UEFA Şampiyonlar Ligi 2’nci Ön Eleme Tipi rövanş müsabakasında Fenerbahçe, Ukrayna grubu Dinamo Kiev’e 2-1 mağlup oldu. Bu sonuçla Dinamo Kiev ismini 3’üncü ön eleme cinsine yazdıran grup oldu. Fenerbahçe ise yoluna UEFA Avrupa Ligi elemelerinde devam edecek. Sarı-lacivertliler, UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Tipi’nde Çekya takımı Slovacko ile karşı karşıya gelecek.
Kadıköy’de oynanan maçın birinci devresinde gol sesi çıkmazken ikinci yarıda sarı lacivertlilerde İsmail Yüksek ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 10 kişi kalan Fenerbahçe karşısında ileriye çıkan Dinamo Kiev, 57. dakikada Buyalskiy ile golü buldu ve 1-0 öne geçti.
VALENCIA PENALTI KAÇIRDI
Bu gole karşılık vermek isteyen sarı lacivertliler, ataklarını sıklaştırırken Enner Valencia’nın yerde kaldığı durum sonrası penaltı kazandı. Karşılaşmanın 70. dakikasında penaltı atışında topun başına geçen Kolombiyalı golcü, kaleci Bushchan’ı geçemedi.
SAHNEYE SZALAI ÇIKTI
Maçın son anlarına 1-0 geride giren Fenerbahçe, kullanılan köşe vuruşunda Attila Szalai’nin baş golüyle skoru eşitledi. 90 dakikalık olağan müddet 1-1 eşitlikle sona ererken uzatma kısmının 114. dakikasında eski bir Fenerbahçeli olan Karavaev, Dinamo Kiev’i 2-1 öne geçirdi.
Karşılaşmanın kalan kısmında diğer gol gelmeyince Dinamo Kiev, temsilcimiz Fenerbahçe’yi 2-1 mağlup ederek Şampiyonlar Ligi’nde 3. ön eleme tipine yükselmiş oldu.
TANIDIK İSİM YIKTI
Mücadeleye 106. dakikada dahil olan Fenerbahçe’nin eski futbolcusu Oleksandr Karavaev, 114. dakikada ağları havalandırarak Kiev’e tipi getirirken eski grubunu da turnuva dışına çıkardı. Karavaev, Zorya Luhansk forması giydiği devirde Fenerbahçe’ye kiralık olarak transfer olmuş ve 2016-17 döneminde sırf 6 maçta misyon yapıp 1 gol 1 asistlik katkı sağlamıştı.
YÜKSEK GERİLİM
Dinamo Kiev’i ağırlayan Fenerbahçe alandan 2-1 mağlup ayrılarak Şampiyonlar Ligi’ne veda ederken müsabakada tansiyon sık sık yükseldi. Müsabakayı çok baskılı başlayan sarı lacivertliler, karşılaşmanın 10. dakikasında Joshua King ile golü bulurken faul gerekçesiyle iptal edildi. Fenerbahçe’nin Ekvatorlu yıldızı Enner Valencia, Iliya Zabarnyi ile girdiği ikili uğraşta ayakta kaldı ve pasını aktardı.
JOSHUA KING ATTI, GOL SAYILMADI
Enner Valencia, pasını boştaki Joshua King’e aktarırken Norveçli golcü de fileleri havalandırdı. VAR’ın olmadığı maçta yan hakem gol nedeniyle orta alana gerçek koşarken İtalyan hakem Massimiliano Irrati ise Valencia’nın faul yaptığını belirtip golü iptal etti. Sarı lacivertli oyuncular, konumun faul olmadığını belirtip Irrati’ye itirazda bulunsa da karar değişmedi.
MIRCEA LUCESCU ÇOK ÖFKELENDİ
Dinamo Kiev Teknik Yöneticisi Mircea Lucescu, Fenerbahçe’nin gol bulduğu konumda hakeme reaksiyon gösterdi. Massimiliano Irrati’nin poziyonun başında düdük çalmamasına öfkelenen Rumen teknik adam sert bir lisanla reaksiyon gösterirken İtalyan hakem tarafından ihtar aldı. Bir mühlet hakem Massimiliano Irrati ile poziyonu konuşan Lucescu daha sonra kulübeye döndü.
İLK YARIDA 6 SARI KART ÇIKTI
Kadıköy’de müsabaka çok sert geçerken iki kadro oyuncuları sık sık karşı karşıya geldi. Bilhassa Dinamo Kiev, Fenerbahçe’yi sert faullerle durdurmaya çalışırken oyuncular ortasında vakit zaman gerginlik yaşandı. Fenerabahçe’den İsmail Yüksek, Bright Osayi-Samuel ve Valencia sarı kart gördü. Dinamo Kiev’de ise Tsygankov, Sydorchuk ile Dubinchak sarı kart gören isimler oldu.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Karşılaşmaya 11’de başlayan ve oyunuyla beğeni toplayan İsmail Yüksek, gördüğü iki sarı kart sonrası kırmızı kartla ihraç edildi. Karşılaşmanın 53. dakikasında gördüğü kırmızı kartın akabinde büyük hüzün yaşayan İsmail, hakeme itiraz ederken oyuncu çıktığı esnada gözyaşlarını tutamadı.
