İZMİR – Madımak Oteli’nde 33 aydın, müellif ve 2 otel çalışanının yakılarak katledildiği Sivas Katliamı’nın 29’uncu yıl dönümünde adalet arayışı sürüyor. Alevi kurumları başta olmak üzere birçok insan hakları savunucusu bugün 29 yıl evvel katledilenleri anmak için çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ise toplumsal hafıza konusunda değerli bir çalışmanın startını verdi.
2 Temmuz 2023 tarihinde tamamlanması öngörülen proje kapsamında, Sivas Katliamı’nın 30’uncu yılında katliam ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar, doktora tezleri, kitaplar, incelemeler ve dokümanlar bir web portalı üzerinde toplanacak. Proje kapsamında alevi kurumlarının yıllardır talep ettiği “Madımak Müzesi” de sanal müze olarak ziyarete açılacak. Tekrar katliamla ilgili hazırlanan belgesel sinema de Sivas Katliamı’nın 30’uncu yılında izleyici ile buluşacak.
HEDEF ‘MADIMAK HAFIZA MERKEZİ’ KURMAK
Projeyle ilgili ayrıntıları Gazete Duvar’a anlatan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Sekreteri ve Alevilerin Sesi Mecmuası Genel Yayın Direktörü Erdal Kılıçkaya, çok istikametli proje için mart ayında çalışmalara başladıklarını lisana getirerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Nisan’da Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu bünyesinde, konusunun uzmanlarınca tasarlanan disiplinler ortası bir atölye tarafından, 2 Temmuz 2023 tarihinde tamamlanması öngörülen proje kapsamında, Belgesel Sinema Sineması, 3D Sanal Müze, Multi Medya Web Belgeseli, Dijital Kelamlı Tarih Merkezi, Dijital Kütüphane üzere, 5 farklı dijital eser hedefleniyor. 30’uncu Yıl Hafıza Merkezi iki lisanlı olarak bütün dünyada bu bahiste çalışma yapmak isteyen araştırmacı, akademisyen, gazeteci ve sanatkarların basitçe erişebileceği, yeni eserler yaratabilmeyi teşvik edici dijital bir yer olarak tasarlanıyor. Bu çalışma ile memleketler arası internet ağında Madımak’ın dünyanın her yerinde öğrenilmesi sağlanacak. Proje çok kapsamlı ve dünyada birinci sefer bu stil bir çalışmaya örnek olacak.”
Erdal Kılıçkaya ‘HESABI MAHŞERE KALMAZ’
Alevi hareketi olarak tam 29 yıldır Madımak Oteli’nin müze olması için gayret ettiklerini hatırlatan Kılıçkaya, Sivas Katliamı ile ilgili yıllardır süren yargılama sürecine de değindi. Yargılamada hala sonuç alınamadığına dikkat çeken Kılıçkaya, “Sivas Madımak Katliamı’nın firari sanıkları tarafından devam eden davanın 28’inci duruşması 22 Haziran günü Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme 29 yıldır, katliamın siyasi ve idari sorumlularının dinlenilmesi, yurt dışındaki firari sanıkların iadesi için yapılan yazışmaların belgeye sunulması, firari sanıklar için kırmızı bülten çıkarılması üzere talepleri ısrarla kabul etmiyor. 29 yıldır hala bu işin faillerinin yakalanması bir yana, Madımak katilleri mucibince aranmıyor ve hatta yakalananlar Ahmet Turan Kılıç örneğinde olduğu üzere, şahsen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affediliyor. Bizlerin, ailelerin ve kurumların dirençli duruşuna karşın mahkemelerden bu hususa dair hiçbir sonuç alamamanın hüznünü yaşıyoruz” biçiminde konuştu.
Katliamın üzerinden 29 yıl geçmesine karşın, hala katillerin ellerini kollarını sallayarak dolaşmasını kabul etmediklerini vurgulayan Kılıçkaya, ”29 yıldır bu şahısların adres tespitini bile yapamamışlar. Bu kadar teknolojinin geliştiği bir dünyada hala adres tespiti yapamayanların samimiyetsizliği ile karşı karşıyayız. Sivas Katliamı ile ilgili adalet arayışımız hiç olmadığı kadar kararlı bir halde devam ediyor. Madımak’ın hesabı mahşere kalmaz. 33 insanı canlı diri yakanların iki elimiz iki yakasında olacak” dedi.
