İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, 130 projenin incelendiğini ve çok katmanlı bir adaletsizlik ve yağmacılıkla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. İkram imar tadilatlarıyla birilerinin ceplerinin doldurulduğunu belirten İmamoğlu, “Bu imar armağanlarının mali büyüklüğü ise 85 milyar dolara tekabül ediyor. Belediye’nin 2022 yılı bütçesinin tam 41 katı. Şöyle söyleyeyim: Bu kaynakla İstanbul’u zelzele karabasanından kurtaracak kentsel dönüşümü rahatça gerçekleştirebilirdik” diye konuştu.
Cumhuriyet gazetesine konuşan İmamoğlu, “Katıldığınız bir televizyon programında 85 milyar dolarlık devasa bir imar rantından bahsettiniz. Nedir bu bahis, biraz açar mısınız?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Plancı arkadaşlarımız ağır bir çalışmayla, imar oyunlarıyla İstanbul’a monte edilen 130 projenin ve kente yaptığı tesirin röntgenini çekti. Kamusal kullanımlara ayrılmış, okul, hastane, yeşil alan üzere toplumsal donatıların imar planı değişiklikleri ile özel kullanıma açıldığı durumlara bakıldı. Gördük ki çok katmanlı bir adaletsizlik ve adeta yağmacılıkla karşı karşıyayız.
Bir, armağan imar tadilatlarıyla birilerinin cepleri doldurulmuş. İki, İstanbul hepimize ilişkin olan kamu yerlerini kaybetmiş; bu alanlarda kamunun vermesi gereken eğitim, sıhhat, kültür üzere hizmetlerden tüm İstanbullular yoksun bırakılmış. Üç, sarsıntı ve öteki afetler için kullanılabilecek alanlar rezidanslara, otellere dönüşmüş. Dört, bunlar da yetmemiş, bu keyfi imar haklarından doğan yapılaşmayı yaşanılır hale getirmek için gerekli fiziki ve toplumsal altyapıyı da belediyeler ve kamu kurumları yüklenmiş. Beş, yüzeysel yoğunluklar ulaşım başta olmak üzere mevcut altyapıyı zahmete sokmuş. Bu çeşit imar armağanlarını üst üste ve yan yana koyduğumuzda toplamda Beyoğlu ilçemiz büyüklüğünde bir alandan kelam ediyorum. Bu imar ikramlarının mali büyüklüğü ise 85 milyar dolara tekabül ediyor. Belediye’nin 2022 yılı bütçesinin tam 41 katı. Şöyle söyleyeyim: Bu kaynakla İstanbul’u zelzele karabasanından kurtaracak kentsel dönüşümü rahatça gerçekleştirebilirdik. Bu hesaba Kanal İstanbul ve etrafında imara açtıkları Yenişehir Projesi, Esenler’de imara açılan askeri alan üzere alanlar dahil değil. Kelam ettiklerimde ikramlar verilmiş ve gideceği yere gitmiş. Gerçekleşmemiş olanlarda hukuk gayretimiz halkımız bedelini ödemesin diye sürüyor.”
‘GÖÇ SİYASETİ KONUT VE İŞGÜCÜ PİYASASINI TERSYÜZ ETTİ’
“İstanbul’a dair resmi kurumlarca açıklanan göçmen bilgileri kentin gerçeğini yansıtmıyor” diyen İmamoğlu, dengeli ve planlı bir göç siyasetinin uygulanmamasının İstanbul’da konut piyasasını da işgücü piyasasını da tersyüz ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Kontrolsüz, öngörüsüz ve plansız bir halde işletilen hudut siyaseti sebebiyle İstanbul çok büyük bir demografik dönüşümden geçti. Biz bugün 20 milyona yakın beşere hizmet ediyoruz. Münasebetiyle, İstanbul’a dair resmi kurumlarca açıklanan göçmen dataları kentin gerçeğini yansıtmıyor. Bu kentte iki buçuk milyona yakın göçmen yaşadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Dengeli ve planlı bir göç siyasetinin uygulanmaması İstanbul’da konut piyasasını da işgücü piyasasını da tersyüz etti. İstanbul, Türkiye’de her statüden yabancıların dörtte birini barındırıyor. Nitelikli bir ahenk siyasetini hayata geçireceğiz. Şahsileştirilmiş İstanbul Kart’lar ile İstanbul’daki sağlıklı göçmen verisine ulaşacağız. Burada konaklama hakkı almış bayanların, çocukların, fakirlerin insanca yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz ancak sistemsiz ve kayıtsız göçmenlere dair kesinlikle yönetimsel bir karar vermek gerekiyor.” (HABER MERKEZİ)