İlk 45 dakikada futbol ismine bir şeyler bulup söylemek sahiden çok zordu. Yalnızca Seferovic’in net durumu var akıllarda kalan. Seferovic’in de pas düşünerek değerlendirememesi dışında şaşırtan nokta hem etraf denetimini yapmaması, hem de vurma konusunda bir itimat sergileyip kaleye odaklanamaması. Bir öbür çarpıcı durum ise sarı kırmızılıların birinci isabetli şutunun 29. dakikada gelmesi ve kadrodaki genel fizikî yetersizlik. Okan Buruk, Toreira’nın Mertens’den daha hazır geldiğini belirtmişti lakin birinci 45’te pek de bu türlü bir izlenim vermedi. İkili uğraşlarda kendini kolay yere bıraktı.
birinci YARI 26 TOP KAYBI YAPTI
Orta alandaki oyuncuların etkisiz görünmesindeki ana nedenlerden biri de Ümraniye’nin F.Bahçe maçındaki üzere baskılı başlaması. Hatta bu baskı sayesinde birinci yarıda G.Saray’ın top kaybı tahminen de dönem rekoru olabilecek 26’ya ulaştı. Bunun karşılığında da vasat, yavaş, coşkusuz, güya dönem sonu maçı oynayan bir kadro üzere gözüktüler. Birinci 45’teki 16 faul de maçın ne kadar durduğunun bir öbür delili. Oyunu geriden kurma uğraşı, kadrolarımızın pek de alışkanlığının olmadığı bir sistem. O yüzden de birkaç vücut bol duruyor ve değerli top kayıplarına davetiye çıkarıyor.
MERTENS HAREKET GETiRDi
Emre Akbaba-Mertens değişikliğiyle G.Saray ikinci yarıya tesirli başladı. Bu değişiklik yalnızca Yunus-Kerem-Seferovic üçlüsünü değil, birebir vakitte taraftarı da uyandırdı. Mertens girdikten sonra aslında ekipteki kıymetli bir gereksinimi hatırlattı: Önder oyuncu! Şu anda bu istikamette grubun eksikliği dikkat çekiyor lakin en büyük aday Mertens. Okan Buruk daha evvel Seferovic-Gomis ikilisini kullanmıştı. Bu maçta da Mertens-Seferovic, Mertens-Gomis oyunlarını kısa müddetlerde de olsa görme talihi yakaladı. Bu üçlünün hem fizikî kapasitesi, hem de birbiriyle oynama ahengi arttıkça vakitle çok daha güzel oyun gösterebileceklerinin ikinci 45’de biraz olsun sinyalini verdiler.
ABDÜLKERiM DiREKTEN DÖNDÜ
Serkan Kırıntılı kurtarışlarıyla maçın adamı olmaya aday bir performans sergilerken, sarı kırmızılılarda ise Abdülkerim, şayet Ümraniye’nin golü ofsayt nedeniyle iptal edilmeseydi birinci 3 haftada en çok reaksiyon çeken oyuncu olmaya adaydı.
SACHA BOEY ATILABiLiRDi
Antalya’da yalnızca 6 dakika, Ümraniye maçında 18 dakika olmak üzere toplam 24 dakika forma giyen Gomis, kadrosunu bir kere daha ipten almayı başardı, 6 puanı hanelerine yazdıran isim oldu.
VERMEDiĞi PENALTILAR DOĞRUYDU
Muslera’nın degajla uzun pas yapacağı esnada Bettaleb’in ayağını koyarak engellemesi net sarı karttı. Birkaç dakika evvel Muslera’nın ne kadar kıymetli bir durumu degajla yarattığı ortadayken bu kartı pas geçmesi şaşırttı. Seminerde hakemlerin konumlar esnasında beden lisanıyla açıklayıcı olmaları istendi. Bunun karşılığında hakem bu türlü davrandı.
FUTBOLCULARIN NiYETi YARDIMCI OLDU
Verilen ve verilmeyen kartlarda hakemlerimizdeki standartsızlık Ali Şansalan’da da vardı. Futbolcuların güzel niyetiyle genel manada sıkıntısız maç yönetti.
SACHA BOEY OYUNDAN ATILABiLiRDi
Sacha Boey’in iki sarı kartlık hareketi vardı. Birincisini yanlışsız uygulamayla görmüş olsaydı atılabilirdi. Yasin Kol’a hafta boyunca yapılan tenkitler, maçın seyrini değiştirme manasında birinci sarı kartların ne kadar değerli olduğunun bir göstergesi olarak dikkat çekti.
8 DAKiKADA 3 PENALTI BEKLENTiSi
Maçta 3 penaltı beklentisi olan durum yalnızca 8 dakika içinde yaşandı. 54’03”, 60’35” ve 61’43”’teki penaltı beklentilerinde Şansalan’ın kararları doğruydu.