İş dünyasında kadınların temsilini ve liderliğini artırmak için UN Global Compact’in üçüncü kez hayata geçirdiği Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Target Gender Equality) programının yeni dönemi Türkiye’de başladı. 52 ülkede eş zamanlı yürütülen Program ile Global Compact Türkiye, katılımcı şirketlerin üst yönetimde kadın sayılarını artıracak hedefler belirlemesine ve bunlara ulaşmasına yönelik çalışmalar yapılacak. Program, şirketlere özel performans analizi, kapasite geliştirme atölyeleri, birbirinden öğrenme ve çok paydaşlı diyalog ortamları da sunuyor.
Hem Türkiye’de hem de küresel seviyede kadınlar; eğitime, iş hayatına ve toplumsal hayata eşit seviyede katılamıyor. Genel olarak, kadınların işten elde edilen toplam gelirdeki (emek geliri) payı 1990’da yüzde 30’a yaklaşırken bugün yüzde 35’in altında kaldı. Kadın istihdamının yüzde 60’ı ise her türlü sosyal koruma ve işten çıkarmaya karşı desteklerden muaf olan kayıt dışı ekonomide yer alıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği, bugün birçok şirketin önceliklendirdiği alanlardan biri. İş dünyasının en çok odaklandığı alanları ise işgücüne katılım oranı, bakım hizmetleri, eşit işe eşit ücret, ebeveyn izinleri, kadın girişimciliği, cam tavan gibi başlıklar oluşturuyor. UN Global Compact’in 2021 yılı CEO araştırmasına göre şirketlerin yüzde 81’i eşit fırsat politikasını benimsemiş durumda. Araştırmaya katılan şirketlerin yarısından fazlası (55) doğum izni, çocuk bakımı ve doğum sonrası izin desteği dahil olmak üzere çalışan anne-babaları destekleyen politikalara sahip olduğunu bildirdi.
Program şirketlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik uygulamalarını ve üst yönetimde kadın liderliğinin artırılması desteklemek üzere tasarlandı.
UN Global Compact’in bir başka çalışması ise şirketlerin taahhüt ve politikaları uygulama, ilerlemeyi ölçme ve raporlama konularında desteğe ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. 8 Mart’ta yayımlanan “WEPs Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Analizi Aracı Raporu” söz konusu öz değerlendirme aracını dolduran 117 ülkeden 2.682 şirketin toplu bulgularını sunuyor. Finansal hizmetlerden enerjiye kadar çeşitli sektörleri kapsayan rapora göre toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik taahhüt veren şirketlerin oranı 2020 yılına göre yüzde on artış gösterdi. Ancak bu taahhütleri uygulama, ölçüm ve şeffaflık seviyeleri yüzde 1-2 seviyelerinde seyrediyor. Bu durum da bir kere daha şirketlerin taahhütlerini eyleme geçirmekte zorlandıklarını bizlere gösteriyor.
Global Compact Türkiye, bu yıl üçüncüsünü başlattığı ve 52 ülkede uygulanacak Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Target Gender Equality) programı ile üst yönetimde kadın liderliğini artırmayı hedefliyor. Programla UN Global Compact, üye şirketlerine yönelik performans analizi, kapasite geliştirme atölyeleri, birbirinden öğrenme ve çok paydaşlı diyalog ortamlarını sağlayarak şirketleri kadınların üst düzeyde temsili ve liderliği için iddialı ve gerçekçi hedefler belirleme ve bunlara ulaşma konusunda destekliyor. Program 2023 yılının mart ayına kadar sürecek.
Katılımcıların üçte ikisi yönetim kurulunda eşitliği hedefliyor
Programın önceki dönem çıktılarına bakıldığında da olumlu ilerlemeler dikkat çekiyor. Dünya genelinde yaklaşık 1000 şirket eylem planları üzerine çalıştı. Şirketlerin yüzde 83’ü, Eylem Planı oluşturdu veya mevcut bir Eylem Planını uyarladı. Şirketlerin yüzde 56’sı üst yönetimde, yüzde 63’ü yönetim kurullarında 2025’e gelindiğinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefliyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i, şirketin toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletme hedeflerine yönelik ilerlemeyi izlemek için KPI’larını uygulamaya koyduğunu bildirdi.
Programın üçüncü dönemi 25 şirketin katılımıyla başladı
Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Target Gender Equality) programının üçüncü dönemi, 25 şirketin katılımıyla 23 Haziran’daki toplantı ile başladı.
Toplantının açılışında konuşan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Eş Başkanı Erdal Karamercan: “Mevcut ve kronik eşitsizliklere çözüm bulmaya çalışırken meydana gelen yeni krizler kaydedilen ilerlemeyi de tehdit ediyor. Yapılan çalışmalar kadınların, ekonomik kriz, savaş ve pandeminin ardıl etkileriyle hayatın her alanında daha da fazla olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması içinse iş dünyasının rolü kritik. Bunun için şirketlerin, eşitliğin kazandırdığını fark etmesi ve liderlik hayati bir önem arz ediyor. Bunun için kurumların durum tespiti yapması, iddialı ve somut hedefler belirlemesi gerekiyor. Bu program sayesinde bizler bu yolda nerede olduğumuzu görecek, paydaşlarımızla bilgi ve deneyim paylaşacak, şirket özelinde belirlenen hedeflere nasıl ulaşacağımıza yön verecek eylem planları hazırlayacağız” dedi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Eşbaşkanı Melsa Ararat: “Şirketlerin benimsedikleri ayrımcılığa karşı kadınları güçlendirmeyi hedefleyen ilkeler, politikalar ve uygulamalar şirketlerin ekosistemleri içinde yaygınlaşarak toplumu etkileme potansiyeline sahip. Şirketler eşitliği kendi organizasyonları içinde hayata geçirerek bir yandan kadınları karar mekanizmalarına dahil etmenin sonuçlarından yararlanırken diğer yandan kurumsal yurttaşlar olarak yurttaşların insan haklarının korunduğu bir uygulama alanı oluşturuyorlar. Bu alandaki pratiklerden edinilen deneyimlerin şirketlerin diğer alanlardaki dönüşüm çabaları için de bir öğrenme fırsatı yaratacağı inancındayım” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı