Kızılay’ın 12 şirketine atanan 42 yöneticiye her ay en az üç net taban fiyat oranında ödeme yapıldığı belirlendi. Üç yıllık huzur hakkı faturası 35 milyon lirayı aşıyor.
CHP Milletvekili Tekin Bingöl, Kızılay’daki huzur hakkı nizamını dokümanlarıyla ortaya koydu. Bingöl’ün açıkladığı datalara nazaran genel başkanlığı devrinde Kerem Kınık, Kızılay’a bağlı 12 şirkette İdare Heyeti Lideri olarak misyon alırken şirketlerin çatı kurumu Kızılay Yatırım’ın CEO’su İlyas Haşim Çakmak da 12 şirkette İdare Şurası Lider Vekili sıfatıyla misyon yaptı. Kınık ve Çakmak’ın, her ay 36 taban fiyat bedelinde huzur hakkı elde ettiği sav edildi. Kızılay’da Genel Müdür/CEO koltuğunda oturan ve “Profesyonel çalışan” sıfatıyla fiyat alan İbrahim Altan’ın da ayrıyeten beş şirketten yönetici olarak huzur hakkı elde ettiği öğrenildi.
Kızılay’a bağlı şirketlerde 42 kişinin yönetici sıfatı ile her ay huzur hakkı ödemesi aldığı, 42 yöneticiden 12’sinin ayrıyeten Kızılay bünyesinde”profesyonel çalışan” olarak da fiyat aldığı bildirildi. Bingöl’ün açıkladığı Kızılay kontrol raporlarına nazaran, “Şirketler üzerinden yöneticilere sağlanan fayda” ve “Üst idareye sağlanan menfaatler” ismi altında 2020’de 9 milyon 612 bin 108 TL, 2021 yılında 11 milyon 701 bin 833 TL pahasında huzur hakkı dağıtıldı. Ocak ve Temmuz aylarındaki minimum fiyat düzenlemelerinin akabinde huzur hakkı dağıtımının 2022’de 14 milyon 570 bin 982 TL’ye ulaşacağı tespit edildi. Kızılay’da şirketlerin kurulmasının akabinde son üç yılda huzur hakkı ödemelerinin toplamı 35 milyon 884 bin 923 TL’ye ulaştı.
Yönetim AK Partililerle dolu
Kızılay’daki huzur hakkı bilgilerini pahalandıran CHP’li Bingöl, şunları söyledi:
“Kızılay’da şirketler üzerinden 42 şahsa her ay toplam 249 taban fiyat pahasında huzur hakkı dağıtımı kelam konusu. Ortalarında kimi ararsanız var. AKP’li eski milletvekili, eski bürokrat, AKP’li belediye liderinin kardeşi, AKP’li eski belediye meclis üyesi, AKP eski belediye lideri aday adayları, AKP eski vilayet bayan kolu lideri, Diyanet eski yöneticisi, eski yandaş sendika yöneticisi, Kızılay yönetici kardeşi… Saymakla bitmiyor. Tam bir saadet zinciri ile karşı karşıyayız.
Bu tablo gösteriyor ki Kızılay, ‘AKP’nin huzurevi’ üzere kullanılmaktadır. Geçmişte Türkiye’nin en saygın kurumları ortasında yer alan bir kurumu iktidarın art bahçesine çevirenler, eş-dost-akraba yönetici atamaları ile huzur hakkı diyerek Kızılay’ı tüketiyorlar. Tarihi ve misyonu ile Türkiye’nin en değerli kurumları ortasında yer alan Kızılay’ın bu hale düşürülmesi her vatandaşımız için itimat kırıcı ve acı vericidir. Muhtaçlık sahipleri ve korunmasızların birinci devası olan Kızılay süratle denetlenmeli ve kurulan huzur çarkı derhal bozulmalıdır.”
“Sembolik alıyorlar”
Huzur hakki tezlerini kabul etmeyen Kızılay’dan yapılan açıklamada şu tabirler kullanılmıştı:
‘Adı geçen kimi şahıslar hiçbir formda huzur hakkı almamaktadır. Yeniden ismi geçen kimi şahıslar yalnızca sembolik huzur hakları almaktadır. Birtakım şahıslar huzur haklarını Kızılay’a bağış olarak iade etmektedir. İdare Konseyi Lideri için ise eski açıklamalarınızdaki bilgiler hala geçerlidir. Kızılay dünyanın sayılı yardım kuruluşları ortasındadır. Bu onur insancıl ve yardımsever milletimize aittir. Bir defa daha tabir etmek gerekirse; tezler hiçbir formda gerçeği yansıtmamaktadır. Argümanların bu haliyle haberleştirilmesi halinde Kızılay hukuksal haklarını sonuna kadar kullanacak ve Kızılay markasına ziyan verenlerden adalet önünde hesap soracaktır. Bu Kızılay’ın tüm bağışçılarına ve gereksinim sahiplerine karşı kaçınılmaz bir vazifesidir.’