Sözcü gazetesi müellifi Yılmaz Özdil, “Lozan Antlaşması, yalnızca Kurtuluş Savaşı’nın sonucu değildir.Aynı vakitte, kadın-erkek eşitliğinin zaferidir.” fikrini lisana getirdi.
Özdil yazısında, “Lozan Antlaşması, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu değildir. Bayanların eşit eğitim hakkıdır, uygar nikah hakkıdır, boşanma hakkıdır, velayet hakkıdır, miras hakkıdır, seçme hakkıdır, seçilme hakkıdır, meslek edinme hakkıdır, çalışma hayatına katılabilme özgürlüğüdür, eşit işe eşit fiyat hakkıdır, kürtaj hakkıdır, gebeliği tedbire hakkıdır, kızlık soyadını kullanma hakkıdır. Lozan Antlaşması, bayanların kafesten peçeden kurtulmasının antlaşmasıdır, bayanların sokağa çıkabilme özgürlüğüdür, seyahat özgürlüğüdür, yanında erkek olmadan restorana, sinemaya, tiyatroya, konsere gidebilme özgürlüğüdür, sanatçı olabilme özgürlüğüdür, spor yapabilme özgürlüğüdür.” yorumunu yaptı.
Özdil şunları kaydetti:
“Lozan Antlaşması, bayanların artık bu topraklarda “ikinci sınıf insan olmadığının” dokümanıdır. Bu yüzden… Neredeyse 100 yıl sonra, 2015 yılında, Avrupa’nın en esaslı üniversitelerinden olan Viyana Üniversitesi “cinsiyet eşitliği” temasıyla global stant açtı. Dünya çapında kıymetlendirme yapıldı, dünya bayanlarına tarih boyunca “rol model” olmuş 36 bayan tespit edildi. Büstleri üniversitenin avlusuna yerleştirildi. Dünya çapındaki 36 öncü bayandan biri, Latife’ydi. Latife onların ortasındaydı. Dünyanın hürmet duyduğu “rol model”di. Lozan Antlaşması budur. Yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusundan ibaret değildir. Kadın-erkek eşitliğinin tescilidir.”