Kremlin, Ukrayna’nın kısa bir müddet evvel Rusya tarafından yasadışı bir formda ilhak edilen bölgelerinin Moskova’nın nükleer cephaneliğinin muhafazası altında olduğunu tez etti.
Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov “Bütün bu topraklar Rusya Federasyonu’nun devredilemez kesimleridir ve bu nedenle “korunmaktadır” dedi.
Böylelikle bu bölgelerin Rusya tarafından üzerlerine bir nükleer ‘şemsiye’ açılmış oldu.
Açıklama, Kremlin Sözcüsü Peskov tarafından yapıldı
PESKOV: KENDİ KENTLERİMİZ KADAR KORUYORUZ
Peskov, açıklamasında bu toprakların güvenlikleri, Rusya topraklarının geri kalanıyla tıpkı düzeyde sağlandığını söyledi.
NATO bu hafta yıllık nükleer tatbikatlarını düzenliyor ve yapılan açıklamada Rusya’nın da yakın vakitte kendi nükleer tatbikatlarını yapmasının beklendiği belirtildi.
Daha geçen ay Vladimir Putin, Moskova’nın Rusya’nın ‘toprak bütünlüğünü’ savunmak için gerekirse nükleer silah kullanmaya hazır olduğunu söyleyerek Batı’yı tehdit etti ve ‘blöf yapmadığını’ vurguladı.
“1962’DEN BERİ EN BERBAT KRİZ”
ABD lideri Joe Biden, Putin’in tehdidinin dünyayı bir nükleer savaşın yakın olabileceğinden korktuğu 1962 Küba Füze Krizi’nden bu yana hiç olmadığı kadar yakınlaştırdığını söyledi.
Putin, Moskova’nın Ukrayna’dan alacağı bölgelerin “sonsuza kadar” Rusya’nın bir kesimi olacağını ilan etmişti.
Ancak Rusya dört bölgenin hiçbirini tam olarak denetim etmiyor ve hudutlarını şimdi belirlemedi.
NÜKLEER İHTİMALİ ARTTI
İlhak, Ukrayna, Batılı müttefikleri ve Birleşmiş Milletler Genel Şurası’ndaki ülkelerin ezici çoğunluğu tarafından yasadışı olduğu söylenerek kınandı.
Ukrayna’yı işgalinin üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmişken, birtakım analistler, ordusunun bir dizi büyük hezimete uğramasından bu yana Putin’in nükleer silahlara başvurma mümkünlüğünün arttığına inanıyor.
“İNTİHAR OLUR”
Putin’in müttefiki Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko, geçen hafta Batı’yı Rusya’yı köşeye sıkıştırmamaları konusunda uyardı.
Öte yandan bir kısım analistler, nükleer riskin abartıldığını ve Putin’in bu türlü bir tırmanışa girişmesinin intihar olacağını öne sürdüler.