Ece Seçkin, uzman psikolog Gökhan Çınar’ın YouTube’da yayınlanan ‘Katarsis’ programına konuk oldu. Samimi açıklamalarda bulunan Ece Seçkin, çocukluğunu, büyüme öyküsünü, kırılma noktalarını ve daha evvel hiç anlatmadığı gerçek hayat hikayesini birinci defa programda anlattı.
“PRENSES ÜZERE BÜYÜTÜLDÜM!”
Programa çocukluğunu anlatarak başlayan hoş pop yıldızı Ece Seçkin, Gökhan Çınar’a şunları aktardı; “Olabildiğince hisleri saklamadan, içtenlikle gelmek istedim buraya. Bütün samimiyetimle ve hiç olmadığım şeffaflığımla buradayım. Kusursuz olmak ile alakalı bütün maskelerim ve pelerinlerimi stüdyonun kapısına bıraktım. Gerçek Ece ile karşındayım. Ben eğlenceli ve komik biriyim. Bütün çocukluğu ve hayatı müzik ile yoğrulmuş biriyim. Bir ailenin tek kızı, tıpkı vakitte prenses üzere yetiştirilmiş biriyim.
“SOSYAL HAYATIMDA TAM KARŞITI BİR CADIYIM”
“Ailem çok düşkündü bana. Öbür taraftan bütün hayatım hızlandırılmış bir kurs üzereydi adeta. Çocukluktan itibaren annem sayesinde üç yaşında başlayan piyano serüveni, gerisinden başlayan eğitimlerim, konservatuvar seyahatim ve bale geçmişim geriye dönüp baktığımda üzerine titrenilerek büyütülen bir çocuktum. Benim annem ve babam üzere çocuk yetiştiren aileler bence prenses yetiştiriyor. Bu bana has bir durum değil. Kendimi prenses üzere hissetmiyorum. Özel hayatımda prenseslikle alakam yok. Kendi toplumsal hayatımda tam zıddı bir cadıyım. Kabına sığmaz küçük bir erkek çocuğuyum. O benim için yetiştirilirken yüklenen bir sıfattı daima. Prenses olmaktan rahatsız da değilim. Artık evlendim benim tüm her şeyim ile artık eşim ilgileniyor. Ne istiyorsam onu yaşıyorum. Bakma bana prenses dediklerine.”
“ŞİMDİLERDE ÇOK UYGUN HİSSEDİYORUM”
Yakın periyotta yaşadığı alerjik durumu anlatan Ece Seçkin, o günleri şu sözlerle ifade etti; “Şu an çok uygun hissediyorum lakin bundan iki ay öncesine kadar çok makus hissediyordum. Hislerimi çok fazla bastırdım diye düşünüyorum. O bir boşluğumda bundan tam iki ay evvel çıktı. O vakte kadar neyi bastırdıysam kustum. Hem kendime hem aileme hem iş arkadaşlarıma yansıtmadığım, çaktırmamaya çalışarak yaşadığım tüm kaygı ve telaşlar iki ay evvel büsbütün çıktı benden. Hem ruhen hem de beni fizikî olarak parçalayarak çıkarttım bunları. Şimdilerde çok uygun hissediyorum. O devir kendimi makus hissetmeye başladığımda anksiyete atakları ve takıntıların arttığı bir sürece girdim.”
“BENİ KONUTTAN ÇIKAMAYACAK DURUMA SOKTU”
“Normalinde başak burcuyum, çok titiz ve düzenliyimdir. Bunların artık denetimden çıkması ve bedenimin buna alerjik bir tepki vermesi beni konuttan sokağa çıkaramayacak hale soktu. Kendimi aynada görünce inanamadım. O an benim kıyametim koptu dedim. Yaşadığım acı bedenime yansıdı. Aynaya baktığımda bedenime resmen kırbaç vurulmuş üzereydi. Bedenimde bir şeylerin patladığını hissediyordum. Müthiş bir kaşıntı ve batma hissi vardı. İki üç atak geçirdim. Hepsinin sonu hastanede bitti. Hekimim beni görüp bu nasıl bir alerji atağı diyerek şaşırdı. Küçük lisanın birazdan seni boğacak deyip çabucak kortizon verdi. Çok mükemmel hekimlerim var fakat bir müddet bunu kimse çözemedi. Bana bu gerilim kaynaklı diyorlar.”
“KORKU VE KORKULARIMI PAYLAŞMAM”
Kendisi ile ilgili Gökhan Çınar’a çok özel itiraflarda bulunan Ece Seçkin, konuşmalarını şu formda sürdürdü:
Çok kolay dertleşmem. Arkadaşlarım bir sakinlik sezerler lakin bunu çok konduramazlar. Zira daima ortamın güç manasında patlayanı, güldüreni, her şeye ahenk sağlayanı ve hareketlisi olarak bunu devam ettiririm. Teslim olmaya kadar kimse bir şey anlayamaz. O patlamayı yaşadığımda beşerler çoklukla hiç bahsetmedin diye şaşırırlar. Özel bir nedeni yok bunun. Kendimi yahut hislerimi saklama gereksiniminde değilim. Kusursuzluk algısı yanlışsız bir fikir değil lakin bu bende vardır. İnsanlara çok fazla açarsam kendimi, endişelerimi ve dertlerimi bir gün gelir hiç beklemediğim beşerler beni o kaygılarla vurur içgüdüsü ile bunu yapıyorum.
“SMA HASTASI YAĞIZ BEBEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM!”
Gökhan Çınar’ın her hafta SMA hastası olan çocuklar için sürdürdüğü kampanyaya dayanak olacağını açıklayan Ece Seçkin, şu iletileri verdi:
Gökhan madem bu kadar hoş bir noktaya değindin. Ben de Yağız bebeğin ailesine ulaşmak isterim. Onlara dayanak olmak isterim. Programdan sonra ben de kendilerini arayayım. Yağız bebek için ne yapabileceksek ben de toplumsal medyadan dayanak vererek hem takipçilerimden hem de arkadaşlarımdan Yağız bebek için dayanak isteyeceğim. Buradan bunun kelamını vereyim. Umarım bu türlü hoş bir kampanyayı memnunlukla tamamlayabiliriz. Elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Buna da vesile olduğun için birebir vakitte sana da teşekkür ederim.