Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, FETÖ’nün Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurmasına yönelik davada sanık olan ve “siyasi ve askeri casusluk” ile “devletin zımnî kalması gereken dokümanlarını açıklama” hatalarından yargılanan savcı Murat İnam’ın Ankara’daki istinaf mahkemesinin hâkimi olduğunu yazdı. Pehlivan, “Halen ‘casusluktan’ yargılanan bir savcı, Ankara’daki bir üst mahkemeye üstelik hâkim olarak terfi ettirildi” dedi.
Pehlivan yazısında, “Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Gayret Daire Başkanlığı’nın Murat İnam’ın FETÖ ile ilişkili olduğuna dair iz ve emarelerin bulunduğuna ait yazısı, mahkûmiyeti için kâfi görülmedi. İnam’ın FETÖ’nün kumpas kurması için teknik takip istemesi de önemsenmedi. Keza onun savcı olarak kalmasını sağlayanların Fethullahçı HSK üyesi olması da dikkate alınmadı. Aslında kardeşinin örgüt kurumlarında misyon alması da “suçun kişiselliği prensibine” karşıttı. Ve nihayetinde geçen yıl, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Murat İnam’ın FETÖ üyeliği dahil birtakım suçlamalardan beraatına hükmetti.” sözünü kullandı.
Pehlivan şunları kaydetti:
“Bazı” diyorum, çünkü iki suçlamayı ayırdı Yargıtay: “Siyasi ve askeri casusluk” ile “devletin bâtın kalması gereken evraklarını açıklama.”
Yargıtay “Savcı Murat İnam’ı bu iki suçlamadan yargılamaya devam edeceğim” dedi özetle. O denli de oldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ndeki son duruşma 11 Mayıs’ta görüldü. Lakin Murat İnam katılmadı. Ortadan bir ay geçti. İnam Malatya’da savcıyken Ankara’daki istinaf mahkemesinin hâkimi oldu. Yani, hala “casusluktan” yargılanan bir savcı, Ankara’daki bir üst mahkemeye üstelik hâkim olarak terfi ettirildi.Yani, hala “casusluktan” yargılanan Murat İnam tahminen de “casusluk” davalarında karar verici olacak. Yani, iddianameye nazaran “casus” ihtimal ki iddianameye nazaran “casusları” yargılayacak. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Seyahat davası kararını eleştirenler hakkında “Beklentiye nazaran karar verdiği vakit ‘Ankara’da yargıçlar ve mahkemeler var’ demek hukuk devleti ile bağdaşmaz” demişti. Ah işte, o Seyahat davasında Osman Kavala için iki yıl “casusluktan” tutuklu kaldıktan sonra “Meğer casus değilmiş” denilmişti. İnam ise tutuksuzdu. O denli ya, casus var, casus var!”