CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tartışmalara neden olan ABD seyahatine ait, Sözcü gazetesi müellifi Aytunç Erkin’e konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, “ABD’ye gideceğim fakat birilerinin dediği üzere icazet almak için değil… Bilim ve teknolojideki gelişmeleri görmek, bilim yapanlarla, teknoloji geliştirenlerle birlikte olmak için… Neoliberal siyasetlere karşı çıkan, toplumsal devleti savunanlarla birlikte olmak için…” dedi.
Aytunç Erkin’i yazısı ise şöyle:
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu son devirde “zenginin daha varlıklı, yoksulun daha yoksul olduğu bu sistem değişmeli” cümlesini her fırsatta kuruyor. Neoliberalizme karşı olduğunu da anlatıyor. 21 Nisan’da, elektriğinin kesildiği gün şu cümleyi kurmuştu: “Zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapan bu sistem artık miadını doldurdu. Neoliberalizm artık can çekişiyor. Sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere neoliberalizm. İmkânsız görünen fikirlerin vakti gelmiştir. Devletler insanların temel muhtaçlıklarını karşılamakla yükümlüdür. Neoliberalizmin sonu gelmiştir.”
Neden bu bilgiyi verdim?
Çünkü…
Kılıçdaroğlu, 9-13 Ekim günleri ortasında yabanî kapitalizmin kalbi Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gidecek. Vaşington’da sivil toplum kuruluşları ile görüşecek. Kılıçdaroğlu ziyaretinde, Türkiye’den ABD’ye giden, teknoloji alanında yatırım yapan ve bu çeşit projelerle ilgilenen gençlerle de bir ortaya gelecek.
Ancak…
Ziyaret konusunda CHP içinde de dışında da soru işaretlerinin olduğunu öğrendim. Seyahatin zamanlaması ve yaratacağı algı konusunda farklı düşünen CHP’liler olduğunu öğrendim. Bilhassa de iktidara yakın kalemler bu geziyi “icazet almaya gidiyor” diye anlattı, anlatıyor. CHP önderine altılı masa, adaylık dışında yalnızca tek bir soru yönelttim ve seyahatin olup olmayacağı konusunda net bilgi almak istedim. Kılıçdaroğlu da net karşılık verdi:
“… ABD’ye gideceğim lakin birilerinin dediği üzere icazet almak için değil… Bilim ve teknolojideki gelişmeleri görmek, bilim yapanlarla, teknoloji geliştirenlerle birlikte olmak için… Neoliberal siyasetlere karşı çıkan, toplumsal devleti savunanlarla birlikte olmak için…” Kılıçdaroğlu, ABD ziyaretinde neoliberal siyasetlere tersliği ile bilinen ABD’li demokratik-sosyalist senatör Bernie Sanders ile de görüşecek.
“İcazet” tartışması beni 20 yıl öncesine götürdü.
Erdoğan’ın 20 yıl evvelki Bush görüşmesi
Tarih 3 Kasım 2002. AKP tek başına iktidar olur… Tayyip Erdoğan ne milletvekili ne de Başbakan olduğu bir devirde, 10 Aralık 2002 tarihinde Beyaz Saray’da ABD Lideri George W. Bush ile görüşür… Görüşmede Bush, Beyaz Saray’da Erdoğan’a şu cümleleri kurar: “… Sizin liderliğinizden ve partinizden çok etkilendik. Demokrasiye ve bağımsızlığa olan bağlılığınıza teşekkür ediyoruz. NATO üyeliği çerçevesinde yaptıklarınızda ötürü mutluyum. ABD’nin stratejik dostu ve müttefikisiniz. Sizi ağırlamaktan onur duyuyorum.” Erdoğan da “Bize bu kıymetli vaktinizi ayırmanız memnunluk nedeni” karşılığını verir… Görüşmenin kulis bilgisini Yenişafak Gazetesi 11 Aralık 2002’de aktarır. O günlerde ‘siyasi yasaklı’ olan Erdoğan’ın durumunu kıymetlendiren ABD Lideri Bush’un cümleleri değerlidir. Yenişafak şu haberi verir: “… Bush’un ayrıyeten, Erdoğan’ın hukuksal durumunu da esprili bir halde gündeme getirdiği belirtilirken, (Anladığım kadarıyla Türkiye’de yakında bir vazife değişikliği olabilir) dediği öğrenildi…” 3 Kasım 2002’de Başbakan Abdullah Gül’dür ve Bush, Türkiye’de Erdoğan’ın yasağının kalkacağını, Başbakan olacağını herkesten evvel bilmektedir! 9 Mart 2003’te gerçekleştirilen orta seçimlerde Siirt milletvekili olarak meclise girer, Başbakan Gül’ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 2003’te başbakanlık vazifesine gelir. Dışişleri Bakanı da Abdullah Gül’dür!
SONUÇ: Bu tarihi notu aktardıktan sonra… Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti içinde risk barındırıyor. Orada yapılacak bir kusur iç siyasette önemli tenkit konusu olabilir. Tahminimce CHP kurmay takımı risk tahlilini yapmış ve tedbirlerini almıştır!
Odatv.com