Cüneyt Arkın dün gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş, Ulus’ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. Eşi Betül Cüreklibatır ve yakınları hastaneye geldi. 85 yaşındaki oyuncu burada hayatını kaybetti.
Türk sinemasına damga vuran ve yüzlerce sinemada rol alan Arkın’ın vefatı başta ailesi ve yakın dostları olmak üzere herkesi yasa boğdu. Daha evvel Bilal Özcan’ın ‘Laf Aramızda’ programına katılan Arkın’ın sohbet esnasında vasiyetini açıkladığı ortaya çıktı.
“PARANIN DA ŞÖHRETİN DE DEĞERİNİ BİLMEDİK”
Kazandığı paralarla hiç yatırım yapmadığını söyleyen usta isim, “Biz paranın da şöhretin de değerini bilmedik. Bir dükkan bir şey yapmadık. Bilmiyorum çok uzun yaşarsam sefalet içinde kalabilirim, ölebilirim. Ya çalışacaksın ya bir yerden para gelecek. Yalnız benim bir huyum vardır babamdan kalma, ‘3 kuruş kazanırsan bir kuruşunu biriktireceksin’ sıkıntısı. Biriktirdim” demişti.
“Ancak bir yatırım yapmadık, akıllılık yapmadık” diyen Arkın, “Hazır para ne kadar dayanır ki. Düzgün ki biriktirmişim âlâ ki. Levent’te oturduğum konuta güveniyordum. Onu sattığım vakit karı koca başımızı sokacağımız bir ufak yerimiz olabilirdi” diye konuşmuştu.
Usta sanatçı, kelamlarını; “Kalan parayla da yaşardık. Sit alanı ilan etmişler orayı. Yani benim konutum 5 liraysa 1 liraya satamıyorsun artık alan da bir şey yapamaz zira. Yalnız bir şey var. Ben köylüyüm zorluklarla baş etmeyi severim…” biçiminde noktalamıştı.
“BENİ ANNE-BABAMIN YANINA GÖMÜN”
Vasiyetiyle ilgili de konuşan Arkın, “Atım Hasretim’in yanına gömülmek istemiştim. Ancak sonra çok yanlış anlaşılır diye korktum. ‘Beni, anne babamın yanına gömün’ dedim” sözlerini kullanmıştı.
CENAZE PROGRAMI AŞİKÂR OLDU
Usta isim Arkın’ın cenaze programı belirli oldu. Arkın için Perşembe günü saat 10.00’da Atatürk Kültür Merkezi’nde merasim düzenleneceği, akabinde usta oyuncunun Teşvikiye Camii’nde öğlen namazını müteakip kılınacak cenaze merasiminin akabinde son seyahatine uğurlanacağı öğrenildi.
CÜNEYT ARKIN KİMDİR?
Yeşilçam’ın unutulmaz sanatkarı Arkın 1937 yılında doğdu. Arkın, Eskişehir’in bir köyünde doğdu, yokluk içinde büyüdü. Çok çalışkandı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Hekim oldu.
1963 yılında “Artist” mecmuasının düzenlediği Sinema artisti yarışına girdi ve birincilik aldı. Mesleğindeki dönüm noktası 1963’te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü’nde direktör Halit Refiğ ile tanışması oldu. Askerlik bitince, 1964’te Halit Refiğ’in “Gurbet kuşları” sinemasıyla sinemaya adım attı.
