Yeni Akit muharriri Abdurrahman Dilipak, göç ve göçmenler konusunda siyasetçilerin birbirini dinlemediğini ve kimsenin de bu bahiste tahlil için net bir fikri bulunmadığını belirterek “İşin daha da berbat yanı, ters taraflar bu işi bir seçim gereci olarak kullanmak istiyor. Bu ‘yurtlarından çıkarılan insanlar’ can kaygısında, birileri ise oy derdinde” görüşünü lisana getirdi.
“Her sıkıntıyı ‘beka sorunu’ olarak gören akıl, bu mevzuyu da ‘beka sorunu’ olarak etiketlediğine nazaran, bu kadar ‘beka sorunu’(!) diye sorun yaşanan bir ülkede her şey olur” diyen Dilipak, tarafların sorunu çözmeyi bırakıp, sorumluluğu birbirine yıkmaya çalıştığını yazdı.
Dilipak, şöyle devam etti:
Bakın, bu gidişle biz bugünleri ararız. Bugün doğudan ve güneyden göç alıyoruz. Yakında batıdan ve kuzeyden göç almaya başlarsanız şaşırmayın. Ege’den, Karadeniz’den, Balkanlar’dan, Kafkaslardan yeni bir göç dalgası uzak bir ihtimal değil.
Daha kimsenin görmediği, daha görmek istemediği diğer bir gerçek daha var. Avrupa’daki ve Amerika’daki Türkler ve Müslümanlar. Bu ülkelerde yaşanacak bir krizde, ora vatandaşı da olan yurttaşlarımız bir gece tası tarağı toplayıp kapımıza dayanırsa şaşmayın. Hem de milyonlarcası birden.
Bu süreç en azından 2025-26’ya kadar sürecek. Hele bir sıcak savaş, aslında bütün istikrarları altüst eder. Üstüne üstlük, bir de İstanbul sarsıntısı, bir kâbus üzere çöker üstümüze.”
Yazının tamamını okumak için