İZMİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesindeki taşeron bir şirket Ozan Küme Otomasyon Peyzaj İnşaat Paklık Taahhüt Limited Şirketi’nde çalışan 31 Toplum Sıhhati ve Meskende Bakım çalışanı, hizmet ihalesini GSM Paklık isimli şirketin almasıyla birlikte işten çıkarıldı. Ortalarında hemşire, hasta bakıcı, paklık vazifelisi ve sürücülerin de bulunduğu çalışanlar işten çıkarıldıklarını ise Whatsapp bildirisi ile öğrendi. 21 Temmuz günü Whatsapp kümesine atılan bildirinin akabinde kümeden çıkarılan çalışanlar, şirket yetkililerine ulaşamadı. İşten çıkarılan çalışanların tamamı 2 ile 5 yıl ortasında vazife yaparken çalışanlara kıdem ve ihbar tazminatları da verilmedi.
BELEDİYENİN ÖNÜNDE OTURMA AKSİYONUNA BAŞLADILAR
Öte yandan 31 Mayıs’tan bu yana ihale süreci nedeniyle çalıştırılmayan ve maaş almayan personeller, işten çıkarmalarla birlikte daha da mağdur oldu. Misal halde daha evvel işten çıkarılan emekçilerle de bir ortaya gelen emekçiler, Konak’ta bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet binası önünde oturma aksiyonuna başladı. “Taşeron zulmüne son, işimizi geri istiyoruz” yazılı pankartlar ile her gün sabah 08.00’de belediye binası önünde toplanan emekçiler, talepleri yerine gelene kadar bulundukları alanı terk etmeyeceklerini vurguladı. Oturma aksiyonunun başlaması ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi Lideri Tunç Soyer de emekçilerle görüştü. Görüşmenin olumlu geçtiğini aktaran emekçiler, Soyer’in mağduriyetin giderileceğini söylediğini belirtti.
‘ÇALIŞMA KELAMI VERİLİP BEKLETİLDİK’
Hemşire olarak çalışan Sevgi Esen, pandemi sürecinde bile etkin olarak çalıştıklarını belirterek, ihale süreci başladığında kendilerine çalışma kelamı verildiğini lakin daha sonra işten çıkarıldıklarını lisana getirdi. Esen, “Toplamda 5 yıldır orada çalışıyoruz. En az çalışanımız iki yıllık. Rastgele bir münasebet sunulmadan işten çıkarıldık. İşten çıkarıldıktan sonra kümeden çıkarıldık bu halde öğrendik. Ülkedeki ekonomik kriz ortada. Tazminatlarımızı da alamadık ve çalışmıyoruz. Çalıştırma kelamı verilip konutta bekledik ve hiç çalışmadık. Çok mağdur olduk. Herkesin ailesi çocuğu var. Ekmek kapımız burasıydı” diye konuştu.
Haklarını alana kadar bu hareketi devam ettireceklerini vurgulayan Esen, “Oradan ayrılmayacağız. Taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz. İşimize geri dönmek istiyoruz” dedi.
‘DÖRT ÇOCUĞUM VAR, NE YAPACAĞIM ARTIK?’
Beş yıldır sürücü olarak çalışan Mehmet Yazıl, çalışma kaidelerini anlatarak, “Günde ortalama 9-10 adres olmak üzere İzmir’in bütün ilçelerine, köylerine her yerine gidiyorduk. Konutta bakım hizmeti veriyoruz. Pansuman, şahsî bakım, konut paklığı, hastanın banyosu her işi yapıyorduk. Hiçbir münasebet sunulmadan Whatsapp’ta kümeden çıkarılma ile işten çıkarıldığımızı öğrendik. Aradığımızda da ‘İşten çıkarıldınız, isminiz listede yok’ dediler. Mağdur olduk. 5 yıl çalıştık hiçbir şey söylenmeden işten çıkarıldık” dedi.
Yeni şirketin kendi elemanları ile devam edeceğinin söylendiğini lakin inisiyatifin belediyede olduğunu tabir eden Yazıl, “Yeni şirket bizleri istemiyormuş ve kendi elemanları ile devam edecekmiş. Halbuki durum bu türlü değil. Hepsi belediyenin kendi inisiyatifi. Üst patronlar onlar. Benim dört tane çocuğum var. Biri üniversitede biri lisede. Ben ne yapacağım artık? Aslında iki aydır maaş alamıyoruz. İşimize geri istiyoruz. Taleplerimiz karşılanana kadar oradan ayrılmayacağız” diye konuştu.
‘RESMEN BİZİ OYALADILAR’
4 yıldır hasta bakım çalışanı olarak çalışan Amine Yazıl ise bildiri atarak kümeden çıkaran kişinin müdür yahut yetkili değil depo sorumlusu olmasına dikkat çekti. İşe devam edecekleri konusunda oyalandıklarını söyleyen Yazıl, “Biz bu kararı kabul etmiyoruz. Sonuna kadar da devam edeceğiz. Tunç Soyer ile de görüştük olumlu bir görüşme oldu. Kimsenin mağdur olmayacağını söyledi. İşe geri dönmek istiyoruz. Tek hedefimiz ekmeğimiz. Resmen bizi oyaladılar. İki aylık ihaleye itiraz sürecinde işe alınmayacağımızı söyleselerdi tedbir alırdık. Lakin bunu da söylemediler” sözlerini kullandı.
KAMU FAYDASINI GÖZETTİĞİ İÇİN İŞTEN ÇIKARILDI
Temizlik takımında çalışan Erdal Biçer’in ise durumu başka personeller biraz daha farklı. İki ay evvel işine son verilen Biçer, işten çıkarıldığını şirkete çağrılarak öğrendi. Biçer’in işten çıkarılma münasebeti ise her mesken için bir saat olarak belirlenen paklık saatinin yetersizliğinden şikayet etmesi ve kamu faydasını gözetmesi. Biçer yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“Ben paklık takımındayım. Günde 6 konuta gidiyorduk. Bize bir saat mühlet veriyorlardı. Bir saat mühlet yetmiyordu. İzmir trafiğini de düşündüğünüzde bu müddet aslında 40 dakikaya düşüyordu. 40 dakikada paklık yapmaya çalışıyorduk. Haliyle bu müddet yetmiyordu. Ben de bunları idareye söyledim. Bu söylemlerimden rahatsız oldular. Şirkete gittiğimde yetkililer bana ‘Senin müdürün senden çok şad. İşini hoş yapıyorsun. Hakkında tek bir tutanak yok’ deyip işten çıkardılar. Biz gittiğimiz meskenlerden insanları şad etmiş bir biçimde ayrılmak istiyorduk. Kamu hizmeti veriyoruz. Tek derdim buydu.”
Haklı olduklarını vurgulayan Biçer, işe geri alınana kadar belediye önünde olacaklarını vurguladı.