Stade Rennais’te forma giyen Doğan Alemdar, Kayserispor’da oynadığı devirde birinci kere forma bahtı kendisine gelince heyecandan uyuyamadığını tabir ederken, A Ulusal Kadro’ya davet edilmesi sonrasında ise hayalinin gerçekleştiğini söyledi.
Fransa Lig 1 takımı Stade Rennais’te forma giyen ulusal kaleci Doğan Alemdar, Türkiye Futbol Federasyonu’nun TamSaha Mecmuası’na açıklamalarda bulundu.
Kayserispor’un altyapısında yetişmesi ile ilgili konuşan Alemdar, “İlk resmi maçıma U14’te çıktığımı hatırlıyorum. U15 ve öbür her yaş kategorisinde forma giydim. Son yılında Ümit Ulusal Takım’da da oynamıştım. Altyapı olarak çok hoş imkânlara sahibiz. Kayserispor altyapısında çok düzgün oyuncular var ve şu anda Berna Gözbaşı Lider da ‘gelecek için nasıl oyuncular çıkarabiliriz’ diye çalışmalar yapıyor. Berna Liderimizle hala irtibat hâlindeyim. Bence kulübün başında onun bulunması altyapıdaki gençler için baht. Orada olduğum periyotta benim de çok ardımda durmuş ve desteklemişti. Son vakitlere bakıldığında altyapıdan çok yetenekli isimler daha çok Ulusal Gruplara gelmeye başladı. Altyapı olarak Kayserispor’un bir kalitesi olduğunu düşünüyorum” dedi.
“HEYECANDAN UYUYAMADIM”
Kayserispor’da kaleci Lung ve İsmail Çipe’nin sakatlanmasının akabinde forma bahtı bulan Doğan Alemdar, “Sezon başından beri takımdaydım. Galatasaray maçında Silviu Lung sakatlanınca hocalar yedek kulübesine dönüp İsmail ağabeyle ikimize baktılar. ‘İsmail abi sen gireceksin, hadi’ dedim. Ancak ısınmaya ikimizi de gönderdiler. Sandım ki ben gireceğim. Lakin o gün İsmail abi girdi oyuna. Sonraki hafta konutumuzda Trabzonspor’la oynayacağız. Ben de çok çalışıyordum. Nasıl anlatayım, o vakit fitness salonundan çıkmıyorum, ekstra idmanlar yapıyorum. Antrenmanlarda alandan en son ben çıkıyorum. Hala de öyleyim. Çok düzgün hatırlıyorum Cuma günü sabah uyandım, kulüpte kahvaltı yapıyorum. Zati kulüpte kalıyordum. Telefon geldi, dediler ki, ‘İsmail abin covide yakalandı, yarınki maça baş olarak hazırlan, sen oynayacaksın’. İçimde bir heyecan oluştu ve gece sabaha kadar uyuyamadım. Zira gerilimli bir iş ve birinci kez Harika Lig’de maça çıkacağım. Heyecan verici benim için. Çocukken hayalini kurduğun kadronun kalesini koruyacaksın. O da farklı ayrı bir gurur. Trabzonspor karşısına çıktım ve maç 0-0 bitti. Kaleyi gole kapattık. Alışılmış ki yanılgı da yapabilirdim lakin kazanabilirdik de. Rabbim yardım etti ve ondan sonra mesleğim başladı. Maçtan sonra da Berna Liderle çekildiğimiz bir fotoğraf var. Onu hiç unutmuyorum. ‘Her genç krizi fırsata çevirebilir’ yazısı vardı. O denli bir meslek başlangıcı olmuştu” sözlerini kullandı.
“NEUER’İ ÖRNEK ALIYORUM”
Örnek aldığı kalecilere değinen Alemdar, “Bayern Münih’ten Manuel Neuer’i örnek alıyorum. Ayrıyeten tarzımı de biraz benzetiyorum. Ben de o düzeye gelmek istiyorum. Çalışarak da olacağıma inanıyorum. Ben de onun üzere bir mesleğe sahip olmak istiyorum. Uğurcan abi, Altay abi ve Ersin’i de örnek alıyorum. Hepsi birbirinden hoş beşerler ve hepsi birbirinden uygun kaleciler” diye konuştu.
“TRANSFERİMDE EN BÜYÜK PAY…”
Rennais’e transfer süreci ile ilgili konuşan Doğan Alemdar, “Aslında dönem bittikten sonra Ulusal Takım’a geldim ve hoş bir kamp devri geçirdim. Berna Başkan’la fikir alışverişinde bulunduk. Önceliğimiz Avrupa’ya yönelikti. Stade Rennais grubundan bir teklif vardı. Lakin Lyon ve Milan’ın da beni istediğiyle ilgili haberler de yayınlanıyordu. Stade Rennais ortalarındaki en kararlı kadroydu sanırım. Menajer ağabeylerimle oturup karar verdik. Olağan ki burada liderin yansısı kıymetliydi. ‘Vermiyorum’ da diyebilirdi. Fakat liderin birinci dediği şey şuydu: ‘Doğan sen benim oğlum üzeresin. Ben senin Avrupa’da oynamanı istiyorum ve senin önünü açacağım. Seni daha düzgün yerlerde görmek istiyorum’. Bu niyetle benim Stade Rennais ekibine transferim gerçekleşti. Burada en büyük hisse sahibi Berna Başkanımızdı” formunda konuştu.
“MESSI VE MBAPPE’YE KARŞI OYNAMAK…”
Paris Saint-Germain’de forma giyen Messi ve Mbappe ile karşı karşıya gelmesiyle alakalı da ulusal kaleci, “Onlarla oynamak heyecan verici doğal ki. İkinci maçta ben oynadım. Deplasmanda dünya yıldızlarına karşı oynuyorsunuz. Herkesin örnek olarak gördüğü oyuncularla oynuyorsunuz. İnanılmaz bir his. Hepsi birbirinden yetenekli, kaliteli ve en üst düzeyde oyuncular. Farklı bir his. İnşallah ileriki vakitlerde olursa çocuklarıma anlatacağım bir hâtıram oldu” dedi.
“MİLLİ GRUBA ÇAĞIRILINCA HAYALİM GERÇEKLEŞTİ”
A Ulusal Takım’a davet edilmesinden sonra yaşadığı hisleri anlatan Doğan, “Ümit Ulusal Takım’dan bana bir liste göndermişlerdi. Bir gün otomobilden indim, idmana çıkacağım, yeni bir kağıt geldi; A Ulusal Ekip listesi. Lakin aday takım açıklanmamış, bu liste geniş liste. Takımın açıklandığını sandım ve büyük bir heyecana kapıldım. Direkt annemi arayıp, ‘A Ulusal Takım’a gidiyorum herhalde’ dedim. Sonra kız arkadaşım aradı ve onunla da sevincimi paylaştım. Oradaki hocalarla birlikte sevindik. Takımın açıklanmasından bir gün evvel kaleci antrenörü Michael Rechner aradı ve ‘Kampa geliyorsun’ diyerek biraz kamptan bahsetti. Çok sevinçliydim zira hayalim gerçekleşmişti. Sonraki gün takım açıklandı ve tebrik iletileri almaya başladım. Çok hoş bir duygusu vardı” sözlerini kullandı.