Hükümete yakınlığıyla bilinen Kalyon Holding, güç varlıklarında paydaşlık için Birleşik Arap Emirlikleri’nden IHC ile ileri evrede görüşmeler yürütüyor.
Kalyon Holding, güç varlıklarında stratejik iştirak için Abu Dabi’li IHC şirketi ile görüşmeler yürütüyor.
Konuya yakın dört kaynağın Reuters’a verdiği bilgiye nazaran Kalyoncu ailesine ilişkin olan şirketin iştirak görüşmelerinde ileri basamağa gelindi.
Kaynaklardan ikisi IHC ile yapılan paydaşlık görüşmelerinin, Kalyon’un güç varlıklarının tümünü kapsadığını tabir ederken, bir kaynak görüşmelerin geçen yıl sonunda başladığını belirterek, “Enerji varlıklarında paydaşlık için Abu Dabi ile ileri kademede görüşmeler yürütüyorlar” dedi.
Kaynakların verdiği bilgiye nazaran görüşmelerin kesin bir sonuca ulaşıp ulaşmayacağı ise şimdi netleşmedi.
İHC’nin başında, Ağustos 2021’de Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ulusal Güvenlik Danışmanı Pir Tahnoun bin Zayed Al Nahyan bulunuyor. Pir Tahnoun, Abu Dabi Buyruğu ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Lideri Muhammed bin Zayid’in de kardeşi.
‘TÜRKİYE’DEKİ FIRSATLARI İNCELİYORUZ’
Konuyla ilgili Kalyon Holding’in Reuters’a yaptığı açıklamada, güç alanında memleketler arası iş birliği fırsatlarını kıymetlendirdikleri bir süreçte olduklarını belirtilerek, “Hali hazırda, ortalarında Birleşik Arap Emirlikleri’nden kurumların da bulunduğu memleketler arası kuruluşlarla görüşme halindeyiz. Bu görüşmenin karşılıklı yatırımlarımızı artırma istikametinde çok kıymetli bir fırsat sunduğuna inanıyoruz. Kelam konusu toplantıların çıktılarının resmi bir işbirliğine dönüşmesi halinde gerekli bilgilendirmeyi yapacağız” dedi.
IHC sözcüsü de Reuters’a bahisle ilgili yaptığı açıklamada, şirketin memleketler arası yatırımlarını Türkiye de dahil, farklı bölümler ve pazarlarda fırsatlara bakmaya devam edeceğini belirterek, “Şu anda sıhhat, sanayi ve besin dahil olmak üzere Türkiye pazarındaki çeşitli alanlardaki fırsatları inceliyoruz” dedi.
KALYON GÜÇ FAALİYETLERİ
Petrol ve doğalgazda neredeyse büsbütün ithalata bağımlı olan Türkiye, elektrik üretiminde kullanılan yakıt ithalatını azaltmak için rüzgar ve güneş üzere yenilenebilir kaynakların hissesini artırmaya siyaseti izliyor.
Türkiye bu kapsamda büyük ölçekli güneş ve rüzgar santralleri ve bu santrallerde kullanılacak güneş gücü modülleri ile rüzgar türbinlerini üretecek fabrika kurmak için geçtiğimiz yıllarda iki ihale düzenledi. İki ihaleyi de Kalyon’un içinde bulunduğu konsorsiyum kazandı.
Kalyon Güç 2017 yılında düzenlenen modül fabrikası ve güneş santral heyetimi ihalesini Güney Koreli konsorsiyum ortağıyla kazanmış, lakin şirketin projeden çekilmesinin akabinde yatırımı tek başına yapma kararı almıştı.
Şirket geçen yıl sonu prestijiyle 1,350 MW heyeti güce sahip olacak Konya Karapınar güneş santralinin üçte birlik kısmını devreye aldı.
Santralin tamamlanması için geçen yıl kasım ayında yabancı finans kuruluşları ve Türk bankalarından 12 yıl vadeli toplam 812 milyon dolar meblağında kredi alan Kalyon Güç, santral ve fabrika için toplam 1,4 milyar dolar yatırım yapacağını açıklamıştı.
Kalyon ayrıyeten 2017 yılında 1,000 MW ile Türkiye’nin en büyük rüzgar santralini yapma ve rüzgar türbin fabrikası kurma ihalesini kazanmıştı.
Güneş gücü varlıkları ve kazandığı rüzgar ihalesine ek olarak Kalyon’un yaklaşık 340 MW heyeti güce sahip hidro elektrik santrali ve Aliağa’daki yüzer LNG sıvılaştırma tesisinde payı bulunuyor.