BBP başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Destici, vatandaşların oy tercihine saygılı olduklarını tabir ederek, “Vatandaşımız istediği partiye, adaya oy verebilir. İstediği biçimde fikrini ve kanısını lisana getirebilir. Herkes elbette ki, siyasi parti kurabilir, siyaset yapabilir. Kırmızı çizgimiz nedir; terör ve şiddettir. Kırmızı çizgimiz terörist ve terör örgütüdür. Teröre ve şiddete başvurmadan, bir terör örgütü kurmadan elbette herkes siyasi parti kurar. Gerisini terör örgütüne yaslamadan siyasetini yapabilir ancak terör örgütüyle iç içe ya da terör örgütünün uzantısı olarak siyasi parti kuramaz, siyaset yapamaz; buna da müsaade edilmemelidir. Bunu yapan siyasi partilere hak tanınmamalıdır. Türkiye bugüne kadar çok toleranslı davrandı. Lakin artık kâfi. Biz vatandaşa şunu söyleyemeyiz; ‘sen neden o partiye oy veriyorsun’ diyemeyiz. Şayet terör örgütünün partisi ise, kapatılsın. Vatandaşta, oy veren de bir parti bulamasın. Bu kadar kolay. Burada hatalı olan vatandaş değildir. Hatalı olan terör örgütünün partisidir. Bir an evvel sonuçlanmalı, bir an evvel terör örgütünün partisi kapatılmalı ve teröristler meclisten çıkarılmalıdır” diye konuştu.
“BUNDAN SONRA DA ‘EVET’ DİYECEĞİZ”
Destici, Libya’ya asker gönderilmesi için verilen müsaade mühletinin 18 ay daha uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Şurası’nda kabul edildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
“Biz Türkiye’nin yurt dışında askeri inisiyatif kullanmasıyla ilgili TBMM’de yapılan oylamaları rutin bir süreçten ya da rutin bir prosedürün yerine getirilmesinden ibaret görmüyoruz. TBMM’nin gündemine gelen bu hususlar siyasi partilerin duruşlarını ve vizyonlarını, gelecekte ne yapacaklarını da ortaya koyması açısından çok kıymetlidir. Türkiye bölgesinin en güçlü ülkelerinden birisidir. Türkiye bulunduğumuz bölgede kendi doğrularını ortaya koymaz ve bu doğruların gereğini yapmazsa, diğerlerinin yazdığı senaryoların figüranı olur. Türkiye’nin itirazı bugün bunadır. Bugün Türkiye kendi tezleriyle Libya’dadır. Kendi tezleriyle Suriye’dedir, Irak’tadır, Karabağ’dadır, Doğu Akdeniz’dedir, Ege’dedir. Bundan sonra da CHP istemese de, hayır dese de bu bu türlü olacaktır. CHP’nin bu tezkerelere ‘hayır’ vermesinin öncelikle CHP tabanı tarafından düzgün kıymetlendirilmesi gerektiğini de bir kez daha buradan tabir ediyorum. Büyük Birlik Partisi olarak mecliste oylanan bu tıp tezkerelere bugüne kadar ‘evet’ dedik. Bundan sonra da evet diyeceğiz. Zira dış siyaset ulusal bir siyasettir, burada herkes duruşunu ortaya koyar. Tezkerenin ülkemiz ve Libya için iyi olmasını diliyor, orada misyon yapan ve yapacak olan bütün çalışanımıza muvaffakiyetler diliyorum.”
“MİLLETİMİZİN ADALET İTİMADINA DARBE VURMUŞTUR”
Destici, Pınar Gültekin davasında çıkan karara ait, “Davaya bahis olan cinayet ülkemizin son yıllarda gördüğü en yırtıcı, en vahim, en insanlık dışı hadiselerden birisiydi. Karar pek çok istikametten milletimizin adalete inancına, bayanlara ve çocuklara karşı işlenen hatalarla çabaya de kıymetli bir darbe vurmuştur. Üzülerek söz ediyorum ki, her yeni hadisede ceza hukukumuz ve idam cezası ile ilgili haklılığımız bir sefer daha onaylanıyor. Keşke biz haksız çıksak ve insanlarımız, toplumumuz bu acıları yaşamasa” dedi.