Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde kullanılan siyanürün borunun patlaması sonucu atık havuzundan sızarak Fırat Irmağı ve İliç Barajı’na karıştığı ortaya çıkmıştı. İliç ilçesine gelerek bölgede inceleme yapan Tunceli Belediye Lideri Fatih Mehmet Maçoğlu, “KOAH, astım ve gibisi birçok hastalıkları tetikleyen ve insanların ömürlerini daha da kalitesiz hale getiren ömürlerini zulme çeviren bir durum burada kelam konusu” dedi.
Fırat Irmağı ve İliç Barajı’na siyanür karışmasının ortaya çıkmasının akabinde Tunceli Belediye Lideri TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Lideri Özkan Tecer ve Emek Demokrasi Güçleri üyeleriyle birlikte İliç ilçesine giderek bölgede incelemelerde bulundular.
“BURADA DEVASA BÜYÜK BİR ZULÜM VAR”
Bölgedeki incelemelerin akabinde açıklama yapan Maçoğlu, “Son 500 yılda tüketilen bu tabiatın son 70 yıldaki tüketiminden daha az olduğunu söyleyebiliriz. Daha dün Marmaris’teki yangındaydım, oradaki tahribatı gördüğümde hepimizin canı yanıyordu. Bugün buraya geldiğimizde daha büyük bir katliamın olduğunu devasa büyük bir zulmün olduğunu görmeye başladık. Burayla ilgili de biraz bilgi vermek istiyorum, Dersim-Ovacık ilçesi çabucak durduğumuz Munzur dağlarının güney kısmında kalan bölge kuzeyde İliç. Bu bölgenin köyleri bilhassa ortak yaylaları kelam konusu. Buradaki buharlaşmanın burada yapılan bu tesisin yalnızca biz insanların değil, tabiatın bütün canlılarına dahil vermiş olduğu tahribatı bilhassa tıp dünyası bunu çok düzgün raporlayabilir bir durumda. Buradaki buharlaşma ve rüzgarın binlerce kilometre uzak alanlara götürebilme ihtimali mümkün” diye konuştu.
“BU ÇEŞİT DURUMLAR GELECEĞİMİZİ YOK ETME PROJELERİDİR”
Birçok hastalığın tetikleyebilecek bir durumun kelam konusu olduğunu belirten Maçoğlu, “Ben sıhhat işçisi bir arkadaşınızım KOAH hastaları, astım hastaları ve gibisi birçok hastalıkları tetikleyen ve insanların ömürlerini daha da kalitesiz hale getiren ömürlerini zulme çeviren bir durum burada kelam konusu. Bizler de kapitalistlerin bize dayatmış olduğu rantla ve üç beş kişinin dünyayı yönetmek kabiliyetine karşı bütün ezilenlerin, işçilerin ömür kalitesini, refahını düşünen sosyalistler olarak buna dur demek ve hassas olmak zorundayız. Türkiye’deki bütün halklara, dostlarımıza davetimiz şu; bu topraklarda nerede olursa olsun bu ülkenin neresinde olursa olsun bu tıp durumlar geleceğimizi yok etme projeleridir. Yüz sene sonra bu topraklarda bir tek canlıyı görmediğimizde, bizim burada günahımızın, kabahatimizi olduğunu söylememiz lazım” tabirlerini kullandı.