Rus silindiri Doğu’da ilerliyor: Zelensky toprak verip anlaşmaya razı mı olacak

Tabii bu sözcükler aslında zorunlu bir itirafın ifadesi. Yoksa bu yazının hazırlandığı sırada Doğu Ukrayna’da alınmamış sadece iki kent ve kuşatılmış 15 bin Ukrayna askeri kalmıştı.

Ancak askeri konular bir yana Ukrayna krizinde geçen hafta ilk kez Batı ülkelerinden değişik sesler çıkmaya başladı. 20’inci Yüzyılın en ünlü siyaset bilimcisi ve diplomatı Henri Kissinger, Ukrayna’nın Rusya’ya toprak vererek bir an önce barışı sağlaması gerektiğini söyledi. Liberal olarak tanınan New York Times gazetesinde de benzer fikirleri içeren bir başyazı çıktı. Bunlar Amerikan elitlerinin krize yaklaşımlarındaki değişikliklerin ifadesiydi. Böylece bir ara Moskova ve Kiev arasında başlamış ama dış baskıyla durdurulmuş olan barış görüşmelerinin yeniden başlaması umudu doğdu.

(20’nci yüzyılın en ünlü diplomatı Henri Kissinger 99 yaşında)

UKRAYNA’DA FİKİR AYRILIĞI

Ancak bu iki önemli gelişme belki de daha önemli bir başkasını gizledi. Ukrayna’dan gelen haberleri dikkatle izleyenler Ukrayna komutanlarıyla Zelenski ve diğer sivil yöneticilerin söylemleri arasındaki büyük farka dikkat çekiyorlar. Cumartesi günü Reuters’de yayınlanan “Doğu’daki Rus kazanımları savaşın gidişini değiştirdi” başlıklı haberde “istila güçleri Donbass’taki Lugansk bölgesinin tamamını ele geçirmek üzere ve bu Ukrayna’nın tüm direnişine rağmen Kremlin’in başlıca amaçlarından biriydi” deniliyor. Haberde, askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre Ukrayna ordusunun askerlerinin ele geçmemesi için bu bölgeden çekileceği belirtiliyor. Oysa Zelenski bu yaklaşımın tam tersine ordusunun son askerine kadar bölgede kalacağını ve direneceğini vurgulamakta. Le Monde gazetesinin dün “naklen yayın” olarak verdiği habere bakılırsa Ukrayna ordusu cephaneliği bittiği için geri çekilmeyi zorunlu olarak başlatmış bile. Aksi takdirde önünde iki şık var esir alınmak ya da ölmek.

İngiltere Savunma Bakanlığı ise Rusya’nın bu bölgeleri ele geçirmeyi başarması halinde bunun Kremlin için önemli bir politik başarı olacağını ve bunun Rus halkını istilanın meşruiyetine ikna edeceğini” söylüyor. Zelenski ve çevresindekilerin şimdilik her şeyi göze almış bir kararlılık sergilemelerinde destek aldıkları ülkelerden gelen baskıların da bir payı olsa gerek.

(Rus ordusu Lugansk’ın son iki kentini aralıksız bombalıyor)

Bu arada Zelenski’ye muhalif olmakla beraber Ukrayna’nın Rusya’ya direnişine katılan siyasi liderlerden eski başkan Porochenko’nun bir NATO toplantısına katılmak üzere ülkeden dışarı çıkmasına izin verilmemesi dikkat çekti. Daha önce de Rusça konuşanların bulunduğu 13 siyasal partiyi kapatıp yöneticilerini tutuklayan Zelenski’nin “tek adam” rejimine geçtiği iddiaları var.

ASKERLER ÇEKİLMEKTE ISRARLI

Rus politikacı ve Lugansk ayrılıkçı liderlerinden Marat Başirov’a göre Kiev kısa bir süre içinde bir karar almak zorunda. Ya savaşın gerçeklerini dikkate alıp askerlerini Dinyeper nehrinin öteki tarafına çekip Batı’da yeni bir savunma hattı oluşturacak ya da politik kaygılarla sonuna kadar Doğu’da kalıp ordusunun en değerli birliklerini yitirecek. Başirov’a göre bu durum ordu içinde büyük bir tepki doğurabilir ve Zelenski bir darbeyle devrilebilir. Generaller ülkelerinin tamamen elden gitmesindense hiç olmasa bir kısmını ayakta tutarak Ukrayna’nın devlet olarak varlığını garanti altına almak isteyebilirler.

