Üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Özgecan Aslan, Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015’te meskenine gitmek için bindiği minibüste öldürülmüştü. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Aralık 2015’teki duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken’in “canavarca hisle yahut eziyet çektirerek öldürme, bir kabahati gizlemek yahut diğer bir cürmün kanıtlarını gizlemek ya da yakalanmamak maksadıyla öldürme, öteki bir cürmü işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel hücuma teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” cürümlerinden ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli cürümlerden 27 yıl mahpusla cezalandırılmasına karar vermişti. Altındöken bir mühlet sonra cezaevinde öldürülmüştü.
GÖKÇE’NİN 24 YIL HAPSİNE KARAR VERİLDİ
Baba Necmettin Altındöken’i “canavarca hisle yahut eziyet çektirerek öldürme, bir hatası gizlemek yahut öbür bir cürmün kanıtlarını gizlemek ya da yakalanmamak maksadıyla öldürme, öteki bir hatası işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” kabahatlerinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusa mahkum eden mahkeme heyeti, sanık Fatih Gökçe’nin ise “canavarca hisle yahut eziyet çektirerek öldürme, bir cürmü gizlemek yahut öteki bir kabahatin kanıtlarını gizlemek ya da yakalanmamak hedefiyle öldürme, nitelikli cinsel akın, öbür bir hatası işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme” hatalarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıl mahpusla cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
YARGITAY CEZAYI BOZUP TAHLİYESİNE KARAR VERDİ
Fatih Gökçe ile ilgili verilen kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi bozmuştu. Bozma münasebetinde Fatih Gökçe’nin atılı suçlamayı reddettiğine dikkat çekilerek, Özgecan Aslan’ın yanan cesedi üzerinde rastgele bir kanıta rastlanmaması vurgulanmıştı. Bozma münasebetinde şu görüşler savunulmuştu: “Sanıgın, üzerine atılı bulunan suçlamayı inkar ettiği, öbür sanık Ahmet Suphi’nin soruşturma basamağında kollukta, Cumhuriyet savcılığında ve Sulh Ceza Hakimliğinde alınan söz ve savunmalarında, sanık Fatih’in maktüleye cinsel akında bulunduğuna ait rastgele bir sav ve beyanda bulunmadığı, maktülenin cesedi üzerinde yapılan otopsi ve inceleme sonuçları ile belgede mevcut kanıtlara nazaran sanık Fatih’in savunmasının bilakis maktuleye cinsel hücumda bulunduğuna ait mahkûmiyetine kâfi her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı anlaşılmakla; bu kabahatten beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık Ahmet Suphi’nin kovuşturma kademesinde geliştirdiği savunmasına prestij edilerek varsayıma dayalı olarak yazılı biçimde mahkûmiyetine karar verilmesi, nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir”
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Özgecan Aslan’ın öldürülmesine göz yuman ve öldürülmeden evvel tecavüz ettiği savı şahsen Ahmet Suphi tarafından lisana getirilen Fatih Gökçe’nin tecavüz cürmünden beraat etmesine karar verdi.
YARGITAY LOKAL MAHKEMENİN İTİRAZINI HAKLI BULDU
Konuyu HaberTürk’teki köşesine taşıyan Yasemin Güneri, bahisle ilgili Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karara direndiğini ve bundan da başarılı bir sonuç elde edildiğini aktardı. Güneri, şunları yazdı:
“Yerel Mahkeme’nin direnme kararının akabinde evrak Yargıtay Ceza Genel Heyeti’ne geldi. Genel Şura, oybirliğiyle lokal mahkemenin kararının onanmasına hükmetti. Yargıtay Ceza Genel Konseyi, gerekçeli kararında suça iştirak etmeyen sanığın kanıtların gizlenmesi için özel uğraş sarf etme ve Özgecan’ın eziyet çektirilerek öldürülmesinde öncü rol üstelenemeyeceğini vurgulayarak şu görüşleri lisana getirdi: “Genel hayat tecrübelerine nazaran suça iştirak etmeyen sanığın, kanıtların gizlenmesi için özel uğraş sarf etme ve maktulenin eziyet çektirilerek öldürülmesinde öncü rol üstlenmeyeceği üzere, sanıkları yargılayan ve kanıtlarla yüzlesen Birinci Derece Mahkemesinde oluşan vicdani kanaatin akıl, mantık ve bilimsel kurallara karşıtlığı da ortaya konulamadığından maktulün vücudundan nitelikli cinsel saldırıyı kanıtlayacak bir biyolojik bulguya rastlanmadığından bahisle sanığın beraatine karar verilmesi gerekçesiyle Mahallî Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesinin isabet olmadığı, Lokal Mahkemece sanık Fatih Gökçe’nin nitelikli cinsel taarruz kabahatinden mahkûmiyetine ait direnme münasebetinin isabetli olduğu kabul edilmelidir. Bu prestijle Mahallî Mahkemenin yol ve yasaya uygun bulunan kararının onanmasına karar verilmelidir.”
BERAATİ ONANSAYDI TAHLİYE EDİLECEKTİ
Bu kararın akabinde Fatih Gökçe 24 yıl mahpus yatacak. Şayet Yargıtay Fatih Gökçe’nin cinsel taarruz cürmünden beraatine ait verilmiş kararı onasaydı Gökçe kısa müddette tahliye olacaktı. Maddelerde değişiklik yapıp ceza ölçüsünü artırmanın tahlil yolu olmadığı, maddeleri yanlışsız uygulamanın ise vicdanları rahatlatacağını bu karar da gözler önüne sermiş oldu.”
Kaynak: HaberTürk – Yasemin Güneri