Dinamo Kiev’in aylardır resmi maç yapmamış olması, dün gece Fenerbahçe için en şanslı faktördü. Şimdi Jorge Jesus’un isteklerini tam olarak kavrayamamış bir Fenerbahçe vardı alanda.
Üstüne birinci defa Fenerbahçe formasıyla maça çıkan Joshua King’in yetersiz performansı ve İrfan Can Kahveci’nin öz inançsız ve silik imgesi eklenince, bence beklentilerin altında kalan bir Fenerbahçe izledik. Orta alanda Arao-İsmail ikilisinin birinci sefer forma giymesi, Kiev’li oyuncuların boşta kalan bütün toplara sahip olmasına ve Fenerbahçe kalesinde tehlike yaratmasına neden oldu.
Ferdi ve Osayi maç boyunca yüksek efor sarf ettiler. Ferdi vasatı geçemezken Osayi standardını bozmadı. Vakit zaman Diego Rossi ve Enner Valencia’nın ferdî çıkışları heyecan yaratsa da, bir bütün olarak Fenerbahçe’nin tatmin edici bir oyun sergilediğini söylemek mümkün değil.
Henüz grup ahenginin oturmadığı aşikâr. Fakat ligin başlamasına kısa bir mühlet kala ve Kiev maçının rövanşı öncesi Jesus bu meseleye deva üretmeli.
“2 aydır futbol oynamıyorum, hazır değilim” diye kendisi söyleyen ve daha 1,5 hafta evvel kadroya katılan Joshua King’in, bu maçta birinci 11 başlaması kararı neye nazaran verildi merak ediyorum. Serdar Dursun yahut daha hazır bir isim alana sürülemez miydi?
Jesus’un ‘ofansta kalitemiz eksik’ açıklamasına katılıyorum. Ancak bu kaliteyi alana yansıtabilecek, daha hazır pozisyondaki futbolculara birinci 11’de talih vermemesini ya da oyuna geç almasını anlayamadım.
Rövanşta bilhassa hamle çizgisinde kimi değişiklikler yapması kural.
Alican Özcan