Zelenski’nin maceracılığı sadece kendi ülkesindeki askeri stratejiyle ilgili olmasa gerek. ABD yetkilileri geçen hafta Ukrayna’ya verdikleri ve verecekleri silahların Ukrayna dışında ve Rusya topraklarında kullanılmaması için Kiev’le görüşeceklerini açıkladılar. Demek ki bu konuda ABD’nin de ona yönelik bazı kuşkuları var. ABD Savunma Bakanlığı böyle bir girişimin savaşı yayacağını ve Pentagon’un bunu istemediğini Zelenski’ye bir kez daha açık olarak bildireceklerini söylediler.

Bu durumda anlaşılan Ukrayna’da barış artık bir zamanlama sorunu. ABD ve müttefikleri Ukrayna’yı kısa bir zaman süresi içinde yeni silahlar ve mühimmatla desteklemezlerse Ukrayna en azından Doğu’dan çekilerek bir yerde Kissinger’in tavsiyesine uymuş olacak. Rusya da bunu kendisi için yeterli bir zafer olarak görürse, bu tüm dünya için bir barış müjdesi demektir. Ve uzmanlar bu konunun en geç birkaç hafta içinde Zelenski’nin de ısrarından vaz geçmesiyle belirginleşeceğini söylemekteler.

(Son haftada savaşın seyri değişti)

ASKERİ DENGELER PUTİN’DEN YANA

Peki ya Zelenski New York Times’a ve hatta Kissinger’a verdiği saygısız ve haddini bilmez cevaplarda ifade ettiği gibi her türlü uzlaşma çabasını “Hitler’e boyun eğme” olarak değerlendirme tavrını sürdürür ve Ukrayna generalleri de elleri kolları bağlı şekilde ona boyun eğerlerse ne olur? Uzmanlar savaş uzarsa ortada Ukrayna diye bir ülke kalmayacağını söylüyorlar. Rusya geçtiğimiz hafta Arktik Okyanusundaki Barent Denizi’nde hipersonik zirkon füzesinin bir denemesini daha yaptı. Daha önce de Ukrayna’da Kincal füzesini kullanmıştı. Ukrayna savaşı uzadığı takdirde Putin, “yenilmez” olarak adlandırdığı bu füzeleri hatta taktik nükleer silahlarını bile kullanabilir. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi Rusya’nın nükleer cephaneliği son birkaç yıldır ABD’ninkinden daha geniş ve bu durum dengeleri değiştiriyor.

(Ukrayna Doğu’yu verip barış isteyebilir)

Rusya Devlet Başkanı Ukrayna, Gürcistan ve Belarus’u eski Varşova Paktı ülkelerinden ve Sovyetler Birliği devletlerinden de farklı olarak Çarlık zamanından kalma “Rus vatanı” olarak görüyor. Zelenski’nin sosyal medyadaki Ukrayna trolleri gibi askeri dengelerden habersiz biri olduğu düşünülemez. O halde er ya da geç Ukrayna lideri de makul bir noktada uzlaşma arayacaktır.

Bu arada ABD’de gerek Senato’da gerekse istihbarat örgütlerinin kendi denetim organlarında Afganistan ve Ukrayna konularında yapılan hataların nedenleri araştırılmaya başlandı. Gerçi Ukrayna’da yapılan hata Kiev’in direniş gücünün azımsanması olarak tanımlansa da asıl hatanın Rusya’nın kararlılığının yeterince hesaplanmaması olduğu bellidir. ABD ve müttefikleri Ukrayna krizinin başta Batı ülkeleri olmak üzere dünya ekonomisine vereceği zararları da iyi hesaplamamış olmalılar. Ya da krizin başlangıcında işaret ettiğim gibi iki süper askeri güç arasında Soğuk Savaş yıllarında rastladığımız örtülü bir anlaşma var. Bakınız Zelenski ne diyor: “Alınan tüm ceza kararları sonucunda enerji fiyatları yükseldiği ve Avrupa Birliği petrol ambargosu kararı alamadığıiçin Rusya petrol ve doğalgazdan her gün 1,1 milyar dolar kazanıyor ve savaşı rahatça finanse ediyor.

(Putin amacına ulaşmak için kararlı)

GÖRÜŞME UMUDU

Dün Putin’le yaptıkları görüşmede Fransa lideri Macron ile Alman Başbakanı Scholz ona Zelenski ile doğrudan görüşmeleri başlatması önerisinde bulundular. Umarım Amerikalılar da benzer telkinleri Zelenski’ye yapıyorlardır.

Kayahan Uygur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir