Eskişehir’e bağlı Mihalıççık ilçe merkezi ve Tatarcık Mahallesi’nde bulunan asbest atıkları 50 yıldır yöre halkının sıhhatini olumsuz bir biçimde etkiliyor. 1970’li yılların sonunda kapatılan asbest ocağının atıklarının bölgede yaşayanların sıhhatini etkilediğini belirten Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Eşref Atabey, kanser tehlikesine karşı Tatarcık Mahallesinde yaşayanların öbür yere taşınması gerektiğini söyledi.
Eskişehir’e bağlı Mihalıççık ilçe merkezi ve Tatarcık Mahallesi’nde bulunan asbest ocağı atıklarının bölge sakinlerinin sıhhatini olumsuz bir biçimde etkilediği belirtildi.
ASBES OCAĞININ ATIKLARI ZEHİRLEMEYE DEVAM EDİYOR
Eskişehir Mihalıççık ilçesi Tatarcık Mahallesi içindeki 1970-1980’li yıllarda işletilmiş, asbestin kanser yaptığı anlaşılınca kapatılmış ve terk edilmiş olan asbest ocağından kalan atıkları vatandaşların hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Açık havada, hiçbir tedbir alınmadan bekletilen asbest yığınları bilhassa Tatarcık Mahallesinde oturan bölge sakinlerine kanserojen unsur yayıyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey, yayınlandığı bilimsel makalelerle bölgedeki asbest varlığına ve sıhhat tesirlerini ortaya koymaya çalışıyor.
Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey,
“TATARCIK MAHALLESİ HEMEN BOŞALTILMALI”
En son geçtiğimiz günlerde bölgede tekrar incelemelerde bulunan Atabey, bilhassa Tatarcık Mahalle sakinlerinin yüksek kanserojene maruz kaldığını belirterek mahallenin hemen boşaltılması gerektiğini söyledi. Asbest ocağının kapatılmasının akabinde hiçbir tedbir alınmadığını tabir eden Atabey, “Kanserojen bir unsur olan asbestin tozu uzun müddet solunduğunda mezotelyoma denen akciğer zarı kanserine neden oluyor. Tedavisi bulunmayan mezotelyoma Türkiye’deki en yaygın kanser tipleri ortasında gösteriliyor” dedi.
“TATARCIK MAHALLESİ TAŞINMALI”
Bölgede tıbbi jeolojik araştırmalar yapan Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey, Mihalıççık yöresinde birtakım mahallelerin tarla toprağında da asbest içerdiğini belirterek,
“Eskişehir Mihalıççık ilçe merkezi ve mahallelerinin birçok asbest tehlikesi altındadır. Yol kenarları asbestli kayaçlardır. Asbestli materyal kimi meskenlerin damlarında izolasyon hususu olarak, sıva ve badanada kullanılmıştır. Mihalıççık ve bilhassa en fazla etkilenmenin olduğu Tatarcık Mahallesi’ndeki asbestten kaynaklı sıhhat sıkıntısının bir an evvel tahlile kavuşturulması gerekiyor.
Tatarcık Mahallesi öbür bir yere taşınmalıdır. Mihalıççık girişinde bulunan asbest atığı kaldırılmalıdır. Mihalıççık’taki başka yerlerdeki asbest tesiri giderilmelidir. Doğumdan itibaren hayatımızın her anında tesirli olan, bir tabiat tehlikesi asbestle ilgili alınacak tedbirlerle, insanların asbestten hasta olmaları ve ölmeleri önlenecektir” halinde konuştu.
“YAĞMUR SULARIYLA TAŞINIYOR”
Mihalıççık ilçesinde en riskli bölgenin Tatarcık olduğunu vurgulayan Atabey şöyle konuştu:
“Yerleşim yerlerinde kanserojen asbest vardır. En riskli olanı Tatarcık’tır. Burada eski maden ocağı bulunuyor. Bu ocaktan çıkartılan asbest cevheri Mihalıççık girişindeki asbest sürece fabrikasına taşınmıştır. Asbest yasaklanınca fabrika kapatılmış ve depolanan asbest bahçede olduğu üzere terk edilmiştir. Asbest yığınından havaya karışan kanserojen toz, tüm Mihalıççık kent merkezinde yaşayanların sıhhatini tehdit etmektedir. Yıllardan bu yana tedbir alınması için tüm teşebbüslerde bulundum. Lakin hiçbir tedbir alınmamıştır. 17 Haziran 2022 tarihinde yaptığım incelemede, yağmur sularıyla taşınan asbestin çamur halinde kenarındaki tarlaya biriktiğini gördüm. Asbest çamuru kuruyunca havaya asbest lifleri karışacak Mihalıççık’ta yaşayanların ve tarlayı kullananların sıhhatini tehdit edecektir.”
MHP’Lİ SAZAK MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIMIŞTI
MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak da 2020 yılı Ocak ayında, Eskişehir’deki asbest ile temas halindeki köyleri ve asbest ile bağlantılı hastalıkların bölgesel dağılımını TBMM gündemine taşımıştı. 31.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik ile asbestin yasaklandığının altını çizen MHP’li Sazak, Mihalıççık ilçesindeki Tatarcık köyünde 30 yıl evvel terk edilen asbest maden ocağına da değinerek, verdiği soru önergelerinde “Asbestle temas sonrası görülen akciğer hasarının yaklaşık 20 yılda ortaya çıktığı bilimsel bir gerçek olarak tanımlanmıştır. Asbest Eskişehir’de birtakım köylerde de sıva ve boya gereci olarak yaygın olarak kullanılmaktaydı” tabirlerine yer vermişti. Sazak, Etraf ve Şehircilik Bakanı ile Sıhhat Bakanına şu soruları yöneltmişti:
* Ülkemizde asbest ve bağlantılı hastalıkların insidansı ve bölgesel dağılım oranları nelerdir?
* Asbest açısından en riskli bölgelerin tayini hangi parametrelere nazaran belirlenmektedir? Asbeste bağlı en ağır ve en ender rahatsızlık olan mezotelyoma tümörlerinin sıklığı tek belirleyici olarak mı ele alınmaktadır? Asbeste bağlı öbür akciğer hastalıkları nasıl kategorize edilmektedir?
* Ülkemizde mezotelyama hadiselerinin en sık görüldüğü vilayet yahut vilayetlerimiz, ilçe ve köylerimiz saptanmış mıdır? Saptandıysa hangileridir?
* Saptanan coğrafik bölgelerimizde asbeste maruziyetine karşı tedbir alınmış mıdır? Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlar bahis hakkında bilgilendirilmiş midir?
* Eskişehir’de yaşayan insanların asbestle ilgili hastalık geçirme istatistikleri ve mevcut köylere dağılımı nedir?
* Ülke genelinde asbest ile teması hala devam eden yüzlerce köy için bir tedbir alınmış mıdır? Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlara bilgilendirme yapılmış mıdır?
* Eskişehir’de asbest ile teması hala devam eden köylerin asbestten arındırılmış bir alana taşınılması yahut asbestten arındırarak yine yapılandırılması planlanmakta mıdır?
* Eskişehir’deki köylerin tarım topraklarında asbest ili ilgili saha araştırması yapılmış mıdır? Yapıldıysa bu araştırmanın sonuçları nelerdir?
* Topraklarda yüksek oranda asbest bulunması halinde yapılan çalışmalar nelerdir?
* Bakanlığınız tarafından asbest ile temasın azaltılması için yapılan çalışmalar nelerdir?