Artvin Ardanuç’a bağlı Çayağzı Mahallesi’nde yapılması planlanan hidroelektrik santrale (HES) karşı açılan iki ayrı dava köylüler lehine sonuçlanmış, HES’i yapacak şirketin açtığı davada ise köylülerin aleyhine karar verilmişti. Yargı süreci üst mahkemede devam ederken, şirket; birkaç gün önce HES yapılması planlanan alandaki ceviz ağaçlarını kesmeye başlamıştı. Bölge halkının, yargı süreci tamamlanmadan işlemlerin başlamasına itirazı üzerine şirket çalışanları bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Vatandaşların itirazı üzerine ağaç kesmekten vazgeçildi
Bölge halkı bu sabah saatlerinde de şirket çalışanlarının ağaçları kesmeye başladığı bilgisini aldı.
Vatandaşların tepkisi ile karşılaşan bir şirket çalışanı, itirazlar üzerine ağaçları kesmekten vazgeçtiklerini açıkladı. Çalışan, “Buraya ağaç kesmeye geldim. Herkesin haberi olarak geldim. Kesmiyoruz, vazgeçiyoruz. Doğa bizimdir, sular bizimdir. Her şeyden vazgeçiyoruz” dedi.
Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, ağaç kesilmesinden vazgeçilmesinin ardından vatandaşlar ile birlikte bölgede açıklama yaptı. Demir, şunları söyledi:
“Ardanuç merkezindeki bu HES projesi, 8-10 yıllık bir maziye sahip. Burada yaşayan insanlarımız defalarca mahkemeye verdi. Daha önce bu HES çalışması durduruldu. Ama son zamanlardaki Türkiye atmosferinden faydalanmak isteyen müteahhitler, şu an Danıştay’da nihai neticesini beklediğimiz, mahkeme sonucunu beklemeden herhalde biraz da fırsatçılık yaparak gelip ağaçları kesmeye başladılar.
Ardanuç halkı, burada yaşayan insanlar; hayvancılık yapıyorlar. Ziraatla geçinen insanların köylülerimizin mağduriyeti söz konusu. İlçemizin bütün ileri gelenleri buna karşılar. Ardanuç halkı bunu istemiyor.
Çünkü biz zaten Ardanuç olarak, Türkiye’ye en büyük enerjiyi ürettikleri barajları sağladık ve onunla Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 8-10’unu karşılıyorlar. Ardanuç, en verimli 3-4 köyünü baraj altına verdi. Bu küçük derelere de kılcal damar diyoruz. Artık kılcal damarları da bıraksınlar. Tarım, ziraat, hayat devam edebilsin. Biz de bunun peşindeyiz. Devlet yetkililerimizden mahkeme sonuçlarını beklemesini, müteahhidin buna uymasını istiyoruz. Duyarlı Ardanuç halkıyla, güvenlik güçlerimizi karşı karşıya getirmesinler. Bu insanların böyle bir niyeti yok. Bu insanların doğduğu, yaşadığı bu memleketi; taşını, toprağını, suyunu vermek gibi bir niyeti de yok. Bunu da buradan ilan ediyoruz. Tüm Türkiye’yi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”