Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersan Tatar, baş başa görüşmenin akabinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın açıklaması düzenledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Yunanistan’ın niyetlerini Türkiye çok uygun okumaktadır
Sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek başlayan Oktay, KKTC’de askeri araç kazasında şehit olan Şehit Topçu Uzman Çavuş Fatih Özkaya’ya Allah’tan rahmet diledi.
Oktay, Karpaz Tatlısu Mersinlik bölgesinde çıkan yangının yürekleri yaktığını belirterek, Kıbrıs Türk halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.
KKTC’de konuşlu helikopterle yangına havadan birinci müdahalede bulunulduğunu belirten Oktay, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Sivil Savunma Başkanlığı ve Orman Müdürlüğünden oluşan tüm gruplar yangını söndürmek için ağır çalışma yürütmüştür. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından ek 2 yangın söndürme uçağımız daha bugün KKTC’de yangınla uğraşa katılıyor. Ülkemizde de bir taraftan Muğla Marmaris bölgesinde çıkan orman yangınıyla gayret ediyoruz. Yangına havadan ve karadan müdahalemiz sürüyor. Ormanı korumak vatanı korumaktır. Tabiatın emaneti, tabiatın nefesi için amansız biçimde çalışan tüm görevlilere teşekkür ediyorum.”
“KKTC’NİN TÜM KURUM VE KURULUŞLARIYLA GÜÇLENMESİNE BÜYÜK DEĞER VERİYORUZ”
KKTC’nin istikrar içinde gelişerek tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlenmesine büyük ehemmiyet verdiklerini belirten Oktay, Kıbrıs Türkü’nün 1571’den beri asli ögesi olduğu kendi topraklarında, egemenliğini pekiştirmesi için takviyelerinin tam olduğunu söyledi.
Ekonomik olarak KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durma istikametinde attığı adımların hepsinin birbirini tamamlayıcı nitelikte bir bütün olduğuna dikkati çeken Oktay, şunları söyledi:
“Uluslararası toplum nezdinde verilen eşit statü çabası, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukukunun korunması iradesi, ekonomik olarak KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durma tarafında atılan adımların hepsi, birbirini tamamlayıcı nitelikte bir bütündür. İstiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir Kuzey Kıbrıs için Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın gösterdiği liderlik son derece kıymetlidir. Kıbrıs Türk halkı, Sayın Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçerek iki devletli tahlil iradesini, özgürlükten yana tavrını açıkça ortaya koymuştur. Tahlilin önünü açacak tek yol, Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliğinin ve eşit memleketler arası statüsünün tescil edilmesidir. Bu türlü bir tahlil, Doğu Akdeniz’deki iş birliği ortamının gelişmesine de katkı sağlayacaktır.
Ancak Türk tarafının tüm Kıbrıs halkının lehine, Kıbrıs probleminin tahliline yönelik samimi teşebbüsleri, bugüne kadar Rum tarafının maksimalist talepleriyle baltalanmıştır. Türkiye ile KKTC’nin bölgede istikrara somut katkı sağlayacak teklifleri, daima güneyin hayalet ideolojileriyle gölgelenmeye çalışılmıştır. Rumlar kendilerini adanın tek sahibi görerek, Kıbrıs Türklerini yok saymakta, gerçeklerin üzerini çağ dışı bir çözümsüzlük perdesiyle örtmeye çalışmaktadır. Rum kesiti tarafından ‘Güven artırıcı önlemler’ diye sunulan tek taraflı nakaratlar ise zulüm artırıcı planlardan öteye geçememektedir. Çayın taşıyla, çayın kuşunu vurmaya çalışmaktadırlar. Bu açıkgözlülüğe ve fırsatçılığa müsaade edemeyiz.”
“ULUSLARARASI TOPLUM OLUP BİTENİ RUM KISMININ GÖZLÜKLERİYLE İZLEMEKTE”
Kıbrıs konusunda samimi bir muhasebe yapmaktan uzak olan memleketler arası toplumun olan biteni Rum kısmının gözlükleriyle izlemeye devam ettiğini vurgulayan Oktay, Rum kesitinin tek taraflı propagandasına kulak vermeyi tercih eden kimi kesitlerin de bu bayat hezeyanların sözcülüğünü yaptığını söyledi.
Geçen hafta Yunanistan Başbakanı’nın, Rum kesitine yaptığı ziyarette barışın karar sürdüğü adayı utanmadan, sıkılmadan Ukrayna’ya benzettiğini ve Barış Harekatı’na lisan uzattığını söyleyen Oktay, şöyle konuştu:
“Üstelik bunları söyleyen memleketler arası mutabakatlara açıkça karşıt formda Ege adalarını silahlandıran bir ülkenin başbakanıdır. Ege’deki adaların silahsızlandırılması bir an evvel gerçekleştirilmezse adaların egemenliğini memleketler arası hukuk ve muahedeler çerçevesinde sorguluyor olacağız. Bunların karın ağrısı, Kıbrıs Türkü’nün dimdik ayakta olması, bayrağıyla toprağıyla ulusal iradesiyle hür ve özgür yaşamasıdır. Bunları rahatsız eden bölgesinde önder, dünyada kelamı dinlenen güçlü Türkiye’nin sarsılmaz duruşudur. Bunları rahatsız eden, kapı kapı gezip dayanak aradıkları memleketler arası topluma, haksız ambargolara, tüm ince hesaplarına karşın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dünyaya açılıyor olmasıdır.
Bu yolda Türkiye’nin KKTC’ye dayanağı tamdır, bunu herkes bu türlü bilsin. Karalamalar ve sindirme gayretleri hiçbir biçimde bizi yıldıramaz. Kıbrıs Türkü’nün yalnız olmadığını ve yalnız bırakılmayacağını her daim gösterdik, gösteriyoruz. Rum kesiti Maraş kıyısının canlandığını görünce BM Güvenlik Şurasına koşsa da Yunanistan Avrupa Birliğinin gölgesinden medet umsa da hâkim eşitlik gerçeği değişmeyecek. Gölgede olanın gölgesi olmaz derler. Tarih KKTC’yi dirayeti, mücahit ruhu ve anavatan Türkiye ile gönül birliğiyle verdiği hakkaniyet çabasıyla yazacaktır. Bu duruş ve ulusal dava anlayışımız pek çok topluma örnek olmaya devam edecektir. Siyasal, toplumsal ve ekonomik alanlarda gelişen bir KKTC için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
Oktay, son olarak, resmi programların yanında Kuzey Kıbrıslı vatandaşlarla çokça vakit geçirerek, hasret gidereceklerini kaydetti.