ABD’den Çin’e: Çatışma veya soğuk savaş peşinde değiliz

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, küresel sorunların çözümünde Beijing ile çalışmaları gerektiğini, ancak Çin yönetiminin artan agresifliği karşısında uluslararası sistemi korumaya kararlı olduklarını belirterek, “Biz çatışma veya yeni bir soğuk savaş peşinde değiliz, aksine bunlardan kaçınmaya kararlıyız” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in Ukrayna’ya yönelik saldırısını “uluslararası düzene yönelik bir saldırı” şeklinde niteleyen Blinken, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik bu saldırıları hiçbir şekilde kabul etmediklerini ve uluslararası düzen içinde bu temel ilkeleri savunmaya devam edeceklerini kaydetti.

‘Çin uluslararası düzeni yeniden şekillendirmeyi arzuluyor’

Blinken, ABD’nin Çin veya başka bir ülke ile yeni bir soğuk savaş arayışında olmadığını vurgulayarak, “Uluslararası düzene karşı Çin’in ortaya koyduğu uzun vadeli en ciddi meydan okuma karşısında dikkatliyiz. Çin, hem uluslararası düzeni yeniden şekillendirmeyi arzu eden hem de ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik olarak bunu yapacak güce sahip olan tek ülkedir” dedi.

‘Yatırım yap, ittifak kur ve rekabet et’

ABD’nin Çin’le ilişkilerindeki orta vadeli vizyonuna değinen Blinken, “Başkan Biden’ın da belirttiği gibi içinde bulunduğumuz bu on yıl, gelecek uzun yıllar açısından belirleyici olacaktır. İçeride ve dışarıda atacağımız adımlar yakın gelecekteki durumumuzu belirleyecektir. Bu yüzden bizim vizyonumuz şu üç kelime ile özetlenebilir: yatırım yap, ittifak kur ve rekabet et” diye konuştu.

Blinken, sözlerine şöyle devam etti: “ABD ile Çin, öngörülebilir bir gelecekte (sorunların çözümü konusunda) birbiriyle muhatap olmalıdır. Bu yüzden Çin’le ilişkimiz, şu anki en karmaşık ve en fazla sonuç üretecek ilişkimizdir. Biz çatışma veya yeni bir soğuk savaş peşinde değiliz, aksine bunlardan kaçınmaya kararlıyız. Çin’in büyük bir güç olma rolünü engellemeye ya da onu durdurmaya çalışmıyoruz, ancak uluslararası hukuku, ilkeleri ve kurumlarını savunmaya devam edeceğiz.”

Salgın sürecine rağmen geçen yıl 100 binden fazla Çinli öğrenciye eğitim vizesi verdiklerini hatırlatan Blinken, ABD’de bilim ve teknoloji alanında doktora yapmış Çinli öğrencilerin yüzde 80’inin Amerika’da kalmayı seçtiklerini dile getirdi.

‘Tayvan politikamız değişmedi’

Blinken, Tayvan’ın güvenliği konusundaki pozisyonlarının değişmediğini ifade ederek, “ABD’nin bu konudaki yaklaşımı uzun yıllardır tutarlı şekilde devam etmektedir. Tayvan’ı bağımsız bir ülke olarak tanımıyoruz. Başkan Biden’ın da dile getirdiği gibi ABD ‘Tek Çin’ politikasına bağlı kalmaya devam edecektir” değerlendirmesini yaptı.

Pekin’in küresel ekonomiye entegre olduğunun altını çizen Blinken, ABD ile Çin arasındaki ticari süreçlerde bazı alanlarda ciddi eşitsizlikler bulunduğunu Çinli üreticilerin Amerikan pazarına erişiminin çok kolay olduğunu belirtti.

ABD, Güney Çin Denizi’nde artan tansiyonu daha da tetikleyecek bir adım attı. ABD yönetimi, Tayvan lehine bir adım atarak ikili ilişkiler bilgi formundan “Tek Çin politikası”nı çıkarmıştı. Tayvan Dışişleri’nden ise konuya ilişkin yapılan açıklamada kararın memnuniyetle karşılandığı belirtilerek, “Pentagon’un çıkıp ÇHC’nin rutin ‘tek Çin ilkesi’ büyüsünü bozduğunu gördüğümüze sevindik. Özgür ve demokratik Tayvan, komünist yönetim altında olmak istemiyor” ifadelerine yer verilmişti.

Çin Evi

Blinken “China House” (Çin Evi) projesinden de bahsetti. Çin Evi, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kurulacak bir ekibe verilen isim. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre Çin Evi, ABD’li diplomatlardan oluşacak bu ekibe ABD’nin Çin’deki büyükelçiliğinde çalışanlar da dahil olacak. Sözkonusu proje, ABD’nin Çin politikasını, sorunlar ve bölgeler arasında koordine edecek ve uygulayacak bakanlık çapında entegre bir ekibi kapsıyor. Blinken’ın, uluslararası düzeni yeniden biçimlendirme niyetindeki tek ülkenin Çin olduğunu, Çin Evi adında pek çok ülke ve meseleye yönelik politika koordine edip uygulayacak bölüm kuracaklarını duyurması ABD Başkanı Joe Biden’ın Asya ziyaretlerinden sonra gerçekleşti.

Uluslararası basında Biden’ın 5 gün süren Asya ziyaretleri Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş üzerinden Çin’e yönelik “açık bir Tayvan mesajı” olarak yorumlanmıştı. Biden, başkan olarak ilk kez ziyaret ettiği Asya’da önce, Güney Kore’ye giderek başkent Seul’de ülkenin yeni Devlet Başkanı Yoon Seok-youl ile bir araya gelmiş, ardından Japonya’ya giderek Tokyo ev sahipliğinde düzenlenen Quad Liderler Zirvesi’ne katılmıştı.

ajanslar/halktv.com.tr Dış Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir