ANKARA –Kobanê Davası’nın 15’inci duruşması altıncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya milletvekillerinin yanı sıra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda kişi katıldı.
Duruşmaya gelen evrakların okunmasının akabinde savcılık mütalaasını açıkladı. Argüman makamı, tutuklu siyasetçiler hakkında “örgüt üyeliği” ve “kuvvetli kabahat ihtimali” gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
‘MAHKEMENİN DİNLEDİĞİ TÜM SANIKLAR YÖNTEMSİZ DİNLENDİ’
Duruşmada konuşan sanıklardan Nazmi Gür, “Batı yakasında yeni bir şey yok. Biz tutuklu yargılanan herkes için yeni bir evrak yok, dinlenilen şahitlerden öbür. Hem sav makamı hem biz çok farklı yerlerden bakıyoruz. Mahkemenin dinlediği tüm şahitler adapsız dinlendi. Adapsız dinlenen şahitler mütalaaya dahil edildi. Şahitler birbirini çürüten tezlerde bulundu. Hiçbir şahidin direkt bilgisine ve görgüsüne dayanmıyor” dedi.
‘FALİYETLERİMİZ CÜRÜM SAYILIYOR FAKAT YANIMIZDA DEVLET VARDI’
Çözüm sürecindeki faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarını belirten ve “Faaliyetlerimiz cürüm sayılıyor lakin biz yalnız değildik ki yanımızda devlet vardı” diyen Gür, “Askeri yetkililer, bakanlar, Cumhurbaşkanı, bürokratlar, milletvekilleri herkes vardı. İsimlerini saydığım herkesi yargılamanız gerekiyor. Tahlil sürecindeki faaliyetlerimizi yine yapmamız gerekirse tekrar gözümüzü kırpmadan yaparız. Ülkenin barışını ve huzurunu sağlamak için uğraş sarf ettik” diye konuştu.
‘TANIĞIN PALAVRA SÖYLEDİĞİ İSPATLARLA ORTAYA ÇIKTI’
Tanık Kerem Gökalp’ın PEN-KURD üyesi muharrir Nezir Çakan’a yönelik sözlerin palavra olduğunun tespit edildiğini söz eden Gür, “Nezir Çakan sözlerin palavra olduğunu kanıtlamak için canla başla çalıştı ve sonunda palavra söylendiğini delillerle ortaya çıkardı. Herkes buna şahit. Pekala, Nezir için palavra olduğu ispatlanan sözler neden benim için, neden öteki arkadaşlarım için geçerli kabul ediliyor? İki tane yalancı şahidin sözlerine inanmanın hukukta yeri yoktur” tabirlerini kullandı.
Gür, kendileriyle ilgili suçlamaların birçoklarının üretildiğini lisana getirerek, tabirlerinin birçoklarının kopyala-yapıştır olduğunu söyledi.
‘BİZDEN ÖRGÜT ÜYELİĞİ ÇIKARAMAZSINIZ’
Gür’den sonra kelam alan tutuklu sanıklardan Bircan Yorulmaz da mütalaada yeni bir şey olmadığını lakin kendilerinin hâlâ tutuklu bulunduğunu belirtti.
Yorulmaz, yargılamanın ve dinlenen şahitlerin tek gayesinin HDP’yi kriminalize etmek olduğunu lisana getirerek, “Esas gaye kapatma davasıdır, o davada bana siyasi yasak isteniliyor. Bana ait hiçbir tabir yokken nasıl ceza vereceksiniz merak ediyorum. Bizden örgüt üyeliği çıkaramazsanız. Benden çıkarabileceğiniz tek şey HDP kurucusu olmamdır. Bundan da ceza verecekseniz de onur duyarım” diye konuştu.
‘EVRAKLAR BİZE BİLDİRİM EDİLMEDİ’
Ayla Akat Cet da evrakların kendilerine bildirim edilmediğini belirtti. Cet, “Biz bu olayların ardında farklı güçlerin olduğunu söylemiştik. 3 gündür Türkiye’de siyasetin tüm düzenekleri Türkiye’nin yeni bir provokasyonla karşı karşıya olduğunu söylüyor” dedi.
‘İDDİANAME DİKKATE ALINACAKSA İNCELENMESİ LAZIM’
Duruşmada Dilek Yağlı da şöyle konuştu:
“Savcı illiyet bağı bulduğunu söylüyor ancak tıpkı vakitte yeni kanıt yok diyor. İlliyet bağı şahit tabirlerine mi dayandırılıyor? Dayandırılıyorsa hangisine? İddianame dikkate alınacak ise incelenmesi lazım. Çelişen sözler nasıl destek yapılabiliyor?”
HDP eski Eş Genel Liderleri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ daha sonra konuşacaklarını söyledi.
Heyet daha sonra 4 Ağustos’a kadar duruşmaya orta verdi. (DUVAR)