Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken, sanık ve müdahil avukatları ile HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar ve birtakım milletvekilleri salonda hazır bulundu.
Mahkeme Lideri, dava evrakına gelen evrakı okuduktan sonra taraflara kelam verdi.
Müşteki avukatları davanın “zaman aşımı” nedeniyle bitirilmemesini, evrakın “insanlığa karşı işlenen suç” kapsamında değerlendirilmesini ve müddetten muaf tutulmasını talep etti.
Sanık avukatları da “zaman aşımı” kararının uygulanmasını talep etti.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında Musa Anter ve Ayten Öztürk’ün öldürülmesi ve Orhan Miroğlu’nun yaralanmasına ait kamu davasının vakit aşımı mühleti dolduğundan düşmesine karar verilmesini talep etti.
Savcı, sanıkları ortasında “Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım’ın da olduğu Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve daha sonra dava evrakıyla birleştirilen “JİTEM davası”nın belgeden ayrılmasını talep etti.
Beyanların akabinde kararını açıklayan mahkeme, savcılık mütalaası doğrultusunda karar vererek davanın “zaman aşımı” gerekçesiyle düşürülmesine karar verdi.
Mahkeme, evvelki celselerde dava belgesiyle birleşen, cürüm tarihi 1996 olan 16 sanıklı “JİTEM davası”nın ayrılmasına hükmetti.
SANCAR’IN AÇIKLAMASI
Duruşmanın akabinde adliye önünde basın açıklaması yapan HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, düşme kararının hukuksuz olduğunu ve bu durumun kendileri için sürpriz olmadığını söyledi.
Evrensel hukuk ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne nazaran Anter cinayetinin “insanlığa karşı işlenen” kabahatler kapsamında olduğunuz belirten Sancar, buna karşın Anter cinayeti başta olmak üzere bütün faili meçhul evrakların takipçisi olacaklarını söz etti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Anter’in mevti, Miroğlu’nun yaralanmasıyla sonuçlanan akına ait dava Diyarbakır’da açılmış, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilmişti.
İddianamede, hareketi Mahmut Yıldırım’ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım’ın hareketi gerçekleştirdiği, periyodun Jandarma İstihbarat Küme Kumandan Vekili Savaş Gevrekçi’nin ise buyruğu altında bulunan Abdülkadir Aygan’ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülmüştü.
Sanıkların, “taammüden adam öldürmek” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusun yanı sıra “halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (vurmaya) teşvik etmek” ve “adam yaralamak” hatalarından da cezalandırılmaları istenmişti.
Dava görüldüğü sırada sanıklardan Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan’ın da ortasında bulunduğu Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 16 sanıklı JİTEM davası ile Elazığ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve Ayten Öztürk’ün 1992’de kaybolduktan iki ay sonra meyyit bulunmasına ait dava da Anter ve Miroğlu ile ilgili davayla birleştirilmişti.