Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Zeytinli Rock Festival’i Burhaniye Kaymakamlığı’nın yasak kararına çarptı. Her yıl binlerce gencin akın ettiği şenliğin yasaklanmasına sanat topluluğundan da büyük reaksiyon gelirken Balıkesir İlim Yayma Cemiyeti’nin de şenliği günler öncesinden gaye göstermeye başladığı ortaya çıktı.
Sabah müellifi Melih Altınok, köşesinde, Zeytinli Rock Şenliği’nin yapılmasının engellenmesine ait olarak, Balıkesir’de Vali Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz ile yaptığı görüşmeye yer verdi.
Altınok, yazısında şu tabirleri kullandı:
“Şıldak büsbütün kanunlara nazaran hareket ettiklerini, ömür stiline müdahale üzere bir durumun kelam konusu olmadığını söylüyor. Vilayette her yaz olduğu üzere pek çok şenlik ve konserin yapıldığını ve planlandığını, hepsine de dayanak verdiklerini anlatıyor.
Organizasyon şirketinin diyalog yerine ayrıcalık talebinde ısrarcı olduğunu, tartışmayı politik tabana çektiğini, bu yüzden de sürecin kilitlendiğini ve yargının devreye girdiğini söylüyor.
Vali kararın vilayetteki kimi derneklerin şikâyeti üzerine alınıp alınmadığına dair sorumu da kesin bir lisanla yanıtladı…
Şikâyet üzerine değil, şirketin tuvalet, güvenlik vb. minimum koşulları bile yerine getirmediğinin saptanması üzerine devreye girmişler. İçişleri Bakanlığı müfettişleri de kelam konusu şirketin aktiflik için gerekli ruhsatlara sahip olmadığını saptamış.
Herkes kanunlara uymak zorunda. Mahallî yöneticilerin, mülki yönetimin böylesine bir tertip için barınma, tuvalet üzere temel şartları talep etmesi de çok olağan. Bu taban kaidelerin yerine getirilmesi, şenliğe yatılı gelen gençler kadar ilçe sakinleri için de bir hak.
Bu söylenenlere sanırım kimsenin itirazı olmaz. Ne var ki klasikleşen bu şenliğe katılmak, eğlenmek de gençlerin hakkı.
Büyükşehirin ve ilçe belediyelerinin işbirliğine gidip eksiklikleri rahatlıkla giderebileceğini düşünüyorum. İçki satışı ve güvenlik standartları üzere hususlarda da esasen maddelerin ne dediği ortada. Polis, jandarma, zabıta birkaç gün boyunca eksiksiz bir kontrolle potansiyel sıkıntıları en aza indirgeyebilirlerdi.
Eğer bu noktada şirket hâlâ uzlaşmaz halini sürdürürse ve ayrıcalık talebinde ısrar ederse de sorumlusu kendileri olurlardı. Şu an prestijiyle kamuoyundaki algının tam zıddı olduğu ortada.”