‘KAÇIŞ VE TESLİMİYETE KARŞI UĞRAŞ DİYORUZ’
Cumhuriyet öncesi ve sonraki devirlerin en çok hırpalanan bölümünün Alevi toplumu olduğunu belirten Kılıçkaya, “Her devir kumar Aleviler üzerine oynandı. Adeta fırsatı ganimete çevirmek isteyenler, yakma, yıkma, katletme aşkı ile Cuma namazlarından çıkıp Alevilerin bulunduğu alanlara, mahallelere saldırdılar. Bu durum, savaşı kazanan ve kaybeden taraflar yarattı. İşte bu durumda ağır bedeller ödeyen Aleviler daima kaybeden tarafta oldu” dedi.
Yalnızca Sivas Katliamı değil, tüm katliamlara karşı çabayı sürdürdüklerini söz eden Kılıçkaya son olarak şunları kaydetti;
“Alevilere, “Güçle başetme” sistemine başvurmayı dayatıyorlar. Devletin karanlık eli her seferinde Alevi düşmanı farklı toplumsal dinamikleri, kışkırtıyor ve destekliyor. Aleviler ya açıkça karşı koyuyor, kimileri bırakıp gidiyor, kimileri da içe dönüyor. Yani şu üç sonuç çıkıyor; uğraş, kaçış, teslimiyet. Alevi kurumları olarak birincisini tercih edip ‘mücadele’ derken, kendimize ilişkin olana da sahip çıkıyoruz. Bunu yapmadığımız taktirde birbirimize yamalanmış üzere yaşarız. Madımak’ta, Çorum’da, Maraş’ta, Gazi’de, Dersim’de yaralarımızı güzelleştirmeye çalışırken, paylaşarak acının hafifleyeceğini biliyoruz. Yakılarak yok edilmek istenirken küllerinden daha da güçlü çıkanlar olarak, bir daha tıpkı acıları yaşamamak ismine, kayıplarımızı her yıl dostlarımızla birlikte anıyoruz. Bu yıl da 2 Temmuz’da binlerle tekrar Madımak’ın önünde olacağız”
ALEVİLERİN SESİ MECMUASI ‘MADIMAK’ TEMASIYLA OKUYUCU İLE BULUŞUYOR
Öte yandan bilhassa yurtdışında yaşayan Alevilerin takip ettiği Alevilerin Sesi Mecmuası ise bu ay “Madımak” teması ile okuyucuyla buluşacak. Türkçe, Almanca ve Fransızca olarak yayımlanan mecmuada Can Dündar, Akın Birdal, Ali Balkız, Şenal Sarıhan, Turan Eser, Söz Cet, Ozan Çavdar, Hareket Şen, Zeliha Altuntaş, Ragıp İncesağır, Nevin Sevük ve Dilek Sevecen üzere isimlerin de yazıları yer alıyor. Mecmuanın “Madımak” evrakı, 30. Yıl dijital projesi ile birebir temelde, üç husus üzerine inşa edildi.
Dosyanın birinci kısmında otelin önünde toplanan kümesi, onları insan yakmaya iten nedenlerini sorgulayan mecmua, “Kötülüğün sıradanlığı” başlığı ile okuyucularını karşılıyor. İkinci kısımda “Bitmeyen yas, kanayan yara” başlığı ile ailelerin ve otelden sağ kurtulanların yaşadıkları travma ele alındı. Üçüncü kısım de ise katliamı yapanların gerisindeki “Derin devlet ve komplo” ayağını irdelendi.
Dergi muharrirlerinden Ali Balkız, Akın Birdal, Şenal Sarıhan, Söz Cet, Ozan Çavdar, Aksiyon Şen Madımak’ı tüm ayrıntılarıyla ele aldı. Avukat Seyit Sönmez yazısında ise Maraş Katliamı’nın tüzel sürecini yazdı. Mecmuanın her sayısında bayanlara ayıracaklarını belirten Alevilerin Sesi Mecmuası, bu sayıda Zeliha Altuntaş’ın, Nevin Sevük’ün ve Dilek Şirin’in ‘Alevi Bayan Hareketi’ni üzerine yazılarına yer ayırdı.