‘Kılıçdaroğlu’na hakkınızı helal edecek misiniz?’ sorusuna böyle cevap verdi: Yasin Börü edecek mi?
24 TV’nin sevilerek takip edilen programı Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu oldu. Star yazarı Esra Elönü’nün soruları cevaplayan Taşkeskinoğlu, ‘Kılıçdaroğlu’na hakkınızı helal edecek misiniz?’ sorusuna şöyle cevap verdi:
‘Benden ziyade Diyarbakır anneleri haklarını helal edecek mi? Benden ziyade Yasin Börü hakkını helal edecek mi?
Benden ziyade Diyarbakır anneleri haklarını helal edecek mi? Benden ziyade Yasin Börü hakkını helal edecek mi? Benden ziyade televizyon kanallarına çıktığı dönemlerde 1998’den itibaren başlayan, başlarını örttükleri için Cumhuriyet’e tehdit olacak dedikleri, insan hakları ve demokrasi bakımından Türkiye’yi yüzyıllarca geriye götüren 28 Şubat sonucu eğitimlerini, işlerini yarıda bırakan kadınlarımız haklarını helal edecek mi ? Ya da tiyatro dedikleri 15 Temmuz Şehitlerimizin aileleri haklarını helal edecek mi? Benden ziyade eğer onlar edeceklerse karşılarında söyleyecek sözüm olmaz. İlk olarak onlardan helallik alması lazım.
Zamanımı kendim yönetemiyorum. Ben zamanımı 2015’ten itibaren Türkiye’ye adamak zorundayım
Zaman yönetimi konusunda bir takım problemlerim var. Zamanımı kendim yönetemiyorum. Ben zamanımı 2015’ten itibaren Türkiye’ye adamak zorundayım. 7 gün 24 saatimi. Kendi zaman yönetimim ile ilgili çok daha iyi olabilirdim dediğim noktalarım var. Mümkün mertebe planlarıma uymaya dikkat ederim.
Yabancı para karşısında Türk parasının yaşadığı bir durum var. Kaldı ki bu durum şimdi gerçekleşmedi. Bu durum, 2018’de Türkiye’ye yönelik başlayan bir kur savaşının sonucuydu.
Bir ülkenin üretim gücünün ne olduğuna bakarım. Türkiye’de 10 ayda 138 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştirerek bir önceki yılın üzerine çıktık. Üretim yapabiliyor muyuz, pazarlarımız var mı sorularına cevabımız evet. Yabancı para karşısında Türk parasının yaşadığı bir durum var. Kaldı ki bu durum şimdi gerçekleşmedi. Bu durum, 2018’de Türkiye’ye yönelik başlayan bir kur savaşının sonucuydu. Dolayısıyla bu sürecin bir çıktısını görüyoruz. İhracat rakamlarına baktığımızda yüzümüzü güldürmeye devam edecek. Ben inanıyorum ki birkaç ay sonra 2018’lerde sağladığımız ekonomik sıçrama devam edecek.
2015 seçimlerinde aday olduğumda terörize olmuş bir siyasetle karşı karşıya kaldım. 2015 seçimlerinde 7 Haziran günü ‘Eğer burada HDP’den milletvekili çıkmazsa seni yakacağız’ söylemleriyle dahi karşı karşıya kaldım.
Türkiye’de PKK Terör örgütünün olduğunu hepimiz biliyorduk. Kendi ilimde ticaretin 1990 sonrası terörden dolayı küçülmesini direk ya da dolaylı olarak yaşadık. 2015 seçimlerinde aday olduğumda terörize olmuş bir siyasetle karşı karşıya kaldım. 2015 seçimlerinde 7 Haziran günü ‘Eğer burada HDP’den milletvekili çıkmazsa seni yakacağız’ söylemleriyle dahi karşı karşıya kaldım. Allah benim canımı almak istedikten sonra şimdi de olur. Biz siyasetin terörize olmuş haliyle de karşı karşıya kaldık.
SOSYAL MEDYA YASALARI
Birtakım düzenlemeler yapıldı ama hala ihtiyaç olduğuna inanıyorum.
Birtakım düzenlemeler yapıldı ama hala ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Buna da geç kalındığını düşünmüyorum. Tüm dünyada bu böyle. Trump iş başına geldikten birkaç yıl sonra Facebook’un Trump’ın seçimlerinin nasıl manipüle edildiği ile ilgili olan durum ortaya çıktığında bütün Amerika’da da bununla ilgili bir mevzuat olup olmayacağı tartışıldı.
Siyasete, lider ya da milletvekili olma hülyasıyla başlamadım. Bulunduğum şartlarda, Türkiye’nin gelişmesi ve değişmesi gerektiğine inanıyordum.
Siyasete, lider ya da milletvekili olma hülyasıyla başlamadım. Bulunduğum şartlarda, Türkiye’nin gelişmesi ve değişmesi gerektiğine inanıyordum. Şartların insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi kavramlardı. Ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda değişmesi ve büyümesi gerekiyordu. Bu anlamda nasıl mücadele edebileceğimin cevabını da bana siyaseti verdi.
KİMLERLE KUTUPLAŞIYORUZ?
Ben kimseyle kutuplaşmıyorum. Farklılığın bize sağladığı güzelliklere de bakıyor olmak lazım. Çok uç noktadaki insanların yazılarını da okuyorum.
Ben kimseyle kutuplaşmıyorum. Aynı ülkenin gökyüzüne her sabah beraber bakabiliyor muyuz? Aynı toprakta yürüyebiliyor muyuz? Bir şehit cenazesinde kutuplaşabilmenin imkanı var mı? Önemli olan küçük ayrılıkların hayatın her anına ve insani ilişkilerimize etki edip etmemesidir. Farklılığın bize sağladığı güzelliklere de bakıyor olmak lazım. Çok uç noktadaki insanların yazılarını da okuyorum.
Sahada karşılaştığım antidemokratik tavırlardan sonra karşıma gelip kadın hakları falan dediklerinde; sizin dağa kaçırdığınız kızların kadın hakları nerede diyordum.
Herhangi bir mahallede oturan ablada beni izliyor, yurt dışından biri bizim ülkemiz ile ilgili araştırma yaparken de bizi izliyor. Ben ülkemi, insanımı, şehrimi temsil ediyorum. Biz orada Türk halkının ortalamasıyız. Benim vatandaşım benden daha ferasetli ve adaplı. Meclisi dili kuşatıcı olmalı.
Sahada karşılaştığım antidemokratik tavırlardan sonra karşıma gelip kadın hakları falan dediklerinde; sizin dağa kaçırdığınız kızların kadın hakları nerede diyordum. Ya da şimdi çıkıp konuştuklarında onlara hakaret etmek bana hiçbir şey kazandırmıyor.’