Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ankara’da 81 ilin ulusal eğitim müdürü ve mesleksel ve teknik eğitimden sorumlu yöneticileriyle mesleksel ve teknik eğitim kıymetlendirme toplantısında bir ortaya geldi. Bakan Özer, mesleksel eğitimin Türkiye için ne kadar kritik olduğunu bildiklerini söyledi.
ANKARA (İGFA) – Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Mogan Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Otelinde düzenlenen ve yeni açılımların, dünyaya örnek olabilecek düzeneklerin nasıl üretilebileceğinin değerlendirildiği Mesleksel ve Teknik Eğitim Kıymetlendirme Toplantısı’nda mesleksel eğitime vurgu yaptı.
Mesleki eğitimdeki paradigma değişiminin dünyada bu alanda oluşan eğilimlerin farklı bir sistemle Türkiye’ye taşınması olduğunu tabir etti, eğitimde iş gücü piyasasının dinamiklerine tartı verildiğini kaydeden Bakan Özer, Türkiye’nin eğitim alanındaki muvaffakiyetinin Paris’ten görüldüğünü fakat ülke içinde birtakım bölümlerce görülemediğini söz ederek, OECD Genel Sekreteri’nin Türkiye’nin tecrübesini tüm üye ülkelere aktarmak için teklifte bulunduğunu kaydetti.
Bakan Özer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“OECD Genel Sekreteri dedi ki bunu tüm OECD ülkelerine anlatalım. OECD ülkelerinin farklı hoş örnekler var. Muhtemelen ekim ya da kasım ayı içinde, şu anda süreç devam ediyor. İstanbul’da tüm OECD ülkelerinin iştirakiyle bir mesleksel eğitim tepesi olacak konut sahipliğimizde. İnşallah, o tepede de daima birlikte olacağız. İşte bugünkü kıymetlendirme toplantısı, aslında onun ön hazırlığı. Hem mevcut yapılanların kayda geçirilmesi hem de nasıl yeni açılımlarla o tepede başka ülkelere neler yapabilecekleriyle ilgili yol gösterme, rehberlik yapma manasında da değerli bir kıymetlendirme toplantısı olacaktır. Türkiye, birilerin akıl verdiği ülkeden tecrübelerini, kazanımlarını başka OECD ülkelerine anlatan ülke pozisyonuna gelmiştir. Bu nitekim kıvanç duyulacak bir muvaffakiyet öyküsüdür.”
ÜRETİM KAPASİTESİ DAİMA ARTTI
Mesleki eğitimdeki bu dönüşümle birlikte öğrencilerin mesleksel eğitime yönelimlerinin daima artmaya başladığını belirten Özer, döner sermaye kapsamında yapılan üretimlere ait de bilgi verdi.
Bakanlığın üretimle ilgili kederi olmadıklarını, asıl kederin eğitim olduğunu söyleyen Bakan Özer, “Modern eğitim yaklaşımlarında aslolan, üretim yaparak öğrenmedir. Kalıcı olan öğrenme budur. Onun için biz mesleksel eğitim vermiş olduğumuz tüm alanlarda eğitimi, üretimle ilişkilendirdik ve onun en son halkası olarak istihdamı dâhil ettik. Üretim kapasitesini daima artırdık, artırmak için çırpındık. 2021 yılını 1 milyar 162 milyonla kapattık. Artık üretim kapasitesini artırmanın birinci avantajı olarak mesleksel eğitimde kalitesi arttı. İkinci en kritik nokta, öğretmen ve öğrencilerimiz üretime yapmış olduğu katkılar ölçüsünde hisselerini aldılar” dedi.
Geçen yılki üretimden öğrencilerin 50 milyon, öğretmenlerin ise 110 milyon liraya yakın hisse aldıklarını anlatan Bakan Mahmut Özer, yıllık 2,9 eser tescilinden bugün prestijiyle 7 bin 700 eserin tescilini alan bir Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın var olduğunun altını çizerek, bu eserlerin ticarileşmesine de büyük değer verdiklerini anlattı.
Bakan Özer, “İlk kere 74 eserin ticarileşmesi sağlanmış oldu. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz paten ve markalarını satarak üretim kapasitesine entegre ettiler. Sonra ihracat atağı başladı. Düşünün, mesleksel eğitimin nereden nereye gittiğinin ve hangi adımlarla bu noktaya geldiğinin kıssası… Mesleksel eğitim ihracat yapmaya başladı. Kovid-19 salgını sürecinde maske ihraç etmeye başladı. 8’e yakın meslek lisemiz ihracat yaptı; Mersin’de, Trakya’da, Konya’da okullarımız eserlerini dünyaya gönderdi” tabirlerini kullandı.
En son İstanbul’da bir meslek lisesinin kâğıt havlu makinesi ürettiğini anlatan Özer, mesleksel eğitimdeki ikinci kritik basamak olarak nitelediği mesleksel eğitim merkezlerine ait de bilgi paylaştı.