İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, maktul Ayhan Kaya’nın ağabeyi Hüseyin Kaya ile avukatı katıldı.
Tutuksuz sanıklar Mücahit Ö. ile Ali T. ise duruşmaya gelmedi. Müdahil Hüseyin Kaya ve avukatı, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıklara yüklenen fiilin kanunda kabahat olarak tanımlanmaması nedeniyle beraat kararı verdi.
SÜREÇ NASIL İŞLEDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Ayhan Kaya’nın, 4 Temmuz 2015 akşamı, İstiklal Caddesi’nde “omuz atma” nedeniyle çıkan arbedede 3 kişi tarafından dövülüp bıçaklanarak öldürülmesine ait yürütülen soruşturma sonucunda 3 sanık hakkında dava açılmıştı.
İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Aralık 2016’da, sanıklar Ferdi İnci, Hasan Düman ve Cihan Arslan’ın “kasten öldürme” hatasından başka ayrı müebbet mahpusla cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
Kavgaya geç müdahale ettikleri öne sürülen İnanç Timleri’ne bağlı 7 sivil polis hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, iki polisin “görevi berbata kullanma” cürmünden altışar aydan ikişer yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları istemiyle dava açılırken, 5’i hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan iki polis hakkındaki dava 9 Nisan 2019’da karara bağlanmıştı. Mahkeme, sanıklar Mücahit Ö. ve Ali T’nin, “görevi berbata kullanmak” cürmünden, yüklenen fiilin kanunda kabahat olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatlerine hükmetmişti.
Bilirkişi raporuna nazaran olay yerinde bulunan ve “amir” olarak isimleri geçen Zafer O. ile Barış C. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü hatırlatan mahkeme, bu bireyler hakkında yine kabahat duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığını, gereği için raporun ve duruşma tutanaklarının başsavcılığa gönderileceğini de bildirmişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13’üncü Ceza Dairesi ise tarafların temyizi sonucu beraat kararını bozmuştu.
Kararda, olaya ait komiser yardımcısı Zafer O. ve polis Memuru Barış C. hakkında soruşturma yürütüldüğü ve sanıkların yargılandığı dava belgesinin bu soruşturma ile tıpkı olay kapsamında olduğu belirtilmişti.
Dosyalar ortasında tüzel ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, verilecek kararların birbirini tesirler durumda olduğu kaydedilmişti. Her iki evrakın birleştirilmesinin talep edildiği bozma kararında, soruşturma sonuçlanmış ise de belgenin bu evrak içerisine konularak kanıtların birlikte kıymetlendirilmesi ve hukuksal durumunun buna nazaran takdirinin gerektiği belirtilmişti.