25’inci ve 26’ncı Devir CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in (61) vefatında ”ihmal” savlarının akabinde Sıhhat Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Haluk Pekşen, Muğla Bodrum’da yemek yerken rahatsızlanması üzerine bir müddet tedavi gördüğü özel hastaneden Ankara’daki öbür bir hastaneye sevk edilmişti. Pekşen, 16 Eylül’de hastanede hayatını kaybetti. Ezgi Pekşen, babasının corona virüs aşısı nedeniyle hayatını kaybettiğine ait savlar üzerine Twitter’daki hesabından açıklama yapmıştı.
Ezgi Pekşen, babasının, yediği balığın kılçığının yemek borusunun 32’nci santimetresinde açtığı deliğin fark edilememesi ve uygulanan yanlış tedavi sonucu hayatını kaybettiğini ileri sürdü.
BAKANLIKTAN SORUŞTURMA
Bunun üzerine Sıhhat Bakanlığı Teftiş Heyeti Başkanlığı soruşturma başlattı. Ezgi Pekşen, teftiş heyeti müfettişlerine 5 saat söz verdi.
Avukat Ezgi Pekşen, Bodrum’daki hastanede yaşanan süreci tüm detaylarıyla anlattı, uygulanan tedavilere ait ellerindeki tüm evrakları de teslim etti. Teftiş konseyi artık hastane idaresi ve tedaviyi yürüten tabiplerin da tabirine başvuracak. Akabinde uzman raporu hazırlanarak soruşturma yürütülecek.
”AĞRI KESİCİ VERİP GÖNDERDİLER”
Ezgi Pekşen, 15 Ağustos’ta Bodrum’da tatildeyken babasının yemek yediği sırada rahatsızlandığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Hemen hastaneye gittik. Babam yaşadığı durumu en ince detayları ile anlattı; göğsünde bir yanma olduğunu, yemek esnasında başladığını ve bu yanmanın etrafa gerçek yayıldığını, yatarken arttığını ve otururken azaldığını söyledi. Ardından hekimler tetkikler aldılar, EKG çekildi. Kalp rahatsızlığı olabileceğinden korktular; fakat kalple ilgili her şey çok sağlıklı ve olağan çıktı. Kan testinin sonuçlarının çıkmasını beklediler ve bütün kan kıymetleri de sağlıklı çıktı. Ardından ağrı kesici verip bizi meskene gönderdiler.”
”BİR TÜRLÜ TEŞHİS KONULAMADI”
Ezgi Pekşen, babasının rahatsızlığının gece boyunca sürdüğünü anlatarak şöyle devam etti:
“Sabah erkenden yeniden hastaneye gittik. Hastanede bu sefer anjiyo yapmayı teklif ettiler; ancak kabul etmedik zira babam, kalple ilgili bir ezası olmadığını yeniden tekrar etti. Gastroenteroloji kısmına babamı servise aldılar. Süreç giderek kötüleşmeye başladı. Babam, hastanede onu ziyarete gelen tüm hekimlere tek tek tüm öyküsünü en ince detayına kadar anlattı, ‘biri tahminen hakikat bir teşhis koyar’ diye; fakat bir türlü teşhis konulamadı. Cumartesi günü babam ağır bakıma kaldırıldı, kötüleşmesi sebebi ile. O gece babama Perikardit (kalbi çevreleyen fibroseröz kesenin iltihaplanması) teşhisi konuldu. Halbuki hastaneye biz pazartesi gitmiştik. Sonradan sürecin devamında anlıyoruz ki, oradaki balık sebebi ile oluşan tıkanıklık tam 32’nci santimetrede kalp hizasında olduğu için alınmadığı için vaktinde kalbe yanlışsız yol yapıyor ve orada bir enfeksiyon meydana geliyor. Süreç içinde daima farklı teşhis koydular. Asıl sebebi bir türlü çözemedikleri için türlü kestirimlerle süreci yönettiler ve giderek daha da berbatlaşan bir duruma sebebiyet vermiş oldular.”
Ezgi Pekşen, babasını uçak ambulansla Ankara’ya getirdiklerini anlatarak, “Babama burada çabucak endoskopi yapıldı ve yemek borusundaki delikler tespit edildi. Fakat çok geç kalınmıştı. Maalesef babamı kaybettik” dedi.
”ELİMDEKİ KANITLARLA BİRLİKTE TABİR VERDİM”
Ezgi Pekşen, bakanlığın soruşturma başlattığına değinerek, “Sağlık Bakanlığı Teftiş Heyeti Baş Müfettişi tarafından arandım ve bu husus ile ilgili resen inceleme başlattıklarını, benim de bilgilerime başvurmak istediklerini söylediler. Ben de elimdeki kanıtlarla birlikte gidip tabir verdim. Artık bundan sonra muhtemelen sorumlu hastanede hekimlerin da tabiri alınacaktır ve ardından elde edilen bilgi ve dokümanlar doğrultusunda gerekli idari ve cezai incelemeler sonuca bağlanacak biçimde devam ettirilecektir” diye konuştu.
”CORONA ÇOK TARAFLI DÜŞÜNMEYE PÜRÜZ OLMAMALI”
Ezgi Pekşen, bu süreçte devlet ile iş birliği içerisinde çalışma yürüteceklerini kaydederek, “Biz bir tüzel yola başvurmak istersek dahi bununla ilgili şahsi hiçbir talebimiz ve beklentimiz asla kelam konusu olamaz. O denli bir şey olsa bile bu mevzu ile ilgili her ne kurum kuruluş varsa kazanımlar ona bağışlanır. Benim tek isteğim sahiden sisteme yönelik bir değişiklik olması. Corona hayatımızın gerçeği fakat bu başka hastalıkların ya da rahatsızlıkların var olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Çok taraflı düşünmeye mani olmamalı” dedi.