UĞUR MELEKE: 30 EYLÜL 2008’İ TEKRAR YAŞADIK
Bir hafta evvelki maçın sonunda “Bu eşleşme 180 dakikada bitmez” demiştim. Hakikaten de bitmedi. Toplam 210 dakika iki tecrübeli hocanın satranç karşılaşması üzere geçti. Maalesef sonunda da oyuncu değişikliği atılımlarını gerçek yapan Lucescu’nun kazandığı bir satranç karşılaşması.
O ZAMANKi HOCASI ARAGONES’Ti
Fenerbahçe, 2008’de Şampiyonlar Ligi’nde son kere uzunluk gösterdiğinde ben de o dönemi stadyumlardan takip etmiştim; yayıncı kuruluş Star’ın yorumcusuydum. Enteresandır, Alex’li-Roberto Carlos’lu o kaliteli Fenerbahçe’nin de Devler Ligi’nde Kadıköy’deki birinci maçı Dinamo Kiev’le idi. O gün de maçın favorisi Fenerbahçe görünüyordu. O gün de Fenerbahçe’nin hocası Dünya çapındaydı, Luis Aragones daha 3 ay evvel İspanya’yı Avrupa şampiyonu yapmıştı. Lakin tekrar makine sisteminde bir ekip olan Dinamo Kiev, 180 dakikanın sonunda Fenerbahçe’ye 1-0’lık üstünlük sağlamıştı.
iSMAiL O RiSKi ALMAMALIYDI
Dün Kadıköy’deki maçı izlerken hafızamın beni 14 sene geriye götürme sebebi galiba şuydu: Fenerbahçe bilhassa birinci bir saatte tekrar uygun oynadı. Yeniden durumlar üretti. Fakat bu şekil maçlarda neticeyi küçük ayrıntılar belirliyor. Mesela hakemin bu kadar kart çıkardığı, bu kadar temaslı oynanan bir maçta İsmail Yüksek’in o denli bir risk almaması gerek. Yahut en azından Miguel Crespo daha mı erken girmeliydi? Zira kırmızı karttan iki dakika sonra Fenerbahçe birinci golü yedi maalesef.
FERDi KOLUNU BAĞLAMAMALI
Penaltıyı kaçırmasına karşın Enner Valencia dünün güzellerindendi, tüm durumların içinde vardı. İsmail Yüksek yürekliydi, Osayi-Samuel canlıydı. Ferdi aslında düzgün başlamıştı fakat şu kollarını bağlama hastalığını terk etmesi gerek. Birinci golde Kedziora’ya verdiği fırsatın büyük nedeni kollarını bağlayıp kendini kilitlemesi.
SOL KANAT SOS VERiYORDU
İkinci gol öncesinde de Fenerbahçe’nin sol kanadı daima SOS veriyor, ancak rakip sağ bek Karavaev’le Fenerbahçe’nin o dakikalardaki sol açığı Lincoln bir türlü gelmiyordu. Fenerbahçe’nin tüm hazırlık maçlarını da izledim, Bruma-Lincoln kanatlarına dönüldüğünde sarı lacivertlilerin güzel oynadığı bir kısım ben hatırlamıyorum. Belirli ki Jesus hatırlıyor ki, dün de Bruma-Lincoln riskini aldı tekrar.
BANU YELKOVAN: İKİNCİ YARIDA İŞLER BÜSBÜTÜN BİLAKİS DÖNDÜ
Kendi meskeninde cins peşindeki Fenerbahçe maça süratli ve coşkulu başladı. Gole yaklaştığında daha 2. dakika dolmamıştı bile. Faul gerekçesiyle iptal edilen gol, Joshua King’in ayağından ağları bulduğunda dakikalar yalnızca 9’du. Müsabakanın birinci yarısında gol sesi çıkmasa da daha tesirli olan, bastıran ve konum yakalayan taraf daima Fenerbahçe’ydi.
KAÇAN PENALTIYLA YIKILDI
Kendi meskeninde kolay bir maça çıktığı düşünülen Fenerbahçe’nin ikinci 45’te yükünü alana yansıtacağını, İrfan Can yerine oyuna giren Emre Mor’un Kadıköy’deki birinci maçında adaşı Emre Belözoğlu’nun birinci maçına emsal bir performans göstereceğini ve son yarım saatte de herkesin hasretle beklediği Arda Güler’in oyuna girerek farkını skora yansıtacağını umanlar, evvel 53. dakikada çıkan kırmızı kartla sarsıldı, sonra 57. dakikada gelen beklenmedik golle üzüldü. Haydi bunlar neyse de, dakika 68’de Valencia’nın ayağından kaçan penaltıyla resmen yıkıldı.
TARAFTAR PES ETMEDi
Son 10 dakikaya girerken tribünlerden yükselen sağır edici tezahürat ve ıslık sesleri, çok âlâ bildiği bu atmosfere karşı oyuncularını hazırlamış olması mümkün Lucescu’nun taktiklerini bile aştı.
Taraftarın pes etmemesi, sarsılsa da yıkılmayan Fenerbahçe’yi ayağa kaldırdı, dakika 89’da Szalai’nin yakın aradan gelen baş golüyle maçı uzatmaya taşıyan sarı lacivertliler, sonrasında 10 kişi gayret etmenin de tesiriyle ve Jesus’un kenardan tüm itirazlarına karşın büsbütün geriye yaslandı.
Uzatmada tüm maç boyunca gördüğümüzden daha çok gördük kaleci Altay’ı ve geleceğinin sinyallerini veren gol dakika 114’de Karavaev’in ayağından geldi.