıkabilecek olası yan etkilerini gidermek ve enfeksiyonlara karşı korunmak için doğru beslenme hayati önem taşıyabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan İsmail Sarı, “15 Eylül Dünya Lenfoma Günü” öncesi, lenfoma ve tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Lenf bezlerindeki her şişkinlik kanser kaynaklı olmayabilir
Lenf bezleri, dalak, timus bezi ve kemik iliğinden oluşan lenfatik sistem, bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu sistemde ortaya çıkan lenfoma; Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma olarak 2 ana gruba ayrılır ancak her iki lenfoma tipinin de çok sayıda alt tipi bulunmaktadır. Lenf bezlerinde yaşanan ağrısız şişkinlikler lenfomanın en bilinen belirtilerinden biridir. Bu şişkinlikler; enfeksiyonlar, bazı ilaçlar, otoimmün ve romatizmal hastalıklar gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilmektedir. Lenf bezlerindeki şişkinliğin yanı sıra lenfoma belirtileri arasında;
- Yorgunluk ve kilo kaybı
- Ateş ve gece terlemeleri
- Nefes darlığı
- Ciltte geçmeyen kaşıntı
- Dalakta büyüme
- Kemiklerde ağrı yer almaktadır.
Tedavi kişiye özel olarak planlanmalıdır
Lenfomanın tedavi edilebilir bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Lenfoma tedavisinde; kemoterapi, kök hücre nakli, radyoterapi ve hedefe yönelik ilaçlar gibi birçok yöntem uygulanmaktadır. Hastalığın tipine ve yaygınlığına göre kombine tedaviler de tercih edilebilmektedir. Tedavi planlaması her hastaya göre farklılıklar gösterebilmektedir. Hastalığın yaygınlığı, lenfomanın alt tipi, hastalığa ait moleküler belirteçler ve kişinin genel sağlık durumuna göre tedavi planlaması şekillenmektedir.
Lenfoma tedavisi sürecinde doğru beslenme çok önemli
Bilimsel çalışmalara göre lenfomanın bitkisel bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak lenfoma tedavisi sırasında hastanın kendini hem mental hem de fiziksel açıdan iyi hissetmesinde sağlıklı beslenmenin önemli bir yeri bulunmaktadır. Özellikle kemoterapi tedavisi alan hastalarda kemoterapinin olası olumsuz etkilerini gidermek ve enfeksiyonlara karşı korunmak için doğru beslenme büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı bir beslenmede vücudun doğru çalışması ve onarımı için gerekli olan yapı taşlarının farklı yiyecek gruplarından alınması önemlidir.
Protein tüketimi kas yıkımının önlenmesi için gereklidir
Lenfoma tedavisinde hastalık ve kemoterapi nedeni ile görülebilen kas yıkımının önlenmesi açısından her zamankinden daha fazla proteine ihtiyaç duyulabilmektedir. Et, balık, yumurta, fasulye ve mercimek yüksek protein içeren gıdalar arasındadır. Kırmızı et çok iyi bir protein kaynağıdır. Lenfoma tedavisi sırasında haftada en az 2 porsiyon balık tüketilmesi oldukça faydalıdır.
Tam buğday ekmeğini tercih edin
Sindirim sistemi için önemli lif kaynağı oluşturan karbonhidratlar, beslenmenin ana kaynağını oluşturmaktadır. Ekmek, makarna gibi karbonhidrat içeren gıdalar tüketilirken, tam buğday veya kepekli çeşitlerin tercih edilmesi önemlidir.
İşlenmiş gıda yerine fındık tüketin
Yağ tüketimi lenfoma tedavisinde dikkat edilmesi gereken konular arasındadır. Bazı sosisler ve cips gibi işlenmiş gıdalarda bulunan doymuş yağların tüketimi, kalp hastalığı ve felç riskini artırabilmektedir. Bunun yerine fındık, avokado, yağlı balık gibi doymamış yağ kaynaklarının tercih edilmesi hem genel sağlık bakımından hem de lenfoma tedavisini desteklemek için faydalıdır.
Taze meyve ve sebzeyi sofranızdan eksik etmeyin
Elma, muz, kavun, havuç, bezelye, mısır, domates gibi taze meyve ve sebzelerin tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Her ne kadar lenfoma tedavisi sırasında çiğ sebze ve meyve tüketiminin enfeksiyona yol açabilmesi ile ilgili bir kaygı olmakla birlikte; iyi temizlenmiş, hijyenik ve organik sebze- meyvelerin lifli gıdalar olması nedeni ile özellikle bu hastalarda sık görülen kabızlığa da iyi geleceği unutulmamalıdır. Bunlar dengeli bir şekilde tüketilebilir. Vitamin ve mineral kaynağı olan taze sebze ve meyveler tüketilen gıdaların enerjiye dönüşmesinde de faydalıdır.
İştahınız yoksa ve kilo kaybediyorsanız bu uyarıları gözden geçirin
Lenfoma tedavisi sırasında beslenme problemleri yaşanabilmektedir. Tedavi sırasında kullanılan ilaçlar iştah kaybına veya midede dolgunluk hissine neden olabilmektedir. Bu tür sorunlar yaşandığında beslenme şeklini düzenlemek için, tedaviyi sürdüren doktor ve diyetisyenle görüşmek önemlidir. Beslenme sorunu yaşayan lenfoma hastalarında bazı küçük düzenlemeler sorunu giderebilmektedir.
- Midede dolgunluk hissini yaşamamak için sıvı alımı yemekten önce yapılmamalıdır.
- Yemekler her zamankinden daha küçük tabaklarda tüketilebilir.
- Sık ve az yemeye özen gösterilmelidir.
- Yemek saatleri yerine aç olunduğunda sofraya oturulmalıdır.
- Yumurta, peynir gibi yüksek enerjili besinler tüketilebilir.
- Enerjiyi artırmak için tüketilen besinlerin içine zeytinyağı veya peynir rendelenebilir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı