Memura, emekliye, işçiye enflasyon oranında zam vermek demek SIFIR ZAM vermek demektir.
Hele ki verilen zam, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarındaysa memurun, işçinin, emeklinin vay haline.
Haziran ayı enflasyonun açıklanmasıyla memur maaş zamları ortaya çıktı.
Son iki yılda, yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, tükettiğimiz, kullandığımız, pek çok ürününün fiyatı 150 ile 400 arasında artış gösterirken, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre memur maaşlarına ocak ayında 30.95 zam yapılmıştı.
Haziran ayı enflasyonunun 4.95 ve son 6 aylık enflasyonun 42.35 oranında açıklanmasıyla birlikte, memur ve memur emeklilerine yapılacak zam oraları da belli oldu.
Öncelikle TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla, vatandaşın enflasyon rakamları arasında kat be kat farkın olduğunu eminim ki, bilmeyen yoktur. Böyle bir ortamda memur, emekli, işçi gibi sabit ücretlilerimizin alım gücünün her geçen gün düştüğünü, enflasyonist ortamda sabit ücretlilerin harcadıkları paranın farkını, zam yapılana kadar önce peşin harcayıp 6. Ayın sonunda aldıklarını, bundan dolayıdır ki, maaşların her ay hesaplanarak ödenmesi gerektiğini defaten ifade ettik. Ödenmedi.
Yetkili sendikayla hükümetin yaptığı toplu sözleşmenin oynanan bir tiyatrodan ibaret olduğunu zaman, zaman dile getirdik. Sonuçlarını hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Nasıl derseniz? Haziran ayında toplu sözleşme masasında imzalanan zam 7, enflasyon 42.35 siz yetkili sendika olarak enflasyon artı zam olarak pazarlık yapsaydınız, bu gün bile memurun alacağı maaş artış oranı 49.35 olacaktı. Bunu bile ifade edemiyorsunuz.
Vergi dilimlerinden dolayı sabit ücretlilerin maaşının büyük bölümü vergiye giderken, sabit ücretliler daha maaşını almadan vergisini öderken, vergi vermeyen yada vergileri silinenleri de unutmamak gerek.
Özetle; memur, işçi ve emeklilerimize reel enflasyon üzerinden zam yapmadan, yaptığınız 30-40’lık zamların, 3600 ek göstergelerin bir manası olmayacaktır. Memur ve emeklinin alım gücü her geçen gün düşmekte, memur fakirleşmektedir.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı