CHP Genel Lider Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada AKP’li üç siyasetçinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı yöntemsiz bursları gündeme getirdi. AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın kendisine 250 bin TL tazminat davası açtığını belirten Ağbaba, “Allah gözünüzü doyursun. Olur, da bu kadar yüzsüzlük olur mu?” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM’de yaptığı konuşmada Fatma Betül Sayan, Rabia Kalender İlhan ve Ravza Kavakcı’nın İBB’den burs aldığını bu bursların toplam ölçüsünün 6 milyon 921 bin 54 TL olduğunu kaydetti.
“BU ÜÇ İSMİN ALDIĞI BURS DEĞİL, AVANTA”
Meclise “usulsüz burslarla” ilgili verdiği araştırma önergesi üzerine konuşan CHP’li Veli Ağbaba;
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesiyle AKP’li kimi siyasetçiler üzerinde tam bir travma yarattı, hatta bazılarının kimyasını bozdu. Bunun nedeni ranttı, bunun nedeni paraydı; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıydı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki makam araçlarının AKP’li siyasetçilerin buyruğuna verilmesiydi.
İBB tam manasıyla bir çiftlik üzere yönetilmişti. Geçtiğimiz günlerde, aylarda İBB Teftiş Heyeti raporlarına bakarak ben de kürsüden İBB burslarıyla ilgili gerçekleri bu kürsüden lisana getirdim.
Buna burs demek gerçek mu, bilmiyorum. Buna tam manasıyla “avanta” demek lazım. Bu avantaları alanlar içerisinde üç tesirli AKP’li siyasetçi dikkat cazipti.
Kimdi bunlar: Fatma Betül Sayan, Rabia Kalender İlhan, Ravza Kavakcı. Bunların almış olduğu bursu ölçüsü tam 6 milyon 921 bin 054 TL. Bakın, bu burs değil, avanta” diye konuştu.
“BU AVANTAYLA 23 BİN ÖĞRENCİYE ÜCRETSİZ YURT VERİLİYOR”
‘Bu bireylerin aldığı avantayla tam 8 bin 131 KYK bursu verilebiliyor’ diyen Ağbaba konuşmasına şöyle devam etti;
Bu avantayla 23 bin 40 öğrencimizin KYK yurt fiyatı ödenebiliyor ve bu avantayla 380 profesörün maaşı veriliyor. O denli bir avanta ki, insan bunu alırken biraz Allah’tan korkar.
Şimdi, gençlerimiz üniversiteye gitmek için para bulamazken, gençlerimiz KYK borcu nedeniyle icra altında kıvrım kıvrım kıvranırken ve atanamayan öğretmen İbrahim intihar ettiğinde cebinden 6 lira çıkarken; muhafazakârlığı, ulusallığı, yerliliği lisanından düşürmeyenler tam da kul hakkı, yetim hakkı yemenin tam göbeğine düşmüşler.
Peki, bu avantayı alanlardan bunu yapanlardan ne beklenir? Bir özür beklenir. Bu şahıslara haksız formda verilen bursların geri ödenmesi beklenir. Pekala, ne oldu? Sayın Ravza Kavakcı prestiji zedelendiği için bana tam 250 bin TL’lik tazminat davası açtı.
Aldığı para 2 milyon 752 bin TL avanta var, üzerine bir de Veli Ağbaba’dan 250 bin TL avanta istiyor. Allah gözünüzü doyursun diyorum, öteki bir şey demiyorum. Bakın, olur da bu kadar yüzsüzlük olur mu?
Hepinizin vicdanına seslenmek istiyorum: Bu ölçüdeki burslar bu bireylere niçin verilir, neden verilir? Bunlar mucit mi, bunlar bilim adamı mı, bunlar bir araştırma yapmaya mı gidiyor? Bunların hiçbiri yok. Bunları sormak lazım, bu bursları alırken hangi imtihana girdiler? Bu bursları alırken hangi vatan evladının hakkını yediler?
Doktora yapıyorsunuz bedelli arkadaşlar, burada doktora yapan hocalarımız var kümemizde; doktora yapılırken burs alınır yurt dışından, burs verilmez ancak maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesinden burs alınıyor.”
“EĞİTİM MASRAFI, UÇAK PARASI, İBB KARŞILAMIŞ”
AKP’li Fatma Betül Sayan Kaya’nın İBB’den 1 milyon 510 bin lira burs aldığını belirten Ağbaba şu sözleri kullandı;
“Bu daha sonra, tahsilini de bitiremiyor ve burs almaya devam ediyor. Bir başkası ibretlik Rabia Kalender İlhan; aldığı burs 2 milyon 650 bin TL. Özgeçmişine bakın, Allah için özgeçmişine bakın; özgeçmişine nazaran 2005’ten beri yurt dışında lakin 2007’de iş başı yapıyor, 2015’te geri dönüyor. Bursu nasıl kazandın, kimle yarıştın, hangi koşullarda girdin? Bilen yok.
Ravza Kavakçı Kan, 2016’da İBB’ye giriyor, 16 Aralık 2008’de Metro AŞ’de işe giriyor, dikkatle dinleyin. 24 Kasım 2008’de burs kazanıyor, daha çalışmıyor, 24 Kasım 2008’de burs kazanıyor; 16 Aralık’ta işe giriyor, bir hafta sonra, 23 Aralık’ta İstanbul Belediyesi bursu veriyor. Ya, bu kadar olur mu? Hiçbir şeyi, hiçbir kaidesi uymuyor.
Bakın, doktorası bitmiş, kuruma dönüş yapmamış. “Çalışmayacaksın.” demiş, gitmiş, bin 300 kilometre ileride Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor. O kadar utanılacak bir durum ki yani ben burada anlatırken vallahi sıkılıyorum.
Eğitim masrafı, uçak parası, sıhhat sigorta harcı, hepsini İstanbul Büyükşehir karşılıyor. “Para lazım türlü masraflar için.” diyor, 5 bin 19 dolar tak gidiyor, uçak masrafı birebir tekrar, yeme içme tıpkı.”
“HERŞEY VAR LAKİN UTANMA DUYGUSU YOK”
Ravza Kavakçı’nın Howard Üniversitesine gittiğini belirten Ağbaba,
“Tesadüfe bakın ki Merve Kavakçı orada hoca. Bir şey daha söyleyeyim: Ablası Merve Kavakçı’nın tezini kopya ettiği tez ediliyor; tez birebir, teğe bir. Nereden anlıyoruz? Okuma yazma bilmeyen bile anlar; Merve Kavakçı, türbanla ilgili bir tez yazıyor, Atatürk’e hakaret ediyor; bu hanımefendi, siyaset bilimiyle ilgili tez yazıyor, Atatürk’e hakaret ediyor.
Hatta daha da söyleyeyim: Alttaki dipnotlar bile tıpkı, dipnotlar bile tıpkı. Sayın Kavakçı, Metro AŞ’de çalışıyorsun, ray mı döşeyeceksin? Mühendislik alanında yapmıyorsun da siyaset biliminde yapıyorsun.
Bu savların hepsi hakikat. Burs aldın mı? Aldın. Burs mukavelesine alışılmamış davrandın mı? Davrandın. Ablan o üniversitede çalışıyor muydu? Çalışıyordu. Tez hocaların ablanınkiyle birebir mı? Tıpkı. Her şey var lakin utanma duygusu yok, utanma” diyerek reaksiyonunu gösterdi.